 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1983/3125
K: 1983/3302
T: 24.06.1983
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Denizli 2. Asliye Hukuk Hakimliği)'nce verilen 9.3.1983 tarih ve 618-95 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduğu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, keşidecisi Kenan olan (150.000) liralık çekin hamili davalı tarafından Çivril....Bankası'na ibraz olunup oradan Deniz...Bankası Şubesi'ne havale edildiğini, Denizli Şubesi'ne çek ibraz edilince bankaca (150.000) lira ödenip çekin alındığını, ancak sonradan bu çekin karşılığının bulunmadığı anlaşılıp durum davalıya bildirilerek tedbir kararı da alındığını, ancak paranın davalı hesabına geçirilmiş ve iade edilmemiş olması nedeniyle sebepsiz ödenen bu paranın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap vermemiş, dava gıyabında bitirilmiştir.
Mahkemece; toplanan delillere, dinlenen şahidin ifadesine dayanılarak, davacı bankanın Denizli Şubesi'nde çek keşidecisinin hesabında müsait para olmadığı halde sehven ödeme yapıldığı ve davalıya da durum bildirdiği halde parayı tahsil ettiği gerekçesiyle davanın kabulüyle (149.000) liranın, ödeme tarihinden itibaren % 10 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Keşidecisi dava dışı Kenan olan (150.000) liralık çek, hamili davalı Ramazan'a muhatap davacı bankaca ödenmiş, fakat bankadaki çek hesabında karşılığı para bulunmadığı sonradan anlaşıldığından çek bedelini tahsil etmiş olan davalıdan geri alınması dava edilmiştir.
Ancak; çek, niteliği itibarıyla borç ikrarını havi bir belge değil, sadece (havale)'den ibaret bir ödeme şeklidir (HGK. 9.7.1965 GÜN VE 388/28 VE 11. HD., 23.9.1976. gün ve 3852-3866 sayılı kararı ve diğer emsal kararlar). TTK.nun 695/3. maddesine göre karşılıksız çek mümkün olup bunun ödenip ödenmemesi bankanın seçeneği içinde olmakla beraber, muhatap banka, müşterisi keşideci ile yapmış olduğu çek anlaşması nedeniyle onun kredisini ve itibarını düşünerek karşılıksız bir çeki dahi çek hamiline ödeyerek sonra kendi müşterisi olan keşideciye rücu edebilir. BK.nun değerlendirilmelidir; BK.nun 461. maddesinin 2. fıkrasına göre de banka havaleyi kabul ettikten sonra keşidesci artık havaleden rücu edemeyeceğinden ödemeyi yapan bankayı sorumlu tutamıyacağı gibi ödenen miktar kadar bankaya karşı sorumlu olur (11. HD., 30.12.1969 gün ve 5781-6140- Prof. Ali Sait Yüksel, Bankacılık Hukuku, Sh. 94).
Şu hale göre davacı banka davalıya yaptığı ödeme nedeniyle kendisiyle çek sözleşmesi yapmış ve havale hükmünde olarak çek keşide etmiş olan kendi müşterisi keşideciye rücu edecek iken, ödeme yaptığı çek hamiline karşı açtığı bu davanın reddi gerekirken mahkemece kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıdaki gerekçelerle, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, HUMK.nun 427. maddesi gereğince davalı yararına hükmün (BOZULMASINA) ve ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24.6.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.