 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1983/3529
K: 1985/4796
T: 25.09.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 6. Ticaret Mahkemesince verilen 22.2.1985 tarih ve 399-58 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraflar vekilleri tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.9.1985 gününde davacı avukatı ile davalı avukatı gelip, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; müvekkilince davalı A.Ş.'de açılan ithalat kredisine diğer davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine yapılan icra takibine davalıların itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptali ile takip tarihi itibariyle (26.775.000) liranın % 51 faiz % 3 gider vergisi ve % 15 inkar tazminatiyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevabında müvekkili H.'nin borçlu olmayıp kefil olduğunu, kefaletin geçersiz bulunduğunu, en çok (26.775.000) liradan sorumlu olup icra takibinin tümünden mes'ul olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre, borcun tamamı dava açıldıktan sonra ödendiğinden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine mahal olmadığına, davalı kefil H.'den faiz ve gider vergisi alınmasına mahal olmadığına, takip tarihinden itibaren % 51 faiz ve % 3 gider vergisinin davalı A.Ş.den alınmasına, davalı H.'nin sorumluluğu kefaletle sınırlı olmak kaydıyla % 15 inkar tazminatının her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1 - Davalılardan H.G. diğer davalı şirketin davacı bankadan aldığı ticari kredi karşılığı düzenlenen 3.12.1975 tarihli "Umumi Taahhütname"yi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış bulunmaktadır. TTK'nun 7. maddesinde birden fazla kimsenin içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari mahiyeti haiz olan bir iş dolayısiyle diğer bir kimseye karşı müştereken borç altına girmeleri halinde bu borçtan müteselsilen sorumlu olacağı hükme bağlandıktan sonra, ticari borçlara kefalet halinde asıl borçlu ile kefil arasında dahi aynı hükmün geçerli olacağı açıklanmış bulunmaktadır. Yukarıda da değinildiği gibi, asıl borç ticari nitelikte bulunmasına göre, yine yukarıda değinilen yasa hükmü uyarınca davalı H.G.'nin de asıl borcun ve fer'ilerinin tamamından, asıl borçlu gibi sorumlu olduğu halde bu husus gözden kaçırılarak, yazılı şekilde bu davalının taahhütnamede yazılı kredi miktarı ile sınırlı bir sorumluluğu olduğunun kabulüne dair karar tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu yönden davacı banka yararına bozulması gerekmiştir.
2 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yukarıda açıklanan bozma sebep ve şekline göre davalı H. vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi cihetine gidilmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (2) numaralı bendde açıklanan nedenlerle davalı H. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine ancak, (1) numaralı bendde gösterilen sebeple kararın davacı banka yararına bozulmasına ve 11.000 lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 119.987 lira temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25.9.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.