 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1983/7001
K: 1983/8904
T: 14.11.1983
DAVA : Mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu Kenan tarafından istenmesi üzerine; bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 6.7.1983 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : KARAR : Samsun 2. İcra Memurluğu nezdinde açılıp yenileme üzerine 1982/823 sayısını alan icra takibi, kambiyo senetlerine mahsus özel usul dairesinde açılmıştır. Borçluya 163 örnek ödeme emri temliğ edilmiş, takip muhtelif safhalar geçirmiş ve 9.2.1977 tarihli son işlem tarihinden sonra takipsiz bırakılmıştır. Alacaklı vekilinin 15.1.1982 günlü yenileme dilekçesi borçlu Kenan'a 2.4.1982 günü tebliğ edilmiştir. Adı geçen kişi 5.5.1983 tarihinde merciie başvurarak zaman aşımı nedeni ile takibin ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mercii, yenileme dilekçesini tebliğ tarihinden itibaren İİK.nun 168/5. maddesinde yazılı beş günlük yasal süre geçirildiğinden bahisle itirazın reddine karar vermiştir. Bu kararı borçlu temyiz etmiştir.
1982/823 sayılı dosya münderecatına göre, borçlu hakkındaki takip kesinleşmiştir. Bu safhadan sonra öne sürülen itirazlar ve bu meyanda zamanaşımı hakkında, takibin kesinleşmesinden önceki devrede ve ödeme emrinin tebliği üzerine başlayacak itiraz süresi yönünden tedvin edilmiş olan İİK. nun 168/5. maddesinde yazılı beş günlük sürenin uygulanması kabil değildir. O halde, merciin red gerekçesi isabetsizdir.
Takibin kesinleşmesinden sonraki devrede, takibin talik veya iptali istekleri bakımından İİK.nun 71. maddesi hükmünün nazara alınması lazımdır.
Anılan maddenin 1. fıkrasına göre, takip kesinleşmiş olsa bile, borcuna ve eklentilerinin itfa edildiği yahut alacaklının mühlet verdiği yolundaki iddiaya dayanılarak tetkik merciinden takibin iptal ve taliki istenebilir. Bu başvuru süreye tabii tutulmamış olup her zaman yapılabilir.
İİK.nun 71. maddelerinin 2. fıkrası ise, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımı ileri sürülecek olursa İİK.nun 33/a maddesinin uygulanacağını göstermektedir. Görülüyor ki, bu maddenin ilk fıkrasına giren sebepleri (her zaman) öne sürülme imkanı tanıyan kanun, zamanaşımı ile ilgili düzenlemeyi maddenin 2. fıkrasına alarak alarak dermeyanını süreye bağlamıştır. Gerçekten İİK.nun 71,78,33,33/a maddelerinin birlikte incelenmesinden çıkarılacak sonuç budur.
Takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımı itirazında bulunacak borçlu, yenileme dilekçesinin kendisine tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde, takibin şekli ne olursa olsun, bu itirazını icra tetkik merciine bildirmek zonundadır.
Zamanaşımı itirazı bu süre geçirildikten sonra yapılar veya yanlış merciie bildirir ise sonuç doğurmaz, nazara alınmasına yasal imkan yoktur.
O halde, gerekçesi doğru olmamakla beraber vardığı sonuç yerinde görülen mercii kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Açıklanan durum karşısında borçlunnun temyiz itirazları yerinde görülmekle sonucu bakımından yasaya uygun mercii kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 500 lira onama harcının temyiz edenden alınmasına,peşin harcın mahsubuna, bakiye kalmadığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 14.11.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.