 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1983/2859
K: 1983/3124
T: 10.06.1983
DAVA : Davacı, davalının, yaşlılık aylığını 7 ay geç bağladığından bahisle, 110.000 TL. nın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR : Davacı vekili, 9.3.1982 tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin SSK. İstanbul Bölge Müdürlüğü'ne emekli olmak üzere 24.3.1981 tarihinde başvurduğunu, Kurumun, inceleme sonucu, müvekkiline emeklilik hakkını kazandığını bildirerek yaşlılık tahsis numarası verdiğini, bilahare 24.11.1981 tarihli yazı ile ilk giriş tarihinin askerlik hizmeti içinde olduğunu, bu sebeple emeklilik için yeniden müracaat etmesi gerektiğini ve ilk başvuruyu kabul etmediğini bildirmesi üzerine 30.10.1981 tarihinde yeniden müracaatla 1.11.1981 tarihinden itibaren maaş tahsisi yapıldığını, ancak müvekkilinin 14.3.1956 tarihinde verilen mezuniyet izni ile askerlikle ilgisini kestiğini, 23.3.1956 tarihinde sigortalı işe girip çalıştığını, bu çalışmasının sayılmasında kanuni bir engelin bulunmadığını ileri sürerek emekli maaşını 7 ay geç alması nedeniyle 110.000 TL. alacağın kanuni faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacının, Sümerbank Pamuklu Sanayii Müessesesi'ne sigortalı olarak ilk işe giriş tarihinin 23.3.1956 olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık davacının mezuniyet izni ile dönüş yapıp resmen terhis olmadan önce işyerinde çalıştığı sürenin, sigortalı çalışma sayılıp sayılmamasındandır. Dosyada mevcut Askerlik Şubesi Başkanlığı'nın 14.9.1981 ve 23.6.1982 tarihli yazılarında davacının 14.4.1954 tarihinde askere alındığı, 14.4.1956'da 24 ayını ikmal ettiğinden terhis edildiği ve terhisinden bir ay önce mezuniyet izni verildiği belirtilmiştir.
SSK.nun 3. maddesinin 1/E fıkrası ve bendinde, askerlik hizmetlerini yapmakta olan yükümlülerin SSK. uygulamasında sigortalı sayılmayacakları öngörülmüştür. Ancak bu hükümle öngörülen ayrıcalık, yükümlülerin askeri kuruluşlardaki çalışmalarının kamu hukukunun askerlik yükümüne dayanmış olmasından ötürüdür ve bu da yasanın sigortalı niteliğini edinmek için hizmet akdine göre çalışmayı öngören esasın zorunlu sonucudur; yoksa, yasa, hizmet akdine göre bir işverenin işyerinde çalışanları sırf askerlik yükümlüsü bulundukları için sigortalı saymamak gibi bir ayrık durumu dahi kapsamamaktadır. Kaldı ki, bu yolda bir düzenlemeyi haklı kılacak bir neden yoktur. Zira, bu kimseler, işyerindeki diğer sigortalı işçilerle birlikte aynı sigorta olaylarının tahdidi altındadırlar ve dolayısıyla, aynı yasal korunmaya duyulan gereksinme, bunlar için de söz konusu olup aynı kanunikorumadan istifade etmeleri yani sigortalı sayılmaları kanun koyucunun maksadına da uygun düşer.
Öbür yandan, olayımızda olduğu gibi genellikle terhisten bir ay önce verilen mezuniyet izni ile ayrılmanın, ara izinler nedeniyle ayrılma arasınaki farklılık ve özellik de nazara alınmalı ve bu halde askerlik yükümlülüğü ile olan fiili ilişkinin sona erdiği gerçeği de gözden ırak tutulmamalıdır.
Bu nedenle, mahkemece yukarıda yazılı maddi ve hukuki olgular gözönünde tutularak yargılama yapılıp işin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, ve temyiz peşin harcının istek halinde ilgiliye iadesine,10.6.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.