 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1982/834
K: 1984/947
T: 14.11.1984
DAVA : Taraflar arasınhdaki "İflas" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4. Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 13.7.1981 gün ve 1977/598-1981/226 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 15.3.1982 gün ve 1030-2810 sayılı ilamı ile, "..İ.İ.Kanununun 53. maddesinin 2. fıkrasına göre (icra takibi sırasında borçlu öldüğü takdirde tereke henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tabi tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis olunmamışsa borçlu hayatta olsaydı hangi usul tatbik olunacak idi ise terekeye karşı ona göre takip devam eder.). Aynı maddenin 3. fıkrası gereğince (bu takibin mirasçıya karşı devam edebilmesi ancak rehnin paraya çevrilmesi veya haciz yoluyla kabildir).
Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere 2. fıkra takibin (tereke hakkında), 3. fıkra da (mirasçılar hakkında) devamı ile ilgilidir. 2. fıkrada bir tefrik yapılmadığından tereke hakkındaki takibe iflas haciz veya rehnin paraya çevrilmesi yolları ile devam edilebilir.
Borçlu, hakkında iflas yolu ile takipten sonra öldüğünde takip tereke hakkında devam edeceğine göre iflas davası da tereke hakkında istenir. İflas takibine tereke hakkında devam edileceğine göre borçlunun iflas davası sırasında ölmesi halinde iflas davasının tereke hakkında devamı gerekir. İ.İ.Kanunununun 180, 183, 220. maddeleri tereke hakkında iflas hükümlerinin uygulanabileceği anlamındadır.
Davacı, davalının (borçlunun) ölümü üzerine davayı mirasçılara teşmil ederek mirasçıların iflasına karar verilmesini istemiş değildir. Tereke hakkında davaya devam edilebilmesi için mirasçılara ( ya da miras şirketi mümessiline) tebligat yapılması gerektiğinden dolayı mirasçılara tebligat yaptırmıştır.
Miras bütün mirasçılar tarafından reddolunmadığına, terekenin taksim edildiği veya resmi tasfiyeye tabii tutulduğu ya da mirasçılar arasında aile şirketi tesis olunduğu iddia edilmediğine göre davaya tereke hakkında devam edilmesi gerekir.
Özetlenen şu duruma göre davaya tereke hakkında devam etmek gerekirken mirasçı aleyhine iflas takibine devam edilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davacı vekili
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına 14.11.1984 günüde oybirliğiyle karar verildi.