 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1982/4-670
K: 1983/17
T: 21.1.1983
818/m.162
2004/m.89
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ADANA Asliye 4. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 11.5.1976 gün ve 1976/230-599 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 3.4.1978 gün ve 1978/1927-4400 sayılı ilamı: ( ...Hüseyin Pehlivan adlı şahıs davalı D.S.İ. İdaresinin müteahhididir ve idarenin bu sıfatla bazı işlerini yapmayı yükümlenmiştir. Hüseyin Pehlivan idareden olan 300 bin TL. alacağını 24.12.1973 gününde Mehmet Akyollar adlı kişiye Noter belgesi ile temlik etmiş ve aynı günlü dilekçe ile temliknameyi göndermek suretiyle durumu D.S.İ. 6. Bölge Müdürlüğüne bildirmiştir. Borçlar Kanununun 162. maddesi hükmünce davalı idareden alacaklı olan Hüseyin Pehlivan borçlu durumundaki idarenin rızasını almaksızın 300 bin TL. alacağını Mehmet Akyollar'a temlik etmekle, bu alacak konusunda artık davalı idare ile alakasını kesmiş, Mahmuş akyollar davalıdan alacaklı duruma girmiştir. Bundan sonra davacı 3.2.1974 gününde borçlusu Hüseyin Pehlivan aleyhine haciz yolu ile tahsile tevessül etmiş ve bu arada davalı idareye İcra İflas Yasasının 89. maddesine dayanarak 2.3.1974 gününde haciz ihbarnamesi göndermiştir. İdare anılan Yasanın 89. maddesindeki açık hükme uyarak ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde ve 5.3.1974 tarihinde durumu bütün açıklığı ile İcra Dairesine bildirmiş ve aynen ( Hüseyin Pehlivan'ın idarede olan 300 bin TL. alacağını 24.12.1973 günlü temlikname ile ve aynı günlü dilekçe ile Mahmut Akyollar'a temlik ettiğini, 300 bin TL.nın 126.447,14 TL. sının Mahmut Akyollar'a ödendiğini, idarenin daha 173.352,86 TL. borcu kaldığını, ayrıca 3. İcra Memurluğunun 1974/411 sayılı dosyası ile 10 bin TL. lık bir haczin daha mevcut olduğunu, temlik edilen alacak dışında davacı borçlusu Hüseyin Pehlivan'ın idarede 906.097,71 TL. lık nakit teminatının bulunduğunu 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasının 83. maddesi hükmünce Sigorta ile ilişiğinin kesildiğine dair belgenin idareye verilmemesi nedeni ile teminatların çözülemediğini ve bu durumda ne gibi bir işlem yapması gerektiğinin İcra Dairesine bildirilmesini istediğini ) aynen intikal ettirmiş ve daha sonra 25.3.1974, 6 Aralık 1974 27.9.1974 - 9.5.1975 günlü yazıları ile aynı durumu daha geniş ve dayanaklar göstermek suretiyle İcra Dairesine bildirmiş ve böylece davalı idarenin, İcra İflas Yasasının 89. maddesinin kendisine yüklediği bütün yasal yükümlülük ve sorumlulukları yerine getirdiği anlaşılmıştır. Bu durumda ve mevcut temlik nedeni ile davalı idarenin yapacağı başka bir işlem yoktur. Haciz işlemi idarece gözönüne alınmıştır. İleride teminatların çözülmesi durumunda davacı,alacağını tahsil edebilecek vaziyettedir.
O halde davanın anılan nedenlerle reddine karar verilmek gerekirken, Yasanın 89. maddesi ile idarenin işlemlerinin yanlış yorumlanması ve değerlendirmesi sonucu ödetme kararı verilmesi bozmayı gerektirir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki belgelere, gösterilen gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı (BOZULMASINA), oybirliği ile karar verildi.