 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1982/403
K: 1984/676
T: 08.06.1984
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa Asliye 5. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 21.2.1979 gün ve 1977/365-1979/82 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 21.12.1979 gün ve 5846-5825 sayılı ilamı:
(...Mal sigortasında sigorta değerinin sigorta bedeline eşit olması asıldır. Bu eşitliğin bozulması halinde eksik, ya da aşkın sigorta meseleleri ortaya çıkar ki, o zaman olaya aşkın sigortada TTK.nun 1283. ve eksik sigortada ise TTK.nun 1288. maddesi hükmünün uygulanması icap eder.
İnceleme konusu olayda söz konusu olan eksik sigortadır. Çünkü poliçede sigorta bedeli 100.000 lira olarak gösterilmiş olmasına karşın, sigorta edilen menfaatin değeri taraflarca itiraza uğramıyan 9.2.1979 tarihli bilirkişi raporuna göre, 362.278.50 liradan yangın nedeniyle meydana gelen hasar ise kısmi olup, 57.514 liradan ibarettir. Sigorta mukavelesinde, eksik sigorta hükümlerinin uygulanamayacağına dair herhangi bir kayıt da mevcut değildir. Aksine poliçe genel şartları 20/2. maddesinde 1288. madde hükmüne uygun düşecek biçimde tazminatın sigorta bedeli ile sigorta değeri (Yangından bir gün önceki) arasındaki nisbete göre ödeneceği yazılıdır. Öte yandan, sigorta bedelinin hasar bedelinden fazla almasının bir önemi de yoktur. Bu durumda mahkemenin 9.2.1979 tarihli raporda saptanan 15.875,63 liraya hükmetmesi gerekirken, sigorta bedelinin hasardan fazla olduğu gerekçesi ile yazılı olduğu şekilde 57.514 liranın tahsiline karar vermesi doğru değildir..) gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle, direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 8.6.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.