 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1983/5899
K: 1983/6046
T: 25.11.1983
DAVA : Davacı, Bayındırlık Bakanlığı'na bağlı işlerinde 1955 yılı Haziran ve Ağustos aylarında 3'er gün süre ile Selahattin adı altında geçen çalışmalarının ücret karşılığı ve kendisine ait olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtilen şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Bu davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı SSK.nun 79. maddesinin V. fıkrasında öngörülen ilamın alınmasını amaçlayan davalar, -Bu bendin incelenmesinden de belirgin olarak anlaşılacağı üzere- prim gün sayılarıyla o günlere ilişkin ücretleri dahi içermektedir. Tavzihi istenilen hükümde ise, bu yönlere ilişkin olmak üzere hüküm kurulmadığı ortadadır. Öbür yandan HUMK.nun 455 ve ardından gelen maddelerinde düzenlenmiş bulunan (tavzih) yoluna başvurulabilmesi için anılan Kanunun 455. maddesi anlatımı ile, hükmün "müphem ve gayrivazıh" olması, ya da, "mütenakız" fıkraları içermiş bulunması gereklidir. İstek kalemlerinden bir kesimi hakkında mahkemece hüküm kurulmaması durumunun ise, bu maddenin dışında kaldığı açık-seçiktir. Bu bakımdan, davacının (tavzih) adı altındaki isteminin anılan hukukilik çevresinde bir yaklaşım ile çözümlenmesi yoluna gidilmesi gerekir.
Şu var ki, davacının hüküm dışında tutulmuş istekleri hakkında zamanaşımı süreleri içinde kalmak koşulu ile mahkemeden her zaman istekte bulunması ve mahkemenin de bu istemi kabulü ile daha önce kurmuş olduğu hükmü tamamlaması mümkündür. Bu olayda, davacının böyle bir amaçla hareket ettiği ve gereçek amacının hükümde karar altına alınmamış istekleri için dahi karar almak bulunduğu söz götürmez.
Davacının bu amacını nitelendirmekte yanılıp, sonuç olarak (tavzih) adı verdiği işlemle gerçekleştirmek istemesindeki yanılgı, asıl amacını ortadan kaldırmaz, ve hakimin o çevrede delilleri değerlendirip karar vermesini engellemez. Olayda, çalıştığı saptanan dönemde yevmiyesinin 480 kuruş olduğu Bayındırlık Müdürlüğü yazısından anlaşıldığına göre bu yolda istemin kabulü gerekirken reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HUMK.nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle anılan hüküm fıkrası silinerek yerine "davacı Muhittin'in 1955 yılı Haziran ayında 3 gün, 1955 yılı Ağustos ayında 3 gün, günlük 480 kuruş yevmiye ile (Selahattin) adı ile çalıştığının, bu çalışmaların davacıya ait olduğunun tesbitine" sözcüklerinin yazılarak kararının bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 25.11.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.