 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1982/828
K: 1984/975
T: 23.11.1984
DAVA : Taraflar arasındaki "satış aktinin ve tapunun iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 22.12.1980 gün ve 1977/231-819 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 1.6.1981 gün ve 1981/6765-7242 sayılı ilamıyla; (..Dava konusu 1306 parsel sayılı taşınmaz Salih adına kayıtlı iken; adı geçenin, satış hususunda İsmail'e verdiği 1.12.1975 tarihli vekaletnameye dayanılarak vekil İsmail tarafından 10.12.1975 tarihinde satış yolu ile davalıya temlik edilmiştir. Temlikten sonra, önceki kayıt maliki Salih, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin 6.4.1976 tarihli raporu gereğince "demensiyel araz" nedeniyle vasiye muhtaç bulunduğundan ötürü 2.6.1976 tarihli kararla vesayet altına alınmış ve iş bu dava vasi tarafından açılmıştır.
20.8.1980 tarihli Adli Tıp Meclisi raporunda adı geçen Salih'in 1972 tarihinden beri "kısmi bir hukuki ehliyete haiz olup muavenete muhtaç olduğu, belirtilmiş olmasına karşın kendisine bir müşavir tayin edilmiş değildir. Tayin edilmiş olsa bile MK.nun 379. maddesinde yer alan müşavirin hukuki görevi ve yetkisi ehliyetli şahsın yapacağı hukuki muamelede mütalal dermeyan etmek ve rey beyan etmekten ibaret olup kısmı ehliyetli şahsın tasarruflarını önlemek, bunun icra ve ifasına mani olmak yetkisi yoktur. Gerek vekaletnamenin verildiği tarihte ve gerekse temlikin yapıldığı tarihte Salih'in hukuki ehliyet durumu açıklanan şekilde olduğuna göre, nizalı taşınmazın davalıya temlikini sağlayan vekaletname geçerli olduğu gibi vekil tarafından yapılan temlik de geçerlidir. O halde davanın reddine karar verilmek gerekli iken aksi görüş ve düşüncelerle kabulüne karar verilmesi doğru değildir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle; yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden Davalı vekili.
Hukuk Genel kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : MK.nun 379. maddesi hükmünce "hacrine kafi sebep bulunmakla beraber medeni haklarını kullanmak selahiyetinden kısmen muhrum edilmesi menfaati iktizasından bulunan reşide maddede belirtilen işlerinde oyu alınmak üzere bir müşavir atanır. Kanuni müşavir vasi gibi genel yetkileri haiz bir kanuni temsilci olmadığı gibi, kayyum gibi özel bir vekil de değildir. Hakkında kayyum kanuni müşavir vasi gibi genel yetkileri haiz bir kanuni temsilci olmadığı gibi, kayyum gibi özel bir vekil de değildir. Hakkında kayyum atanan kişi medeni hakları kullanmak ehliyetini koruduğu halde, kanuni müşavir atanan kişi medeni haklarını kullanma ehliyetini kısmen kaybeder. Bu kişiler kanuni müşavir atanan konuda kanuni müşavirin oyunu almadan medeni haklarını kullanamazlar. Aksi halde yani kanuni müşavirin oyu alınmaz veya kanuni müşavir icazet vermezse yaptıkları muamele kendilerini bağlamaz.
Olayda miras bırakan 3. bir kişiye vekalet vererek taşınmazını vekil marifetiyle sattırmış ancak, satış sırasında adı geçene kanuni müşavir tayin edilmesi gerektiği Adli Tıp raporuyla tesbit edilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca miras bırakana bir kanuni müşavir tayiniyle oyunun alınmadığı gereçekleşmiştir. Hal böyle olunca taşınmaz satışına ilişkin sözleşmenin bağlayıcı nitelikte bulunmadığının kabulü gerekir. Gene olayda satışın vekil marifetiyle yapılmış bulunması da sözleşmenin bağlayıcılığı sonucunu da doğurmaz. Zira; vekil müvekkilinin emir ve talimatı altında hareket etme zorunda olup, emir ve talimatın hukuki sonuç doğurması dahil kanuni müşavirin oyunun alınmasını zorunlu kılar. Diğer taraftan, olayda aynı durumda bulunan ve miras bırakan tarafından yapılmış diğer bir satış sözleşmesinin de geçerli bulunamayacağına karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Bu nedenlerle direnme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan onanmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA,100 lira bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 23.11.1984 günüde oyçokluğuyla karar verildi.