 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1983/2189
K: 1983/3622
T: 03.05.1983
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, ... Mahallesi Gençlik ve Yenidoğan Sokağı'nda kain 183 parsel taşınmazın 2148 hissesine tekabül eden 204 metrekare arsayı davalıya sattığını, taksim sonucu bu parselden imar planına göre davalıya 84 m.2 yer isabet ettiğini, davacı 11.7.1978 günlü adi senetle bahse konu arsadan 250 m.2 yeri davalıya vermeyi ve veremediği takdirde bedelini ödemeyi kabul ettiğini, bu nedenlerle aradaki farkın bedeli olan 180.850 liranın yasal faizi ile birlekte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı taşınmazın hisseli olduğunu ve imar durumunu tetkik ederek davacının satın aldığını 11.7.1978 tarihli adi senedin geçersiz bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkeme, istemin aynen kabulüne karar vermiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tapuda kayıtlı ve hisseli taşınmazın satışından kaynaklanmaktadır. Dava konusu taşınmaz resmi bir ölçüye dayanarak tapu sicilinde kayıtlıdır. Tapu sicili aleni olup bu sicillerin tutulmasından ileri gelen bütün zararlardan dolayı hazine mesuldur. BK.nun 215. maddesine göre, bu gibi taşınmaz mallar tapu sicilinde yazılı olan ölçü miktarını ihtiva etmediği takdirde satıcı özel olarak yük altına girmiş olmadıkça tazmin ile sorumlu değildir. Celp olunan tapu kayıtlarına göre satıcının özel bir yük altına girdiği saptanamamaktadır. Akit tablosu içriği ile de davalı satıcının böyle bir mükellefiyet altına girdiği iddia edilmediği gibi isbat da edilmemiştir. Her ne kadar davalı; taşınmaz satışından sonra 11.7.1978 günlü adi bir senetle yük altına girmişse de bu gibi yük altına girmeleri tapuda kayıtlı taşınmaz mala ilişkin olması sebebiyle resmi şekilde yapılmadıkça geçerli sayılamaz. Öyleyse adi senet karara dayanak yapılamaz.
Bu nedenle geçersiz adi senede dayanarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına (BOZULMASINA), istek olursa peşin harcın iadesine 3.5.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.