Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1983/3374
K: 1983/3550
T: 05.07.1983
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi)'nce verilen 13.4.1983 tarih ve 256-292 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenilmekle, dosyanın incelenmesinde duruşma için gerekli tebligat giderinin yatırılmamış olması nedeniyle HUMK.nun 2494 sayılı Kanunla değiştirilen 438/1. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiye tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, vekiledenin de paydaşı bulunduğu "..Boya Vernik, Sentetik Reçiune ve Lastik Sanayi Limited Şirketi"'nin 112 payına sahip olan her iki yan miras bırakanı Tahsin'in öldüğünü ve mirascıların anlaşamadıklarını bildirerek, TTK.nun 507/3. maddesinde öngörülen sermaye miktarın bölünmezliği ve 527/1. maddesindeki mümessil atanması hükmü gözetilerek, mirascılar adına temsilci atanıp Tahsin payının şahsa arzedilerek şuyu'nun giderilmesi ve paylaştırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı Kenan vekili ile Leman ve Rabia savunmalarında, miras yoluyla gelen paya ilişkin istemde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, ayrıca payın mirascılar arasınhda bölüştürülebileceğini, TTK.nun 521. maddesi uyarınca şirket paydaşı sıfatı kazandıklarını bildirerek davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, TTK.'da şirket paydaşlarından birinin ölümü halinde payın bölüşülmesi yada satış yoluyla ortaklığın giderilmesini olanaklı kılan bir hüküm bulunmadığı, Ticaret Mahkemesi'nin bu tür bir davaya bakma görevinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, yanların miras bırakanı ve limited şirketin (112.000) liralık (112) sermaye payına sahip olan Tahsin'in ölümü nedeniyle ve TTK.nun 507/3 maddesinde öngörülen, ortağın sermayesinin bölünmez bir bütün oluşturacağı yolundaki kural dayanak yapılarak, yasal yönden mirasçılar arasında bölünme olanağı bulunmayan sözkonusu payların satımı yoluyla ortaklığın giderilmesi istemine dayalıdır.
Mahkemece, Türk Ticaret Yasasında, şirket paydaşının ölümü halinde, bu payın mirascılar arasında paylaşımı ya da satış yoluyla ortaklığın giderimini düzenleyen ve asliye ticaret mahkemesini görevli kılan herhangi bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle göreve dayalı biçimde dava reddedilmiştir.
Oysa, Ticaret Yasamız limited şirket paydaşının ölümü halinde, payın miras yoluyla mirascılara geçebileceği ve sermaye payının bölünebileceği gibi bölünmüş payların devrinin olanaklı bulunduğuna ilişkin düzenlemeleri de içermektedir.
Davaya dayanak yapılmak istenilen TTK.nun 507/3. maddesinde, ortakların birbirlerinden farklı olarak koyabilecekleri sermayenin bölünmez bir bütün oluşturacağı kuralına karşın, aynı hükümde devir için bölme ya da mirasın taksimi durumları açık biçimde ayrı tutulmuş bulunmaktadır.
Ayrıca, anılan Yasanın 521. maddesinin 1. ve 2. fıkraları re'sen uyarınca, bir payın miras yoluyla kazanılması için, aynı yasanın 520. maddesinde öngörülen koşulların oluşmasına ve diğer tüm ortakların oluruna gerek bulunmadığı gibi, esas sözleşmede miras yoluyla kendiliğinden devri engeleyen bir hüküm varsa, ortaklarca bir ay içinde gerçek değer üzerinden satın alacak 3. kişi önerilmedikçe mirasçıların otomatikman şirket paydaşı sıfatı kazanırlar. Şirket esas sözleşmesinde tersine bir koşul bulunduğu öne sürülmediği gibi, ortaklarca payı gerçek değer üzerinden satın alacak 3. kişi gösterilmesi de söz konusu olmadığına göre, TTK.nun 521/1. maddesinin açık hükmü uyarınca, payın miras yoluyla kazanılması için ortakların iznine gerek bulunmadığının kabulü zorunludur.
Bunun dışında, sözü edilen Yasanın 524. maddesi hükmüne göre, esas sözleşmede tersi kararlaştırılmamışsa, her bölümü (500) liradan aşağı olmamak koşuluyla, bir ortağa ait payın bölünmesi ve bölünmüş bu payların devri de olanaklıdır. Bilimsel öğretide de kabul edildiği gibi, yasa, payın ancak devir için bölünebilmesine olanak tanımış ve bölünen kısmın devralan kişide bütünlüğünü varsayarak, payın bütünlüğü kuralına bağlı kalıp bu kuralı bir kez daha doğrulamıştır (Prof. Dr. Reha Poray-Prof. Dr. Ünal Tekinalp-Doç. Dr. Ersin Çamoğlu. "Ortaklıklar Hukuku" İst. 1976, c. 2/267). Esas sözleşmede bu durumun tersinin kararlaştırıldığı öne sürülmüş değildir. Dava dilekçesinde belirtilene göre, dava konusu 112 payın değeri ise (112.000) liradır. Bu durumda sunulan veraset belgesi de gözetildiğinde, anılan yasa hükmü uyarınca miras bırakana ait sermaye payının, mirasçı sıfatı bulunan yanlar arasında miras payları oranında bölüştürülmesi ve adlarına devri olanaklıdır.
Anılan hükümlerle, TTK.nun 518/2 ve 527/1. maddeleri hükümleri de gözetildiğinde, mirasbırakana ait payın bölünmesi ve mirasçılara geçmesi sonucu bunların şirket paydaşı sıfatı kazanacaklarına ilişkin yasal düzenleme Türk Ticaret Yasası kapsamında bulunduğuna göre, anılan yasanın 4. maddesi uyarınca ticari dava niteliği kuşkusuz olan dava konusu uyuşmazlığın çözümlemede asliye ticaret mahkemenin görevsizliğe yönelik yaklaşımı bu nedenle doğru görülmemiştir.
Mahkemece, istemin paylaştırmayı da içerdiği gözetilerek miras bırakana ait sermaye payının, miras payları oranında bölünerek, mirasçı sıfatı bulunan yanlara geçtiği ve söz konusu payın bölünebilir nitelikte olduğundan hareketle, dava konusu (112) payın veraset belgesindeki payları oranında mirasçı olan yanlar arasında bölüştürülmesi ve böylece iştirak halindeki sahipliğe son verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 5.7.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini