Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1982/5-341
K:1982/493
T:12.05.1982
  • HARÇTAN BAĞIŞIKLIK
* ÖZET:Devlet tarafından harç adı altında bir paranın alınabilmesi veya harçtan bağışıksızlığın sözkonusu edilebilmesi için bu konuda açık bir yasa hükmü olmalıdır.
6200 sayılı Yasanın 49. maddesiyle harçtan bağışık tutulan idarenin yasa ile belirlenmiş olan görevlerini yerine getirebilmesi için yapması gerekli idari işlemlerdir. Madde metninde yargı işlemlerinden söz edilmemiştir. Yargı işlemlerinin idareye özgü iş! emlerden sayılması ve bu kavram içinde düşünülmesi olanaksız olup anılan hükmün yargı harçlarını da içerdiği kabul edilemez.
(334 s. Anayasa m. 61)
(492 s. Harçlar K m. 1)
(6200 s. DSİK m. 49)
Taraflar arasındaki "kamulaştırma bedelinin artırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Kartal ikinci Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.12.1 980 gün ve 202-915 sayılı kararın incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 17.6. 1981 gün ve 6125-6906 sayılı ilamiyle; (... Davacı tarafından davalı Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü hakkında kamulaştırma değerinin artırılması davası açılmış ve mahkemece davalı idare 6200 sayılı Yasanın 49. maddesi gereğince harçtan bağışık olduğu düşüncesiyle harç yükletilmemesine karar verilmiştir. 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğünün Teşkilat ve Vazifeleri hakkındaki Kanunun 49. maddesinde (Umum Müdürlüğü varidatı kurumlar vergisinden ve muameleleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır) denilmektedir. Bu hükme göre harçtan bağışık tutulan idarenin işlemleridir. Bu kavram içine yargılamaya ilişkin harçlar girmemektedir. Nitekim 506 sayılı SSK.nun 126. maddesinde (Kurum tarafından yapılan bütün işlemlerle, bu işlemler için ilgililere verilmesi ve bunlardan alınması gereken her türlü evrak ve belgeler ve bunların suretlerinden hiç bir resim, harç ve damga vergisi alınmaz) denildiği 'halde, bu maddeye ilişkin Yargıtay Büyük İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 3.3.1975 günlü E. 1975/2, K. 1975/3 sayılı kararında (bu maddedeki bağışıklığın yargılama harçlarını içermediği, işlemler denilince, o karum veya kuruluşun yasal ile belli edilmiş görevlerini yapabilmeleri için faaliyetler akla geleceği açıklanmıştır. Durum böyle olunca 6200 sayılı Yasanın 49. maddesindeki bağışıklığın da ancak işlemlere ilişkin olup, yargılama harçlarını kapsamadığından, davalı idare algılama harçlarından bağışıklı sayılamıyacağından Harçlar Kamu gereğince harçla yükümlü tutulması gerekir.
Bu yönler düşünülmeden harç alınmamış olması doğru görülmediğinden gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz edeni Davacı ve davalı vekilleri.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü
Dava, kamulaştırma parasının artırılması isteğine ilişkindir.
Mahkemece, istek kısmen hüküm altına alınmış olduğu halde, davalı idareye (6200 sayılı Yasasının 49. maddesi hükmü ile harçtan bağışık tutulduğu gerekçesiyle) ilam harcı yükletilmemiş ve peşin ödenen harcın iadesine karar verilmiştir.
Özel daire, yukarıya metni alman ilamı ile, (harç yönünden) hükmü bozmuş; mahkeme, önceki kararında direnmiştir.
Görülüyor ki, uyuşmazlık, 6200 sayılı (Devlet Su işleri Umum Müdürlüğünün Teşkilat ve Vazifeleri Hakkındaki Kanun)un 49. maddesi hükmünün, yargı harçlarını kapsayıp kapsamadığı noktasında toplanmaktadır.
Hukuk Genel Kurulunca yapılan görüşmeler sırasında; 6200 sayılı Yasanın 49. maddesi metninde genel nitelikte ve idarenin her türlü işlemlerini kapsar şekilde, (muameleler) sözcüğünün kullanılmış olduğu; idare ve yargı işlemleri diye bir ayırım yapılmasına ve yargı işlemlerinin ayrık tutulmasına olanak bulunmadığı Yargı harçlarının ayrık tutulması amaçlansa idi, Yasa Koyucunun bunu açıkça göstermesi gerektiği Bozma ilamına dayanak yapılan 3.3.1975 gün ve 1975/2 E., 1975/3 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararının, 506 sayılı Yasanın 126. maddesi hükmüne ilişkin olup, bu olayda bağlayıcı niteliği bulunmadığı Anayasa Mahkemesi'nin, 17.12.1968 gün ve 1968/12 E. 1968/65 K. sayılı kararında, idareyi yargı harçlarından bağışık tutan söz konusu 49. madde hükmünün Anayasa'ya aykırı olmadığına karar verilmiş olup, bu kararın, Anayasa'nın 152. maddesi hükmünce yargı organlarını bağlayıcı nitelikte bulunduğu; bütün bu nedenlerle, 6200 sayılı Yasanın 49. maddesi hükmünün, idareyi yargı harçlarında da bağışık tuttuğunun kabul edilmesi gerektiği görüşü bir kısım üyeler tarafından ileri sürülmüş ise de, çoğunluk bu görüşü benimsenmemiştir.
Şöyle ki; uyuşmazlığın çözümünde sağlıklı bir sonuca varabilmek için, önce harç konusu üzerinde durmak ve buna ilişkin yasa hükümlerinin konuluş amacına kısaca değinmekte yarar vardır.
Bilindiği gibi, Devlet, üzerine aldığı kamu hizmetlerinin görülebilmesi için gerekli harcamaların önemli bir bölümünü, vergi, resim ve harç gelirleri ile karşılamaktadır. Bir kamu alacağı olan harcı, kişilerin kamu hizmetlerinden yararlanmaları karşılığında, ödemekle yükümlü bulundukları para olup, verginin özel ve ayrık bir türüdür.
492 sayılı Harçlar Yasasının 1. maddesinde; harç kapsamına giren işlemler, konuları bakımından 9 kısma ayrılmış; her kısımda ayrı mercilerin harca bağlı işlemleri düzenlenmiş olup, yargı harçları birinci kasımda yer almıştır.
Devlet tarafından, harç adı altında bir paranın alınabilmesi veya harçtan bağışıklığı söz konusu edilebilmesi için, bu konuda açık bir yasa hükmünün bulunması gerekir. Nitekim, Anayasa'nın 61. maddesi ile; (... Vergi, resim ve harçlar ve benzeri mali yükümlülükler ancak kanunla konulur...) hükmü getirilmiştir. Bu Anayasa kuralının, vergi, resim ve harç gibi parasal yükümlülüklerin veya bunlardan bağışıklığın, kapsam ve içeriğinin hiçbir kuşkuya yer vermiyecek biçimde ve açıkça gösterilmesi amacına yönelik bulunduğu bellidir. 0 halde, harca ilişkin bir yasa hükmünün yorumu ve uygulanmasında, bu ilke ve amaç gözden uzak tutulmamak gerekir. Aksi halde kişi ve kurumların yasal dayanağı olmayan bir yükümlülük altına sokulmaları veya Devletin önemli bir gelir kaynağından yoksun bırakılması gibi, Yasa Koyucunun amacına aykırı ve sakıncalı sonuçların doğmasına yol açılmış olur.
Konumuzla ilgili 6200 sayılı Yasanın 49. maddesinde aynen; (Umum Müdürlüğün varidatı kumlar vergisinden ve muameleleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır) denilmektedir.
Bu hükme göre, harçtan bağışık tutulan, idarenin yasa ile belirlenmiş olan görevlerini yerine getirebilmesi için yapması gerekli idari işlemlerdir. Bu nedenle söz konusu hükmün yargı harçlarını da içerdiği kabul edilemez. Böyle bir kabul, herşeyden önce maddenin açık hükmüne aykırı düşer. Çünkü, madde metninde yargı işlemlerinden söz edilmemiştir. Yargı işlemlerinin, idareye özgü işlerden sayılması ve bu kavram içinde düşünülmesi ise esasen mümkün değildir.
Ayrıca, yasada açık hüküm bulunmayan hallerde, parasal yükümlülük [mükellefiyet] olan harçtan bağışıklık kabul edilemez. Çünkü, Yasa Koyucu, bir kurum veya kuruluşu yargı harçlarından. bağışık tutmayı amaçladığında bunu açık bir şekilde göstermiştir. Nitekim, harç 'bağışıklığını içeren benzer hükümlere yer verilmiş olan öteki bazı yasalarda, idari işlemlerle yargı işlemleri ayrılmış, yargı harçları konusunda ayrı ve açık hükümler sevkedilmiştir.
Gerçekten, 1479 sayılı Bağ-Kur Yasasının 20. maddesinin (D) bendi hükmü, 2600 sayılı Yasanın 49. maddesi hükmüne benzer bir hüküm olduğu halde, aynı maddenin (Ç) bendinde; (Kurum tarafından açılan davalar ve icra kovuşturmaları... her türlü vergi, resim ve harçtan bağışıktır) şeklinde ayrı ve açık bir hüküm sevkedilmiş bulunmaktadır. (Benzer hükümler için bakınız: 1581 s. Kanun, m 19; 1784 s. Kanun, m. 18 gibi.).
Öte yandan, 506 sayılı SSK.nun 126. maddesinde de; (Kurum tarafından yapılan bütün işlemlerle, bu işlemler için ilgililere verilmesi ve bunlardan alınması gereken her türlü evrak ve belgeler ve bunların suretlerinden hiçbir resim, harç ve damga vergisi alınmaz) şeklinde bir hüküm sevkedilmiş olduğu halde, bu maddeye ilişkin Yargıtay içtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 3.3.1975 gün ve E. 1975/2, K. 1975/3 sayılı #kararında özetle; (... Bu maddedeki bağışıklığın yargılama harçlarını içermediği; işlemler denilince, o kurum veya kuruluşun yasa ile belli edilmiş görevlerini yapabilmesi için gerekli faaliyetlerin akla geleceği. ) açıklanmıştır. Aynı konuda ve fakat başka bir yasa hükmüne ilişkin bu kararın, olayımızda bağlayıcı gücü bulunmadığı kuşkusuzdur. Ancak, 506 sayılı Yasanın 126. maddesi hükmü ile, incelemeye konu olan 6200 sayılı Yasanın 49. maddesi hükmü arasındaki benzerlik nedeniyle, anılan İçtihadı Birleştirme Kararındaki il kel er, olayımıza ışık tutacak niteliktedir.
Nihayet, görüşmeler sırasında sözü geçen Anayasa Mahkemesi'nin, 17.12.1968 gün ve 1968/12 E., 1968/65 K. sayılı kararı; 6200 sayılı Yasanın 49. maddesi hükmünü, Anayasa'nın 12. maddesindeki (eşitlik) ilkesi yönünden incelemiş olup, olayımıza konu uyuşmazlığa ışık tutan bir karar değildir. Bu karardan, söz konusu 49. madde hükmünün yargı harçlarını da içerdiği sonucu çıkarılsa bile, itirazın reddine ilişkin bu karar esasen bağlayıcı değildir. Çünkü, bir dava veya itirazın evvelce reddedilmiş bulunması, ayrı 'kuralın başka bir dava veya itiraz üzerine yeniden incelenmesine engel değildir (Anayasa Mahkemesi'nin; 28.6.1966 gün, E. 1963/132, K. 1966/2; 6.3.1973 gün, E. 1972/56, K. 1973/11 sayılı kararları). 0 halde, bu kararın bağlayıcı olduğundan da söz edilemez.
0 halde, bütün bu nedenlerle, 6200 sayılı Yasanın 49. maddesi hükmünün, yargı harçlarından bağışıklığı içerdiği kabul edilemeyeceğinden, davalı idare, Harçlar Yasası gereğince harçla yükümlü tutulmak gerekir.
Bu bakımdan Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 12.5.1982 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini