Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1982/680
K: 1984/950
T: 14.11.1984
DAVA :Taraflar arasındaki "rücu alacağı" davasından dolaylı yapılan yargılama sonunda İskenderun 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.6.1980 gün ve 1968/370 -379 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk dairesi'nin 28.1.1981 gün ve 1980/6824 - 1981/377 sayılı ilamıyla; (...Davacı Sosyal Sigortalar Kurumu yararına tahsili kararlaştırılan masraflara ilişkin faizin, sarf tarihlerinden başlatılması gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
Davalı : Ali avukatının temyizine gelince:
Bağlanan gelirlerin onay tarihi 16.5.1957 olmakla, gelirler yönünden, işbu davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def'inin mahkemece reddi doğrudur. Ne var ki, dosya içerisinde 16.5.1965 tarihli detaylı bir şekilde düzenlenmiş müfettiş raporu vardır. Olayda Ali ile sigorta olayına maruz kalan sigortalılar arasında akti ilişki bulunmaması nedeniyle, BK.nun 60. maddesindeki zanamaşımının uygulanması gerekmektedir. Kurumun, 16.5.1965 tarihli olup olayın tüm faillerini içeren işgüvenliği müfettişi raporundan olay faillerini öğrendiği anlaşılırsa, masraflar yönünden zamanaşımı, itirazının, yerinde görülmesi ve kabulü gerekecektir. Bu itibarla kurumun olay faillerini ne zaman öğrendiği gereğince ve yeterince araştırılmadan, zamanaşımı def'inin masraflara ilişkin bölümünde reddi ile, yazılı biçimde karar verilmesi, usule ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
Davalı Petrol Ofisi, 4.6.1976 tarihli dilekçesiyle Nafiz'e davayı ihbar etmiş olduğunun anlaşılması üzerine 3.3.1977 tarihli dilekçesiyle, bu kez mirasçılarına davayı ihmar eylemiş ve bu mirasçılar davaya müdahale etmemişlerdir. İhbar eden yerine geçerek davayı takip etmeyi kabul eylediklerine dair bir beyanları da yoksa da, duruşmanın sonuna kadar oturumlara katılmış olduklarından, dolaylı bir biçimde davayı takip etmeyi kabul sayılırlar. Bu gibi durumlarda HUMK.nun 50. maddesi gereğince "üçüncü şahıs ihbar eden kimsenin makamına kaim olarak davayı takip etmeyi kabul ederse, davayı kendi namına takip etmeyip yalnız ihbar eden şahsı temsil edebilir. "Fer'i müdahali isteyip kabul edilseydi, anılan Yasanın 57. maddesine göre, hükmün gene tara için verilmesi gerekecektir.
Açıklanan nedenlerle dava kendilerine ihbar edilen kişiler olan, Nafiz veresseleri hakkında, hüküm verilmiş olması dahi usul ve kanuna aykırıdır.gekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılaa sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden : Davalı Ali.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1 - Bozma ilamının üç numaralı bendine karşı önceki kararda direnlimesine,
2 Dosyanın esas kaydı kapatılarak direnme kararı, Yüksek Hukuk Genel Kurulu'nca hal ve tetkik edildikten sonra, bozma ilamının diğer hususlarının tetkik ve kararlaştrılmasına karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece, "Oturuma, bozma ilamının üç numaralı bendi yönünden" son verildiği belirtilmiş ise de; dosyanın esas kaydı kapatılarak işten el çekilmiştir.
Yargıtay HGK. nun 18.12.1974 tarih, 6/677 - 1396 sayılı kararında açıklandığı gibi, değişik nedenleri içerse de bzoma karaı bir bütün teşkil eder. Bozma nedenlerinin tümü hakkında mahkemeuce, (uyma) ya da (önceki kararda direnme) yolunda bir karar verilmesi zorunludur.
Mahkemenin bozma nedenlerinin bir kısmına direnme, diğerlerine uyma hakkı bulunduğu kuşkusuzdur. Ancak, bozma nedenlerinden bir kısmına karşı direnilip, diğer bozma nedenlerine karşı verilecek kararın, direnilen kısım hakkında Hukuk Genel Kurulun'ca verilecek karardan sonraya ertelenmesi usule aykırıdır.Mahkemece HUMK.nun 429/2. maddesi uyarınca Özel Daire bozma kararında öngörülen bütün bozma nedenleri gözönünde tutularak karar verilmesi gerekir. Bu nedenle aykırı bulunan direnme kararı usul yönünden bozulmalıdır. Bozma nedenine göre diğer yönler üzerinde şimdilik durmaya gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan direnme kararının yukarıda yazılı nedenlerle HUMK. nun 429. maddesi gereğince usul yönünden BOZULMASINA 14.11.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini