 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1983/1835
K: 1983/1712
T: 05.04.1983
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul As. 3. Ticaret Mahkemesince verilen 12.3.1982 tarih ve 458/107 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalılardan T.Garanti Bankası A.Ş. avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla bazı nevakısın ikmali için dosya mahalline gönderilmiştir. Bu reke ikmalin gelmekle dosyadaki kağıtlar oknudu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, müvekkilinin keşideci davalılardan Ramazan'ın lehtar, diğer davalılar İsa ve Mustafa'nın cirantası, diğer davalı bankanın tahsil cirosu ile hamili olduğu 40.000 liralık bononun sahte olarak düzenlendiğini ve tahsile verildiğini ileri sürerek iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ramazan davaya cevap vermemiş yargılama gıyabında yürütülmüştür.
Davalılar İsa ve Mustafa davayı kabul etmişlerdir.
Davalı banka vekili ise tahsil cirosu ile hamili oldukları senet bakımından vekil-hamil durumunda olduğunu bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemiyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere alınan bilirkişi raporuna, bir kısım davalıların kabulüne dayanılarak tüm davalılar bakımından davanın kabulüyle senedin iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı banka vekili temyiz etmiştir.
Davalılardan mümeyyiz davalı Garanti Bankasının söz konusu bonoyu tahsil cirosu ile elinde bulundurduğu uyuşmazlık konusu değildir. TTK.nun cironun hususi çeşitlerini hükme bağlayan maddeleri arasında yer alan 600 ncü maddesi tahsil cirosunun hukuki niteliğini açıklığa kavuşturmuş olup buna göre bu kabil cirolar ciranta ile hamil arasında vekalet ilişkisinin doğmasına neden olan cirolardır. Hamil, bonodan doğan bütün hakları kullanma olanağına sahip olmakla beraber elindeki senedi ancak tahsil cirosuyla ciro etmek yetkisine sahiptir. Şu halde tahsil cirosuyla bir senedi elinde bulunduran kimse kendi cirantasının temsilcisi durumunda olduğu cihetle ancak ona vekaleten senet bedelini tahsile veya tahsil için senedi bir başkasına ciro etmeye yetkilidir. Asıl hak sahibi olan kişi ise senedi tahsil cirosuyla ciro edenh bir önceki hamildir. Bu durumda bir senedin sahte olduğu iddiasiyle iptali konusunda açılacak davada vekil durumunda olan kişinin hasım gösterilmesi ve o kimseye husumet tevcih edilmesi mümkün değildir. Yargıtayın yerleşmiş içtihatları da bu doğrultudadır. Yargıtay H.G.K. 25.11.1972 tarih ve 970/T-523 E. 972/593 K. ve Yargıtay 11 nci Hukuk Dairesi 13.12.1974 tarih ve 974/3764 E. 974/3611 K. sayılı ilamları
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 5.4.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.