 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1983/7375
K: 1983/8938
T: 15.11.1983
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlular vekili tarafındanistenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahalilnden daireye 21.7.1983 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlular vekili son oturuma gelmemiştir. Anlaşmazlığın çözümünde basit yargılama usulü uygulanmaktadır. Bilirkişi raporunun okunduğu bu oturumda bulunmayan borçlu vekiline bilirkişi raporunun tebliğ edilmemesinde yasaya uymayan bir cihet yoktur.
Keza sözleşmenin 3. maddesinin bankaya tanıdığı yetkiye göre hesabın katedildiği ve bu hususun noter aracılığı ile 25.11.1982 tarihinde bildirildiği anlaşılmakla, borcu muaccel olmadığı yolundaki itiraz dahi yerinde değildir.
1- Hesabın 25.11.1982 tarihindeki bakiyesi 19.122.063,46 Tl. olarak tesbit edilmiştir. Buna faiz farkı 1.398.754,59 Tl. ilavesi suretiyle takip talepnamesindeki asıl alacak olarak belirli 20.520.818,05 Tl. tesbit edilmiştir. Takip tarihinden itibaren ayrıca bu meblağ % 40 üzerinden faiz talep edilmiştir. Şu durumda 1.398.754,59 Tl. faize, faiz yürütülmesi istenilmektedirki, bu usul ancak yasanın yahut cari hesap sözleşmesinin caiz gördüğü hallerde mümkündür. olayda böyle bir uygulamaya cevaz veren sözleşmede bir hükmün varlığı açıklanmamış ve tesbit edilmemiştir.
2- Hesap bakiyesi ve faiz ile beraber, borçluların sorumluluğu 21.045.238,94 Tl.na ulaşmaktadır. Takip ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yürütüldüğüne göre M.K.nun 766,790 maddelerinde belirli limit dairesinde ipotek veren kişinin sorumluluğunun sınırlı olduğunun düşünülmesi lazımdır. Borçlulardan Münci İnci 8 milyon ve 4 milyon olmak üzere 12 milyon üzerinden ipotek vermiştir. O halde adı geçen borçlunun sorumluluğu bu miktarla sınırlı olup faiz gibi her türlü eklentiler dahi dahil olmak üzere bu miktarın üzerinde sorumlu tutulması, belirli yasa hükümlerine uygun değildir.
3- Naci İnci bu borca karşılık 12 milyon Tl.lık bir ipotek vermiştir. ancak adı geçen hakkında bir takip talebi mevcut değildir. İpoteğin paraya çevrilmesi usulüne göre açılan takipte borçluya ve ayrıca gayrimenkul sahibi 3. şahsa ödeme emri tebliğ edilmesi İİK.nun 149/b, 150 maddeleri hükümleri gereğidir. Anılan yasa hükümleri alacaklı banka tarafından olayda ihmal edilmiştir.
4- 2548 sayılı kanun uyarınca % 2 cezaevi harcı alacaklıya ait olupsözleşme ile dahi borçluya yükletilemez. Bu husus kamu düzeni ile ilgilidir. Borçluların, borcun bulunmadığı yolundaki itirazları bu hususuda kapsadığı aşikardır ve yerindedir.
5- Alacaklı banka, ayrıca sözleşme hükmüne dayanarak 3 misli ücreti vekalet istemektedir. Bu istek dahi itirazda çoğun içinde azında varlığının kabulü ve kamu düzeni ile alakalı olması nedeni ile yerindedir. Zira İİK.nun 138. maddesi bu maddede belirli şartlar dairesinde icra avukatlık ücretinin ücret tarifesine göre icra memuru tarafından hesap edileceğini emretmektedir.
SONUÇ : Yukarıda açklanan durum karşısında borçlular vekilinin kısmen yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda 1 ila 5 nci bentlerde yazılı nedenlerden dolayı İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULASINA),15.11.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.