Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1983/1378
K: 1983/1589
T: 31.03.1983
DAVA : Davacı vekili, vekiledenin davalı şirketin komanditer ortaklarından bulunduğunu yönetici komandite ortağın kötü yönetimi sonucu hacze konu olan şirket borçlarından (96.528) liralık bölümünün, yetki ve sorumluluğu bulunmadığı halde sırf şirketi güç durumdan kurtarma amacıyla vekilince ödendiğini, ancak yöneticinin bunu geri vermeğe yanaşmadığını bildirerek şirket adına ödenen (96.528) liranın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, yasaya aykırı biçimde şirket yönetimine el koyup fabrikayı fiilen işleten davacının elde ettiği paralardan ödeme yaptığı komanditer ortak olarak ödeme yetki ve yükümü bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, şirket borcunu ödeme hak ve yükümü bulunmayan davacının fuzuli vekil sıfatıyla yaptığı ödeme nedeniyle şirkete dönemiyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, komanditer ortağın yasal bir yükümlülüğü bulunmadığı halde davalı şirketin kesinleşen takipteki borcunu kendiliğinden ödenmesi nedeniyle, bunu geri verilmesi istemine dayalıdır. Davacı, başkasının borcunu ödeyen 3. kişi durumundadır.
Başkasının borcunu ödeyen 3. kişi, borçlu kendisine yetki vermemiş olsa bile, borçlunun temsilcisi olarak hareket etmiş olur. Borçlu ile 3. kişi arasındaki hukuki ilişkide, Borçlar Yasasının 109. maddesinde koşulları belirtilen ve halefiyet gerektiren bir durum söz konusu değildir. Ancak, yetkisi bulunmaksızın borcu ödeyen 3. kişi ile borçlu arasındaki hukuki ilişki vekaletsiz iş görme niteliğindedir. Çünkü 3. kişinin ödemesi ile borç bizzat borçlu tarafından ödenmiş gibidir ve bu ödeme sonucu borç sükut etmiştir. Eş anlatımla, 3. kişi, borçlu yararına vekaletsiz iş görmüş demektir. Bu nedenle, başkasının borcunu ödeyen durumundaki davacının, ödediğini vakeletsiz iş görme (BK. 410 - 413) ya da haksız zenginleşme (BK. 61 - 66) hükümlerine göre geri isteme hakkı bulunmaktadır. 3. kişinin ödemesi ile borç sona erdiğinden, alacaklının mal varlığından haksız bir zenginleşmeden de söz edilemez. Buna karşılık ödemede bulunan 3. kişi, borçluya karşı vekaletsiz iş gören durumunda olduğundan BK 413. maddesine dayalı biçimde istemde bulunabilecektir. Vekaletsiz iş görme borçulunun menfaatine uygun değilse ya da borçlunun karşı koymasına karşın yapılmışsa, 3. kişi giderleri değil ancak borcun sona ermesi nedeniyle borçlunun mal varlığında oluşan zenginleşmeyi istiyebilecektir. Bilimsel öğretideki baskın görüş de bu doğrultudadır. (Bkz. A. Von Tuhr. Borçlar Hukuku, Av. Cevat Edege çevirisi Ankara 1983, sh. 486; Prof. Dr. Kenan Tunçomağ Türk Borçlar Hukuku, İstanbul 1976, C. 1. sh. 727; Sefa Reisoğlu "Sebepsiz İktisap Davasının Genel Şartları" Ankara 1961, sh. 90, 91) Tüm bu nedenlerle, mahkemece sorumlu olmadığı halde komanditer ortağı bulunduğu şirketin takipteki borcunu ödeyen 3. kişi durumundaki davacının, ödeneni geri isteme hakkı bulunmadığının kabulü doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan bu ilke doğrultusunda mahkemece davası ve diğer komanditer ortakların yasaya aykırı biçimde şirket ve fabrika yönetimine eylemli olarak el koyarak; dava konusu paranın fabrika gelirinden ödendiği yolundaki savunma da gözetilerek, gerekli araştırmanın yapılması ve fabrikaya el konulan döneme ait şirket defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi incelemesi yaptırılıp, davalıya varsa bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı da verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken noksan soruşturma ile ve yazılı biçimde karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabülüyle hükmün bozulmasına ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 31.3.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini