 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1982/91
K: 1982/762
T: 02.07.1982
DAVA : Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.5.1981 gün ve 14/492 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 26.6.1981 gün ve 6243-10866 sayılı ilamıyla; (.. Dava, kiracı olan davalının İstanbul'da oturabileceği meskeni bulunduğundan bahisle, kiralananın boşaltılması isteminden ibarettir. Mahkemece red kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davalı İçerenköy'ünde oturmaya müsait evinin olduğunu ikrarla, işyerinin ve çocuklarının okulunun kiralananın bulunduğu Bakırköy, Bahçelievler'de olması nedeni ile ulaşım imkansızlığından gidemeyeceklerini savunmuştur. Mahkemece de bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı çocuklarının evinin bulunduğu bölgedeki okulları naklettirme ve kendisinin de işine gidip gelmesi için ulaşım imkanlarından faydalanabileceği cihetle, oturulabilecek evinin olduğunun kabulü ile kiralananın boşaltılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde red kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların iddia ve savunmalarına, dosyadaki belgelere, özel daire bozma ilamında gösterilen gerektirici nedenlere ve özellikle, 6570 sayılı Yasanın 7. maddesinin son fıkrasındaki (oturabileceği mesken) deyiminin, yasa koyucunun amaç ve ilkeleri doğrultusunda yorumlanması gerekmemesine; somut olayda, davalı tarafından ileri sürülen ve mahkemece de benimsenerek hükme dayanak yapılan olguların, davalının aynı belediye hudutları içinde (oturabileceği) evi olduğunun kabulüne engel teşkil edecek ve dolayısıyla davanın reddini gerektirecek nedenlerden bulunmamasına göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 2.7.1982 gününde oyçokluğu ile karar verildi.