 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1983/3755
K: 1983/4773
T: 30.09.1983
DAVA : 1-8-C-P-Goats Ltd. ile Refik arasında çıkan davadan dolayı (İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi)'nce verilen 8.12.1982 gün ve 3343-3630 saylı hükmü onayan dairenin 2.5.1983 gün ve 1988-2285 sayılı ilamı aleyhinde davacı avukatı tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin bir tür iplikler üzerinde 20 seneden fazla bir süreden beri Domino isim ve resminden ibaret markayı kullandığını, davalının da aynı mamuller üzerinde Damalı isminden ve bir dama resminden meydana gelen markayı iltibas yaratmak maksadıyla kullandığını ileri sürerek davalının bu hareketinin Markalar Kanununun 47. maddesi anlamında bir marka tecavüzü olduğunu, TTK.nun 58/1-a anlamında fiilin haksız olduğunun tesbitini, ambalaj kompozisyonun iltibasa yol açacak şekilde davalılar tarafından kullanılmış olmasının TTK.nun 56 anlamında gayri kanuni haksız rekabet fiili olduğuna dava konusu olan isim, şekil ve ambalaj kompozisyonun kullanılmasının men'ine, araçların imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin markasının tescili olduğunu, iki marka arasında benzerlik ve iltibas bulunmadığını, davalının yıllardan beri aynı markayı kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, tecavüzün önlenmesi istenen marka, yani davalının markası tescili olup Markalar Kanunundan istifade edeceği, iltibasa meydan verecek nitelikte kullanma türü TTK.nun 57/5. maddesinde belirtilen haksız rekabet olarak sayılır ise de, anılan madde ancak taklit yoluyla kullanılan marka tescilsiz olduğunda uygulanabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve dairemizce onanmıştır. Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
TTk.nun 56. maddesi uyarınca, haksız rekabet, aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle iktisadi rekabetin her türlü suistimalidir. Aynı Yasanın 57/5. maddesine göre de, başkasının emtiası iş mahsulleri, faaliyeti veya ticaret işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeye çalışmak, hüsnüniyet kaidelerine aykırı bir hareket olarak kabul edilmiştir.
Davacının bir tür iplikler üzerinde, (Domino) isim ve resim ile dantele deseninden ibaret markayı ve davalı da aynı emtia için (Damalı) isim ve resim ile dantela deseninden oluşan markayı kullandığı, bu iki markanın açıklandığı biçimde tescilli olduğu, tarafların bu markalar için sicilden terkin davası açmadıkları hususunda uyuşmazlık yoktur. Adı geçen markaların her iki tarafın adına tescil edilmiş olmasına ve markaların, sicilden terkini için herhangi bir dava açılmamış bulunmasına göre, tarafların bu markalarını, 551 sayılı Markalar Kanununun öngördüğü biçimde kullanmak hakkına sahip bulundukları, açıklamaya gerek duyulmayacak kadar belirgindir.
Ne var ki, davacı, kendisine ait (Domino) isminden ibaret markasını özel biçim, renk, ebat ve ambalaj kompozisyonu içinde kullandığını ve davalını da markası için bu özel biçim, renk, ebat ve ambalaj kompozisyonunu aynen kullanmak suretile iltibas yarattığı, dolayısıyla davalının haksız rekabette bulunduğunu ileri sürmüştür. Gerçekten, davacının ibraz ettiği deliller ile mahkemece alınan 15.5.1982 günlü bilirkişi kurulu raporundan, davalının (Damalı) isim ve resminden ibaret markasının kullanma biçiminin davacının markası bakımından kullanıla gelen kendine özgü biçim, renk, ebat ve kompozisyonuna bezetildiği, davalının böylece, davacının emtiasi, iş mahsulleri ve faaliyetiyle iltibas yarattığı hususu açık ve kesin olarak anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalının tescili markası yasanın himayesi altında ise de, davalının bu tescili markasını, başkalarının markaları ile iltimasa neden olmayacak biçim, renk, ebat ve ambalaj kompozisyonu içinde kullanmalıdır. Somut olayda olduğu gibi davalının tescili (Damalı) markasını kullanırken, davacının (Domino) markası yönünden kendisine özgü kullanma biçimini, aynen benimseyerek iltibasa neden olması, hem haksız rekabeti oluşturur ve hem de Medeni Kanunun 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düşer. Açıklanan bu duruma göre, davalının tescilli markasını kullanma biçimini, davacının tescilli markasının kullanma biçimine, (marka isimlerinin ve yazıların aynı yer, renk, ebat ve ambalaj) benzeterek kullanması yasaya aykırı bulunduğundan, davalının markasının bu kullanış biçiminin haksız rekabet oluşturduğunun kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde mahkemece davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve her nasılsa hükmün onandığı anlaşılmakla, bu onama kararının kaldırılması suretiyle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin onamaya ilişkin 2.5.1983 gün ve 1983/1888-2285 sayılı kararının kaldırılarak yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin ve tashihi karar harçlarının isteği halinde karar düzeltilmesini isteyene iadesine, 30.9.1983 tarihinde gerekçede, oyçokluğu, sonuçta oybirliği ile karar verildi.