 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1983/3088
K: 1983/5325
T: 23.06.1983
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, davalının meyve bahçesindeki elmaları, 26.8.1981 günlü sözleşme ile toplanmadan ağaçları üzerinde 700.000 Tl. bedel karşılığı aldığını, satış parasından 150.200 TL.sı ödemede bulunduğunu bakiyesini de sözleşme uyarınca ödiyeceğini, ne varki davalının kendisinden önce meyvaları toplandığını belirtip satış bedeline mahsuben aldığı 150.200 TL.sını da iade etmediğini belirtip bu miktar ile 150.000 TL sı kar mahrumiyeti ki toplam 300.000 TL.sının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı; davacının, elmaları zamanında toplamayıp çürümeye terk ettiğini, keza satış parasından geriye kalan 549.800 TL.sını ödemiyerek, sözleşmeye kendisinin aykırı davrandığını beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; meyvaların davalı satıcı tarafından erken toplandığı, kaldı ki davacı alıcı yanca meyvalar hiç toplanmayıp çürümeye terk edilse bile, satıcının uğradığı zararı, alıcıdan sözleşmeye dayanarak istiyebileceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı yanca temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları reddedilmelidir.
2 - Davacı dava dilekçesinde, davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeni ile satış bedeline mahsuben ödediği 150.200 TL. semen ile 150.000 TL. kar mahrumiyetinin ödetilmesin istemiştir. Davacının satış bedelinden ödemiş olduğu 150.200 TL.sını geri istemesi sözleşmeyi fesih ettiğini ifade eder. B.K. 108. maddesi gereğince sözleşmeden dönen alacaklı vaad olunan şeyi vermekten imtina ile ödediğini geri alabilir. Bundan başka aktin hükümsizlüğün mutevellit zararın tazminini de talep edebilir. Ne varki doktrin ve uygulamada, karşı tarafın temerrüdü nedeni ile sözleşmeyi fesih eden alacaklının, ancak olumsuz zararını istiyebileceği, buna karşın kar yoksunluğunu isteme hakkı olmadığı kabul edilmektedir.
Davacı aradaki satış sözleşmesinin hükümsüz kalmasından dolayı olumsuz bir zarara uğradığını ileri sürmemiş sadece mahrum kaldığı karın ödetilmesini istemiştir. Öyle ise davacının ödediğini geri alma dışında, ayrıca kar ödetilmesini istemiştir. Öyle ise davacının ödediğini geri alma dışında, ayrıca kar mahrumiyeti talep hakkı olmadığından, Mahkemenin 150.000 TL'sı kar yoksunluğunun da davalıdan tahsiline karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bu yönden bozulması gerekir.
SONUÇ : Davalının sair temyiz itirazlarının reddine ve kararın yukarıda 2 numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, 23.6.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.