 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1983/12535
K: 1984/1865
T: 22.02.1984
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki (Ş.Y) tarafından istenmesi üzerine gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Takip dayanağı ilamın gerekçesinde davalıların müdahalelerinin davacının tapudaki hissesi oranında önlenmesine karar vermek gerektiği öngörülmüş, hüküm fıkrasında da, taşınmazın tamamını teşkil eden 1384 m2'lik yerde davacının 96/384 pay itibarıyla hisseder bulunduğundan hissesi oranında davalıların müdahalelerinin önlenmesine, denmiştir. İnfazı yapan icra dairesince ve infaza vaki şikayeti tetkik eden merciice kesinleşen takip dayanağı ilamın dışında bir uygulama yapılamaz. Belli bir yerden el atmanın önlenmesine karar verilmediği cihetle infazın (haklarında takip yapılanların takip yapanın taşınmazdaki 96/384 payına müdahalelerinin önlenmesine ihtarat yapılmak suretiyle) yapılması gerekir. İlam dışına çıkılarak müştekilerin taşınmazdan çıkarılması doğru bulunmadığından şikayetin infazın ihtarat yapılması gerektiğinden bahis ile kabulüne karar vermek gerekirken reddolunması isabetsiz, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden mercii kararının İİK. 366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 22.2.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Takip dayanağı ilam münderecatına göre müştekilerin davaya konu taşınmazdan el atmalarının önlenmesi suretiyle infaz yapılmak gerekir.
Taraflar taşınmazda hisseder olmadıklarından hisseye vaki el atmanın önlenmesi şeklinde bir infaz bahis konusu edilemez.
İlamda hissesi oranında davalıların el atmalarının önlenmesi şeklinde yazılışın hissesine vaki el atmanın önlenmesi şeklinde değerlendirilmesi mümkün değildir.
22.8.1983 günün mahallinde yapılan infaz ilama uygundur. İnfaz işlemine karşı yapılan itiraz varit değildir. Merci kararının onanması gerekir.
Bozma şeklindeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.