 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1982/74
K: 1984/558
T: 18.05.1984
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kocaeli 2. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.11.1980 gü ve 1978/191-1980/158 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 9.6.1981 gün ve 505-8135 sayılı ilamı ile "... 1 - Davacının hizmet sözleşmesi iki dönemi kapsamaktadır. İlk dönem sonunda, yani 1975 yılında davacı hizmet sözleşmesini bozmak yolundaki iradelerini açıklaması üzerine davalı işveren yeni koşullarla sözleşmenin devamını teklif etmiştir. Davacı teklifi kabul ederek teklif olunan işte çalışmıştır. ilke olarak kıdem tazminatı hakı sosyal güvenlikle ilgili olup feragat yolundaki anlaşma geçersizdir. ancak olayda davacı kıdem tazminatı ödemesini gerektirir haklı bir nedene dayanmadan sözleşmeyi bozma iradesini açıklamakla kıdem tazminatına esasen hak kazanmamış duruma girdiğinden ileri sürülen koşul davacı yararına olduğundan geçerlidir. O halde önceki döneme ilişin kıdem tazminatının o dönem sonundaki ücrete göre hesabı gerekir.
Ancak kıdem tazminatına esas tutulacak hizmetin de 931 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği dönemden öncesi için 3008 sayılı Yasanın anladığı anlamda işçi sayılacak bir hizmette çalışmış olması gerekir. Bu yön üzerinde durulmaması isabetsizdir.
2.. 1975 yılından sonraki hizmeti bağımsız bir nitelik taşıdığından bu dönemin kıdem tazminatı da son ücret üzerinden hesaplanmalıdır.
3.. Hizmet sözleşmesinin bozulma tarihi itibariyle kıdem tazminatının hesabında 1475 saylı iş Kanunun 1927 sayılı İş Kanunla değişik 14. maddesinde öngörülen 7, 5 katla ilgili sınırlayıcı hüküm gözetilmek gerekirken bu yönün dikkate alınmaması usul ve yasaya aykırıdır.." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okundutan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak v ekanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.5.1984 günü yapılan 1. görüşmede, Özel Daire bozma ilamının 1. bendi ile sevkedilen bozma sebebi dışına kalan bozma sebepleri yönünden oybirliği ile, aynı gün yeterli çoğunluk sağlanamadığı için 18.5.1984 günü yapılan ikinci görüşmede, Özel Daire bozma ilamının 1. bendinde sevkedilen bozma sebebi yönünden oyçokluğu
ile karar verildi.