 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1983/1255
K: 1983/3547
T: 29.04.1983
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davaının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı belediye başkanlığı, davalıya hesap işleri müdürü iken belediye encümeni kararına dayanılarak ödenen üst derece aylığı ile mali sorumluluk tazminatı tutarı 58.050 liranın yasalara aykırı olarak ödendiğini ileri sürerek bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, cevap dilekçesinde ödemelerin belediye encümenin kararına dayandığını 27.1.1973 günlü, E: 1972/6, K: 1973/2 sayılı içtihadı Birleştirme Kararı uyarınca geri istenmiyeceğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ödemelerin Belediye Encümeni Kararına dayandığı, bu kararların iptali için bir dava açılmadığı, bu ödemlerin yapılmasında davalının bir fiili ve kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut mülkiye müfettişliğinin 12.8.1977 günlü 32/93 sayılı raporunda, davalının tahsil derecesine göre 5. dereceye kadar yükselebileceği, Bakanlar Kurulundan kadro alınmadığı, 8. dereceden aylık aldığı 7. ve 6. derecelere terfi ettirildiği kendisine 4. derece kadrosu tahsis edilemeyeceği gibi aradaki aylık farkının tazminat olarak ödenmesine olanak bulunmadığı, ayrıca Bakanlar Kurulu Kararnamelerine ve İçişleri Bakanlığı'nın genelgelerine göre davalıya mali sorumluluk tazminatı ödenmesine de olanak bulunmadığı, bu konudaki Encümen Kararlarının tamamen yasal dayanaktan yoksun bulunduğu, davalıya yapılan ödemelerin Belediye Muhasebe Usuli Tüzüğünün 27. maddesi uyarınca kişi borçlarına alınarak davalıya ödettirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu rapor, gereği yapılmak üzere İçişleri Bakanlığı'nca 6.9.1977 tarihinde tarihinde Kırklareli Valiliğine gönderilmiştir. Belediye Başkanlığınca 13.10.1980 tarihinde bu dava açılmıştır.
Davalı, kendisine yapılan ödemelerin yasal nedenlere dayandığını iddia ve isbat etmemiştir. Belediye Encümeni Kararlarının hiç bir yasal dayanağı bulunmadığı kesinleşen müfettiş raporu ile sabit olmuştur. Böyle bir kararın ayrıca iptaline gerek bulunmamaktadır. İçişleri Bakanlığı rapor gereğince işlem yapılmasını buyurmakla Belediye Encümeni Kararlarının geçersiz olduğunu ve haksız ödenen paranın davalıdan tahsili gerektiğini kabul etmiş bulunmaktadır.
Mahkemenin dayandığı 21.1.1973 günlü, E: 1972/6, K: 1973/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı yanlış intibak sonucu memura fazla ödenen paranın sonradan intibakın düzeltilmesi üzerine memurdan geri istenip istenemeyeceği konusuna ilişkin olup bu davada uygulanma yeri bulunmamaktadır. Çünkü söz konusu İçtihadı Birleştirme Kararında yokluk ve mutlak butlan halleri ile kişinin gerçek dışı beyanı veya hilesinin sebebiyet verdiği hallerin İçtihadın kapsamı dışında tutulduğu belirtilmiştir. Dava konusu olayda davalıdan geri istenen para yanlış intibak sonucu ödenen bir para değildir. Davalının işgal ettiği görevin kadrosunun 9. derece olduğu ve tahsil durumuna göre ancak 5. dereceye kadar yükselebileceği 8., 7. v 6. derecelere terfi ettirildiği kendisine 4. derece kadrosu tahsis edilemiyeceği gibi böyle bir kadronunda mevcut olmadığı hallerde kendisine 4. derece aylığının tazminat olarak ödendiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Kadro mevcut olmadan ve esasen yasalara göre o kadroyu iktisap etmesine de olanak bulunmayan bir kişiye ödeme yapılmasına ilişkin Encümen Kararı mutlak butlan ile malul ve hukukun yok hükmünde bir karardır. Böyle bir kararın iptali için ayrıca dava açılmasına gerek bulunmamaktadır. Bu karar hiç bir hukuki sonuç ve kazanılmış hak doğurmaz. Kaldı ki belediyede hesap işleri müdürü olan, encümende bu karara katılan davalının yasal durumu bilmediği ve iyi niyetli olduğu da kabul edilemez. Bu nedenle kanunsuz ödemelerde davalının kusurlu bir davranışı bulunup bulunmaması sonuca etkili değildir.
Mahkemece bu yönler gözetilmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle davacı yararına (BOZULMASINA), istek olursa peşin harcın iadesine, 29.4.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.