 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1983/2294
K: 1983/2474
T: 12.05.1983
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Kartal 1. Asliye Hukuk Hakimliği)'nce verilen 4.2.1983 tarih ve 986/21 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacılar, davalı kooperatif yönetim kurulu ile İmar ve İskan Bakanlığı'nca olağanüstü genel kurul toplantısı yapılması konusundaki istemlerinin gözetilmediğini bildirerek 1163 sayılı Yasanın 44. maddesi uyarınca olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmasına izin verilmesini istemiştir.
Davalı kooperatif temsilcileri 16.1.1983 günü genel kurul toplantısı yapılması kararı alınıp gerekli tüm işlemlerin yapıldığını, ayrıca davacıların da açma hakları bulunmadığını bidirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yönetim kurulunca belirlenen günde tüm ortakların bir araya gelme olanağı bulunmadığı, yönetim kurulunun toplantıyı engellediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle istemin kabulü ile yönetim kurulunun genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırmasına karar verilmiştir.
Hüküm davalı kooperatif temsilcilerince temyiz edilmiştir.
1 - Davacılar Kooperatifler Yasasının 44. ve kooperatif ana sözleşmesinin 25. maddelerine dayanarak kooperatif genel kurulunun olağanüstü toplantıya çağırma yetkisinin kendilerine verilmesini istemişlerdir. Sözkonusu hükümlerde öngörülen koşulların yerine getirilmesi halinde belirli sayıdaki ortakların toplantı çağrı yetkisi isteminde bulunma hakları vardır. Bu koşulların ilki; dörtden az olmamak koşuluyla ortaklardan onda birinin toplantı yapılmasını yönetim kurulu ya da denetçilerden yazılı istemde bulunmasıdır.2. koşul ise, bu istek üzerine yönetim kurulu ya da denetçileri sözkonusu istem tarihinden itibaren belli süre içinde "yasaya göre on gün, ana sözleşmeye göre yirmi gün" toplantı çağrısı yapmamış olmalarıdır. Ancak bundan sonradır ki, tüm istek sahiplerinin çağrı için ilgili bakanlığa başvuru ve bu bakanlık tarafından da çağrı yapılmadığı takdirde mahkemeden çağrı isteminde bulunma hakları doğmaktadır.
Tüm bunlar dışında, belirtilen sayıdaki azınlığa tanınan çağrı olanağının ön koşulu, bu ortakların birlikte hareket etmeleridir. Ortakların birbirlerinden habersiz ya da bağlantısız olarak ayrı ayrı istemde bulunmaları halinde yasada öngörülen bu zorunlu koşulun gerçekleştiğinden söz edilemez. Eş anlatımla kooperatif yetkili kurullarına, ilgili bakanlığa ve mahkemeye başvuru için yasa ya da ana sözleşmede öngörülen yasadaki ortağın birlikte davranmaları ve birlikte istemde bulunmaları zorunludur. Yargıtay'ın kökleşmiş nitelik kazanan içtihatları da bu doğrultudadır (Örneğin, Yargıtay 11.HD., 3.4.1980 gün ve 1980/1663-1762 ve 18.9.1980 gün ve 1980/3312-3981 sayılı kararlarında kabul edildiği gibi). Kooperatif yetkili kurulları ve bakanlıkça azınlığın toplantıya çağrı istemleri yerine getirilmediğine göre aynı sayıdaki ortağın mahkemeye de birlikte başvurmaları gerekirken bunlardan yalnız ikisinin, diğerlerinden bağlantısız biçimdeki başvurularının kabulü yasaya aykırıdır.
Mahkemece, yasa ve ana sözleşmede öngörülen sayıdaki ortağın birlikte başvurusu bulunmadığından istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve davalı kooperatifin temyiz itirazının kabulü gerekmiştir.
2 - Yukarıdaki bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda bir nolu bentde açıklanan nedenlerle hükmün davalı kooperatif yararına BOZULMASINA, ve iki nolu bentde sözü edilen nedenle ise diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 12.5.1983 tarihinde oybirliğiyle karar veridi.