 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1983/2174
K: 1983/2335
T: 03.05.1983
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi)'nce verilen 24.11.1982 tarih ve 504/582 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, vekiledenin satım bedeli olarak davalıdaki (750.000) liralık alacağına karşılık, davalının İstanbul Beldiyesi'ndeki hakedişinin devredildiğini, ancak temlik borçlusunca ödemeye yanaşılmaması üzerine giriştikleri takibe itiraz edildiğini bildirerek itirazın iptali ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, temlik borçlusu belediye ile bu konudaki uyuşmazlıklarının başka bir dava konusu edilmesinin haklarındaki takibi haklı kılamayacağını, ayrıca temlikten sonra (300.000) liralık çekli ödeme yapıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, temlik eden davalıya temlik borçlusu belediye arasındaki bu alacağa ilişkin davanın sonucunu beklemeden takibe girişilemeyeceği, çekli ödemenin başka bir hukuki ilişkiye ait olduğunun da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1 - BK.nun 169/f. 1 maddesi hükmü uyarınca, karşı edimli (ivazlı) temliklerde, temlik eden, alacağın temlik zamanında varolmasından sorumludur. Temlik anında alacağın hiç ya da temlik sözleşmesinde belirtildiği biçimde varolmaması temlik edenin sorumluluğunu gerektirir. Bilimsel öğretide de baskın biçimde kabul edildiği gibi, temlik ifa yerine yapılmış olsa bile, temlik eden ayrıca yüklenmese de, alacağın devralanın malvarlığına katılmasını sağlama yükümündedir. Temlik edilen alacağın tahsil edilememesinden temlik eden eski alacaklı sorumlu olacaktır (Prof. Dr. Selahattin Sulhi Tekinay "Borçlar Hukuku" İstanbul 1979 Sh. 231; Prof. Dr. N. Feyzi Feyzioğlu Borçlar Hukuku - Genel Hükümler, C. 2. Sh. 648 vd. Prof. Dr. Kenan Tunçomağ "Türk Borçlar Hukuku" C. 1. Sh. 1099).
Temlik konusu alacağın varlığı konusunda, temlik eden davalı ile borçlu İstanbul Belediyesi arasında çekişme bulunduğu ve aralarındaki davanın henüz sonuçlanmadığı anlaşılmasına göre, yukarıda belirtildiği gibi temlik bedelinden davalı sorumludur. Davacı, temlik edilen sıfatıyla söz konusu davanın sonucunu beklemek durumunda değildir. Nitekim bunu kabul eden davalı, borcun (300.000) liralık bölümünü çekle ödediğini, savunmaktadır. Bu itibarla, davacının değinilen konuya yönelik temyiz itirazlarının kabulü gerekmiştir.
2 - Davacı vekilinin yukarıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve (300.000) liralık çekle ilgili olan diğer temyiz itirazına gelince:
Davacı, çekle yapılan (300.000) liralık ödemeyi kabul etmekle beraber, bunun uyuşmazlık konusu alacakla ilgisi olmadığını ve başka bir borç ilişkisi nedeniyle yapılmış bir ödeme olduğunu ileri sürmüş bulunmasına göre bağlantısız bileşik ikrar niteliğini taşıyan bu beyanın doğruluğunu kanıtlamak yükü kendisine düşer. Mahkemece de davacıya bu hususu isbat etmesi için, olanak tanınmış olmasına karşın davacı sözkonusu çekli ödemenin başka bir hukuki ilişki nedeniyle yapılmış olduğunu kanıtlayamamış bulunduğundan bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda iki nolu bentde yazılı nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazının reddine ve bir nolu bentde yazılı nedenlerle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 3.5.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.