 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1983/1360
K: 1983/1645
T: 04.04.1983
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Ankara 11. Asliye Hukuk Hakimliği)nce verilen 28.6.1982 tarih ve 364/444 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin akü fabrikasına elektrik bağlanması için davalı idareye yaptığı müracatın olumlu karşılanarak kendisinden bazı belgelerin istenilmesine rağmen elektriğin bağlanmadığını belirterek, elektrik bağlamamak suretiyle vaki muarazanın men'ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap layihasında, yetki itirazı ile birlikte davacının İmar Yasası uyarınca alması gerekli yapı kullanma iznini almadığından elektrik verilemediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında bir abonman sözleşmesinin mevcut olmadığı, davacının yapı kullanma izni almaması sebebiyle elektrik bağlanmadığı dayanak yapılarak, davaya bakmanın idari yargının görevi dahilinde bulunduğu gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar vermiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı EGO. İdaresi 4325 sayılı Kanunla kurulmuş ve hususi hukuk hükümlerine göre idare edilen bir müessese olup, fertlerle arasındaki ilişki, özel hukuk kurallarına tabi ve bunun sonucu olarak da akdi niteliktedir. Ferdin idarenin hizmetlerinden yararlanabilmesi özel hukuk sözleşmesi niteliğindeki (Abonman Sözleşmesi)'nin yapılması ile mümkündür. Bu nedenle husule gelecek uyuşmazlıkların da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun görüşü de aynı doğrultudadır.
Davalı idare, davacının akü fabrikasına iskan ruhsatı alınmamış olması nedeniyle elektriğin bağlanamadığını ileri sürmüştür. Davacının belediye hizmetlerinden faydalanabilmesi ve dolayısiyle elektrik cereyanının verilebilmesi ancak 6785 sayılı İmar Kanununun 16 ve 18. maddelerindeki koşulların yerine getirilmesi ile mümkündür.
Bu durumda mahkemece davacının elektrik bağlanması talebine ilişkin olarak yapılan işlemlere ait dosyanın celbi ile yasal koşulların mevcut olup olmadığının araştırılarak, gerekirse Danıştay'a bu konuda açılmış olan dava da gözetilerek hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, noksan inceleme ile yazılı olduğu şekilde idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 4.4.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.