Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1983/1175
K: 1983/1759
T: 05.04.1983
DAVA : Davacı, davalı sandığa 13.9.1967 tarihinden itibaren üyesi bulunduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğinin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR : Davacı, özet olarak, 506 sayılı SSK'nun geçici 20. maddesinde öngörülen sandıklar arasında yer alan davalı sandık tüzel kişiliğinin üyesi bulunduğunun saptanmasını istemiş, Sandık Vakıf senedi'nin 4 ncü maddesine dayanmıştır. Davalı dahi savunmasında, bu senedin değişik metnine, ayrıca uygulama yönetmeliğine dayanmış bulunmaktadır. Yerel Mahkeme hükmü, anılan senet ve Yönetmeliğinin yorumlaması sonucu iddiaya uygun bir biçimde çözümü öngörmüştür. şu duruma göre, uyuşmazlık, tamamen ( vakıf senedi) ile uygulama yönetmeliğinin belirli bir maddesinin yorumlanma ve uygulamasından kaynaklanmaktadır. Değişik ve tersine bir anlatımla, uyuşmazlığın, 506 Sayılı SSK'ndan doğmuş bulunması durumu söz konusu değildir.
Öbür yandan, SSK'nun 134. maddesi hükmüne göre, bir uyuşmazlığın İş Mahkemesinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemesinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülmesi, uyuşmazlığın anılan Yasanın uygulanmasından doğmuş bulunması koşuluna bağlıdır.
Bu olayda ise, uyuşmazlık yukarıda açıklandığı biçimde, SSK'nun uygulanmasından değil, Vakıf Sendiyle uygulama yönetmeliğinin uygulanmasından ve yorumlanmasından doğmuştur.
O halde, uyuşmazlığın, çözüm yeri, İş Mahkemeleri olmayıp, belirgin bir biçimde Asliye hukuk mahkemesidir. Nitekim, Dairemizin uzun süren uygulaması ve yargıtay Başkanlar Kurulu Kararları da bu doğrultudadır.
Şu duruma göre, yerel mahkeme hükmü, dava dilekçesi görev yönünden reddolunmak üzere bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5.4.1983 oyçokluyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
9.3.1983 tarihli İçtihadı Birleştirme kararı ile 506 Sayılı Kanunun Geçici 20 nci maddesinde sözü edilen sandıklar Kanununla kurulu sandık sayılmıştır. Bu sandıkların, tesis ve vakıf senetlerinin de, kanunun yayını tarihinden itibaren 6 ay içinde 506 Sayalı kanuna uydurulması zorunludur. Bu intibak işleminin başta geleni, bankada çalışan bütün personelin mecburi olarak sandığa tabi tutulmasıdır. Dava, 1967 - 1980 döneminde sandık üyesi olduğunun tesbitine ilişkindir. Geçici 20. maddede yazılı kuruluşlarda çalışanların, zorunlu olarak sandık üyesi olacakları hükmü, bu maddede ile getirildiğine ve dava, sandık üyesi olduğunun tesbitine ilişkin bulunduğuna göre, uyuşmazlığın 506 Sayılı kanundan kaynaklandığı ortadadır. böyle olunca, uyuşmazlığın 506 sayılı kanun uygulanmasına ilişkin bulunduğu ve o Yasanın 134 ncü maddesi gereğince davaya bakma görevinin iş mahkemesine ait bulunduğu açıktır.
Bu tür uyuşmazlıkları, sandıkla üyesi arasında, vakıf senedinin uygulanması ve yorumundan kaynaklanan ve bu nedenle genel mahkemenin görevli olduğu uyuşmazlık niteliğinde saymak, Yasaya aykırıdır.
İlk bakışta, uyuşmazlığın vakıf senedinin uygulanması ve yorumundan çıktığı özlenimi edinilebilirse de, gerçekte vakıf senedinin, özellikle, vakfın bütün personelini kapsayanacak hükümleri içermesi, 506 sayılı kanunun geçici 20/a maddesinin buyruğu gereği olduğu düşünülünce, uyuşmazlığın, Geçici 20. maddeden kaynaklandığının kabulü zorunlu olur. Geçici 20. maddenin yürürlüğünden sonraki dönem için, artık davacının sandık kapsamında olup olmadığı, Geçici 20. maddeye göre belirlenecek ve çözümlenecektir.
Şayet, tesis senedi, 506 sayılı kanuna uydurulmuş ise, davacı sandık kapsamında sayılacak, yok eğer uydurulmamışsa, 506 Sayılı kanun Kapsamında kabul edilecektir. böylesine bir sonuca 506 sayılı kanunun geçici 20 maddesinin uygulanmasıyla varılabilecektir. O halde, uyuşmazlık herhalükarda 506 sayılı kanununa geçici 20. maddesinden kaynaklanır.
Bu nedenlerle, örnek nitelikteki yerel mahkeme kararının, yazılı düşüncelerle bozulmasını öngören sayın çoğunluğun görüşüne karşıyım.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini