 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1983/2449
K: 1983/4105
T: 24.05.1983
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde duruşmalı olarak temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 20.3.1983 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Mercii kararının ve bunun taalluk ettiği işin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı yapılmasına HUMK.nun hükümleri müsait olmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi.
Aval şerhi aval içindir tabiri ile buna muadil diğer herhangi bir deyimle örneğin "kefalet ettim, temin ettim" v.s. gibi kelimelerle ifade ve aval veren tarafından imza olunur. Bu şerh senedin ve alonjun yüzüne konabileceği gibi arkasına da yazılabilir. Ancak, böyle bir meşruhat taşımaksızın konulan imzalardan senet arkasındakiler ciroyu, senet yüzündeki keşideci ve muhataba veya lehtara ait olanlardan gayri imzalar aval vermeyi tazmumun eder. Aval'ın kimin için verildiği buna ait şerhte açıklanmak gerekir. Böyle bir açıklığı taşımayan şerhe dayanan veya senedin yüzüne atılmış mücerret imzaya taalluk eden aval verme muamelesi keşideciye matuf sayılır. Tetkik konusu olayda Tebligat Kanunun 39 ve 32. maddelerine göre süresinde itiraz eden (E.Ç.) ve (M.H.) senedin arkasına "bonoların müşterek ve müteselsil kefilleriyiz" diyerek imza etmişlerdir. Yukarıda açıklanan nedenlerle aval veren durumundadırlar ve tıpkı kendisine aval verdiği keşideciler gibi sorumludurlar. Bu husus nazara alınmadan itirazın kabul olunması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden mercii kararının İİK. 366 ve HUMK. 420. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 24.5.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.