 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1982/9-729
K: 1984/761
T: 27.6.1984
1475/m.14
Taraflar arasındaki "Ayrılış" İşyeri tazminatı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 5. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 4.2.1982 gün ve 1981/370-1982/22 sayılı kararın incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 21.4.1982 gün ve 1982/3021- 4158 sayılı ilamı: (..Hükme dayanak yapılan Toplu İş Sözleşmesinin, Ayrılış Tazminatı ( İşyeri tazminatı ) başlığı taşıyan 93. maddesinde, THY A. Ort.'ında en az 5 yıl çalışmış olmak koşulu ile kendi isteğiyle işten ayrılmış personele; madde 91'deki esaslara uygun olarak THY'ında geçen her hizmet yılı için 30 günlük ücret tutarında "işyeri tazminatı" ödeyeceği yazılıdır.
Aynı sözleşmenin 90. maddesinde kıdem tazminatı, 91. maddesinde de ihbar ve kıdem tazminatının hesaplanma esasları gösterilmiştir.
93. maddedeki 91. maddeye atıf yapan düzenleme biçimi ve niteliği itibariyle sözü edilen ayrılış tazminatının da kıdem tazminatı olarak kabulü gerekir.
1475 sayılı İş Kanununun, 1927 sayılı kanunla değişik 14. maddesinde ise; hangi hallerde kıdem tazminatı ödeneceği açıklanmıştır. İstifa hali burada sayılanlar arasında yoktur. Bu nedenle iş aktinin istifa suretiyle sona erme hali, kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyen hallerdendir. Bu yön 2320 sayılı Kanun ile buyurucu nitelik kazanmıştır. Anılan Kanunun yasaklayıcı hükmü yalnız tavan sınırlamasıyle değil, kıdem tazminatı esaslarını da kapsamaktadır. Bu itibarla Toplu İş Sözleşmesinin istifa edenlere de kıdem tazminatı ödeneceğine ilişkin hükmü geçersizdir.
Davacı, 2320 sayılı Kanunun yürürlüğü zamanında istifa etmiştir.
O halde, kıdem tazminatı ve bu nitelikteki bir tazminat talebinde bulunamaz.
Mahkemenin 2320 sayılı Kanunun yürürlüğünden önceki uygulamalara dayanarak ve kararda yazılı diğer sebeplerle isteği hüküm altına almış olması doğru değildir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı THY vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 27.6.1984 oyçokluğuyla karar verildi.