 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1983/540
K: 1983/622
T: 11.02.1983
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Akhisar As. 2. Hukuk Hakimliğince verilen 9.11.1982 tarih ve 264/541 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı idare vekili, davalıya ait minibüsün Aksihar Kapaklı istasyonları arasında bulunan hemzemin geçitte müvekkili idareye ait trenle çarpıştığını belirterek uğranılan zarar tutarı (22.531,04) liranın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, olaydan önce minibüsü H. K. isimli şahsa satıp zilyetliğini devrettiğini ileri sürmüş, vekili de aynı savunmaya katılmış, ancak aracı sattıklarına ilişkin yazılı belgeleri olmadığını bildirmiştir.
Mahkemece, menkul mal niteliğindeki minibüsün gerek yazılı belge ile gerekse şifahi olarak satılabileceği bu nedenle tanık dinlenebileceği gerekçesiyle dinlenen tanık sözleri gereğince davanın husumet noktasından reddine karar verilmiştir.
Kararı T.C.D.D vekili temyiz etmiştir.
Davacı trafik kaydını esas alarak davasını araç maliki gözüken davalıya yöneltmiştir. Trafik kayıtları mülkiyeti kesin olarak saptayan mutlak bir karine değilse de araç sahibinin kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kaydına karşın mülkiyetin bir 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen herhangi bir yasa yükmü yoktur. Kaydın aksi mülkiyetin devri olanaklıdır. Ne var ki, trafik kaydının tersi ancak aynı kuvvetteki geçerli delillerle kanıtlanabilir. Bu delillerin 3. kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını ortadan kaldırır bir sonuç yaratmaması gerekir. Bu durumda HUMK. 299. maddesi de gözetilerek trafik kaydının tersi noter satış senedi ve benzeri resmi nitelikteki belgelerle kanıtlanabileceğinden mahkemece olaydan önceki satışa ilişkin bu nitelikli bir satım sözleşmesi sunulmadığı halde, davanın husumet yönünden reddedilmesi doğru görülmemiş ve davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bozulmasına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 11.2.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.