 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1983/9973
K: 1983/9031
T: 16.11.1983
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının Bozulmasına mutazammın 19.8.1983 tarih ve 4650/6093 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki Borçlu Vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 24.10.1983 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1.6.1975 tarihli kira akti mustafa Kaya ile H.İbrahim Şahin arasında yapılmış, buna ek olarak düzenlenen 1.6.1979 tarihli ek mukavelede keza bunlar arasında yapılmıştır. Bu mukavelede mağazayı H.İbrahim'in kardeşi Nurettin'e devredebileceği öngörülmüştür. Ancak, H.ibrahim'in mecuru nurettin Şahin'e devrettiği hakkında hiç bir belge mevcut değildir. Nurettin Şahin'in mustafa Kaya'ya tek başına kiracı olduğuna dair yazı yazmış oluşu H.İbrahim'in mecurdan elini çektiğini ve Mustafa kaya ile olan akti ilişkisine son verdiğini göstermez. O halde Mustafa Kaya'ya karşı H.İbrahim'in kiracılık sıfatı devam etmektedir. Nitekim Nurettin'in kiralayan Mustafa'ya verdiği 1.1.1980 tarihli belgeden sonra kiralayan Mustafa Kaya verdiği 4.6.1980 tarihli gider makbuzunda Haziran ila Aralık 1980 kiracısın asıl kirası H.İbrahim Şahin ve Ortağı Kardeşi Nurettin Şahin'den aldığını kabul ettiğine göre Nurettin'in mecurda müstakillen kiracı olmadığını asıl kiracı Halil İbrahum'in ortağı bulunduğunu göstermektedir. Ortağın verdiği taahhüt geçerli değildir. Halil İbrahim ile Mustafa Kaya arasındaki aktin feshedildiğine dair yazılı hiç bir belge bulunmadığına göre H.İbrahim'in kiracılık sıfatının kalmadığı ileri sürülemez. Bu durumda Nurettin Şahin ortak değil kiracı dahi olsa kiracılardan birisinin taahhüdü mecburi dava arkadaşlığı nedeniyle İİK.272 ve takip eden maddelerine göre kiracılardan birisi hakkında müstakil takibe cevaz veremez. Bir kısım kiraların Mustafa Kaya'ya Nurettin Şahin tarafından ödenmiş oluşu, yukardaki nedenlerle ve Halil İbrahim Şahin'in mustafa Kaya'ya karşı kiracılık sıfatı devam ettiğinden neticeye etkili değildir. Mustafa Kaya'nın akidi olan Halil İbrahim Şahin dışındaki kişilerin tahliye taahhüdü Halil İbrahim'i bağlamaz. Aksi takdirde kiralayanla 3. şahısların tahliye taahhüdü Halil İbrahim'i bağlamaz. Aksi takdirde kiralayanla 3. şahısların anlaşıp kiracıyı tahliye ettirmesi gibi bir neticeye varılır. Açıklanan nedenlerle itirazın kaldırılması isteğinin reddine dair merci kararı yasaya, dosya münderecatına uygun olup onanması gerekirken Bozulduğu anlaşıldığından,
SONUÇ : Tashih isteğinin kabulü ile 19.8.1983 tarih ve 4650/6093 sayılı Yargıtay BOZMA ilamının kaldırılarak 8.4.1983 tarih 83/113 sayılı merci kararının yukarda açıklanan nedenlerle İİK.366 ve HUMK.438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 500 lira onama harcının temyiz edenden alınmasına, peşin harcın mahsubuna bakiye kalmadığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 16.11.1983 gününde, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Maddi olay:
Kiralayan mustafa Kaya, 18.1.1983 günlü talepname ile nurettin Şahin'in İstanbul Fındıkzade, millet Caddesi No:86/5 teki dükkandan TAHLİYESİNİ istemiştir.
Bu isteğine dayanak olarak;
1.6.1975 günlü kira kontratosunun eki 1.6.1979 günlü ve 1.1.1980 tarihli anlaşmaları ile, imzası İstanbul 15. noterliğince musaddak 3.2.1981 günlü (TAHLİYE Taahhüdüne istinat etmektedir.
İlk kira akti Mustafa Kaya ile Halil ibrahim Şahin arasındadır.
Bu kontratonun ilavesi niteliğinde olan 1.6.1979 günlü yazılı sözleşme ile Mustafa Kaya, mağazayı diğer akit halil İbrahim Şahin'in kardeşine (Nurettin Şahin)e devredebileceğini kabul etmekte ve muvafakatını beyan etmektedir.
1.6.1979 günlü ek sözleşmede taraflar kira miktarını da ayrıca tesbit etmekte ve miktarı kararlaştırırken:
(Halil İbrahim Şahin dükkanı kardeşine devrettiği takdirde, kira 1.1.1981 tarihinden itibaren 15.000; 1.1.1982 tarihinden itibaren 31.12.1982 tarihine kadar 20.000 TL. olarak ödenecektir) ibaresini kullanmaktadırlar.
Nurettin Şahin vekili Av.Mustafa Alptekin 31.1.1983 günlü İTİRAZ dilekçesinde, (müvekkilinin mecura kiracının kiracısı olarak girdiğini, kendi akibetlerinin 1. kiracının durumuna bağlı olduğunu, bu nedenle verilen tahliye taahhüdünün hukuki bir geçerliliği bulunmadığına) ifade etmektedir.
Kiralayan mustafa Kaya vekili Av.Melih Ovacık 8.2.1983 günlüİTİRAZIN KALDIRILMASI ile ilgili dilekçesinde;^
Tabilre ile ilgili ve yukarıda zikredilen belgelere dayanmakta ve müvekkili Mustafa Kaya'ya ait noterden tasdikli yevmiye defterine göre kiraların 1.1.1981 tarihinden itibaren Nurettin Şahin tarafından müstakillen ödendiğini ayrıca ileri sürmekte ve ilgili belgeleri de ibraz etmiş bulunmaktadır.
Merci 8.4.1983 günlü kararında İTİRAZIN KALDIRILMASI talebini reddetmiş;
Yargıtay ise dosyaya mübraz belgeler münderecatına göre, Nurettin Şahin'in taşınmazda müstakil kiracılığının tahakkuk ettiği ve tahliye taahhüdüne nazaran isteği yerinde görerek merci kararını BOZMUŞTUR.
Bize göre bozma veçhile tahliye talebinin haklılığıyla ilgili olaylar gayet mantıki ve yasal şekilde gelişmiştir.
Taşınmaz sahibi Mustafa Kaya, ilk mukaveleden sonra, taşınmazın nurettin Şahin'e devrine muvafakat etmiş, bu husus yazılı sözleşmeye bağlanmış ve çok şayanı dikkat şekilde, mecurun kirasının artırılabilmesi bu devrin icrasına bağlanmış, Nurettin Şahin mecuru müstakillen devraldığını mal sahibine 1.1.1980 tarihinde ihbar ile kirayı da hemen yeni miktar üzerinden ve kendi hesabına ödemeye başlamıştır. Mecurun devri tahakkuk etmeseydi kirası bile artırılamayacaktı. Halil İbrahim Şahin nev'ama devredeceği kişiyi düşünerek kirayı rahatça artırmıştır. Halil İbrahim Şahin taşınması müstakillen Nurettin Şahin'e devretmeseydi ortada onun hesabına ve eski miktardan ödenen kiralar bulunacaktı.
Olaya Medeni Kanunun hüsnüniyet kaidesi açısından baktığımızda da durum açık şekilde Nurettin Şahin'in aleyhinedir.
Ortada bir devir mukavelesi olacak.
Bu devir mukavelesinde, mecurun ancak Nurettin Şahin'e devri şart kılınacak.
Nurettin Şahin onun akabinde mal sahibine, mecura müstakillen kiracı olarak girdiğini ihbar ve beyan edecek.
Kiraları da bu devir kontratosu gereğince yeni miktarlar üzerinden ödeyecek.
Kalkacak, ayrıca noterden musaddak bir belge ile tahliye taahhüdünde bulunacak, ve bütün bunlardan sonra da, taahhüdünün hukuki geçerliliği bulunmadığını ileri sürecek.
Böyle bir kimse, bu kadar haksız bir kimse, Kanunun kendisini himaye etmesini nasıl isteyebilir?
Nitekim Yargıtay da buna cevaz vermemiştir.
Mustafa Kaya ile Halil İbrahim Şahin arasında, bu durumda hangi kira akti kalmıştır ki, o akit, Halil ibrahim Şahinle Mustaa Kaya arasında yapılan ek kontrato ile ortadan kaldırılmaya başlanmış ve olayların safahatına göre artıktamamen ortadan kalkmış hale gelmiştir.
Nitekim, bu takip ve dava safahatı'nda Halil İbrahim Şahin4in bu konuda en ufak bir teşebbüsü de sevketmemiştir.
Nurettin Şahin durup dururken Halil İbrahim Şahin'in artık mevcut olmayan akti durumuna nasıl dayanır?
Medeni Kanunun hüsnüniyet kaidesi bütün hukuki ilişkilerde gerektiğinde uygulanabilen parlak bir hukuk kaidesidir.
Kanun hüsnüniyetli olmayanları himaye etmez.
Bu gerekçelerle karar düzeltme talebinin yersiz olduğu kanaatinde bulunduğumdan REDDİ gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına karşıyım.
Üye
K.Gün