 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1982/538
K: 1982/741
T: 25.06.1982
DAVA : Taraflar arasındaki "kıdem tazminatı " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 6. iş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.11.1981 gün ve 200 - 548 sayılı kararın incelenmesi davalı işveren vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 1.3.1982 gün ve 10981/13502 - 1982/2138 sayılı ilamiyle, ( Davacı davada dilekçesinde, TİS'nden ihbar öneli dikkate alındığında yararlanması gerektiğini ileri sürerek, TİS'nin uygulanması ile doğan haklar nedeniyle, kıdem tazminatı farkının alınmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, kıdem tazminatında 7,5 kat ile ilgili sınır gözetilmiş, ancak hizmet ikramiyesi de dikkate alınarak, neticeden doğan farka hükmedilmiş. Mahkemece, dava dilekçesinde kıdem tazminatı farkı istenmiş, ancak karar yerinde hizmet ikramiyesi de dikkate alınarak meydana gelen farka hükmedilmiş, hizmet ve kıdem tazminatları aynı nitelikte bulunmuş olduğundan, hesaplamada hizmet ikramiyesinin dikkate alınması, istek dışına çıkılarak hüküm tesisi suretiyle Usulün 74. maddesine aykırı hareket edilmediği sonucuna varıldığından, bozma sebebi yapılmamıştır. Ancak az önce de açıklandığı üzere, hizmet ve kıdem tazminatları, hukuken aynı nitelikte bulunduklarından ve bu nevi düzenlemeler 7,5 kat ile ilgili tavan hükmünü bertarafa yönelik olduklarından, 7,5 katı aşan kısım geçersizdir. Başka bir anlatım ile kıdem tazminatı ve hizmet ikramiyesinin toplamı, İş Kanunun değişik 14. maddesinde öngörülen, 7,5 kat ile ilgili sınırlamaya tabidir; bu sınırlamayı aşmamak üzere hizmet ve kıdem tazminatı esasen 7,5 kat sınırını aştığından, davanın reddi gerekirken, kabulü isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve Usulün, 2494 sayılı Yasanın 30. maddesiyle değişik 438/ son maddesi gereğince davalı vekilinin duruşma isteğinin reddine oybirliğiyle karar verilip, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüdü :
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosyadaki kağıtlara ve bozma kararında gösterilen gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulüyle, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, (bozmada ilk müzakerede oybirliğiyle, bozma nedeninde ikinci müzakerede oyçokluğu ile) 25.6.1982 gününde karar verildi.