Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1982/287
K: 1984/499
T: 02.05.1984
DAVA : Taraflar arasındaki "rücuan alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 5. İş Mahkemesince davanın kısmen reddine dair verilen 11.11.1981 gün ve 1980/688 E. 1981/ 424 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay 10.Hukuk dairesinin 7.12.1981 gün ve 19801/5738-6352 sayılı ilamiyle; "...Sigortalı T.Ş.'nin zararlandırıcı Sosyal Sigorta olayında ölmesi nedeniyle bağlanana gelirlerin tahsili için açılan bu davada; davalılardan "(T.) Ticaret" sahibi (T.H.) hakkındaki istemin hukuksal dayanağının, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 9 ve 10. maddeleri olduğu dava dilekçesi içeriğinden anlaşıldığı gibi, bu yön 17.6.1981 günlü oturumda davacı vekili tarafından açıkça bildirilmiştir.
Diğer yönden; ölen sigortalı işçinin önceden davalılardan (H.T.)'in Sosyal Sigortalar Kurumu Tekirdağ Şubesine bağlı Saray İlçesi İstanbul Caddesindeki işyerinde çalıştığı, bu işyerindeki çalışması ile ilgili olarak 1.8.1976 tarihinde işe giriş bildirgesini verildiği, anılan işyerinin 1.9.1978'de başka kişiye satılıp devredilmesi üzerine de aynı davalıya ait İstanbul Fatih Bölge Müdürlüğüne kayıtlı Fındıkzade, Millet Caddesindeki işyerine o tarihten beri çalışmaya başladığı, bu işyerine girişi ile ilgili olarak sigortalı giriş bildirgesinin Kuruma verilmediği konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; aynı işverene ait olup Kurumun başka şubelerinde kayıtlı olan işyerlerinden birinde çalıştıktan sonra diğerinde çalışmaya başlayan sigortalı için yeniden giriş bildirgesi verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten, Yasanın anılan maddeleriyle güdülen amacın her sigortalı için özel bir dosya oluşturmak, bu doğrultuda, Sosyal Sigortalar Kanunun hükümlerinin her sigortalı açısından bir an evvel, gecikmeye meydan bırakmadan uygulamak olduğu açıktır ve bu yön Yasanın gerekçesinde de açıkça belirlenmiştir. Diğer yönden, Kanunun uygulanmasında işyerlerinin büyük ölçüde önemli olduğu, sigortalılarla ilgili işlemlerin öncelikle işyerlerinin bağlı bulundukları Kurum şubelerinci yürütülmekte bulunduğu da ortadadır. Bu noktadan hareket edildiğinde de, işyerinin bulunduğu şubeye bildirim yapılmasındaki zorunluluk ortaya çıkar. Daha açık bir anlatımla , çalışan sigortalı ile çalışılan işyeri, giderek işyerinin bulunduğu Kurum Şubesi arasındaki ilişkinin önemi inkar olunamaz.
Bunlardan ayrı olarak, anılan Yasanın 10. maddesinin 2. fıkrasındaki "yeniden işe alınan sigortalılar" için öngörülen bildirge verme zorunluluğunun, aynı işverenin başka kurum şubesine tescilli diğer işyerlerini kapsamadığı da söylenemez.
Bu nedenlerle; mahkemece "yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın davalılardan (H.T.) hakkındaki davanın yazılı nedenlerle reddine karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır..." gerekcesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlışıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
Sigartalı (Ş.T.) davalılardan (M.Ö.) yönetimindeki kamyonun sadmesine maruz kalarak ölmüştür. Davacı SSK, hak sahiplerine bağladığı gelir ve masrafları, suç sayılır eylemi sonucu işkazası niteliğindeki sigorta olayına yol açan (M.Ö.)'den 506 sayılı Kanunun 26/2 ve 9. maddesine uygun şekilde işe giriş bildirgesini vermeyen işveren (T.) Ticaret'ten, sözü edilen Kanunun 10. maddesine dayanarak, müteselsilen istemiştir.
Davalı (M.Ö.) hakkındaki hüküm kesinleşmiş, öteki davalı (T.) Ticaret hakkındaki davanın reddine ilişkin olan hüküm ise, özel daire tarafından bozulmuş, ancak yerel mahkeme eski kararında direnmiştir.
Görülüyor ki, yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık "... aynı işverene ait, fakat SSK'nun farklı şubelerinde kayıtlı işyerlerinden birinde çalışmakta olan sigortalı için, birinci işyerinde, 506 sayılı kanunun 9. maddesine uygun şekilde işe giriş bildirgesi verildikten sonra, birinci işyerinin başka kişiye devri nedeniyle, orayla ilişkisini kesen işverenin, aynı sigortalıyı, hiç ara vermeden ve iş bağıtı sona ermeden, ikinci işyerinde çalıştırmaya başlaması halinde, bu ikinci işyerinin kayıtlı bulunduğu Kurum şubesine de, anılan kanunun 9. maddesi uyarınca yeniden işe giriş bildirgesi vermekle yükümlü olup olmadığı ve böyle bir bildirge daha vermemiş olmasının, 506 sayılı kanunun 10. maddesi hükmüne göre rücu tazminatı ile sorumlu tutulmasını gerektirip gerektirmediği .." noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten, olayda sigortalı, işverenin Saray ilçesindeki Petrol Bayiliği işyerinde, 1.8.1976 tarihinde işe girmiş ve o tarihte işe giriş bildirgesi verilmiştir. Bu işyeri, 31.8.1978 günü başka şahsa satılarak devredilmiş ve sigortalı o gün bu işyerinden ayrılmış ve işverenin istanbul Fındıkzade'deki ikinci işyerinde, 1.9.1978 'de hiç ara vermeden çalışmaya başlamış, bu işyerindeki çalışması için, ayrıca işe giriş bildirgesi verilmemiştir. İlk işyeri, Kurumun Tekirdağ, ikincisi İstanbul şubesinde kayıtlıdır. İş kazası, sigortalı ikinci işyerinde çalışmaya başladıktan yaklaşık bir sene sonra meydana gelmiştir. Bu yönler, davada uyuşmazlık konusu değildir.
506 sayılı kanunun 9. maddesinde öngörülen bildirimin amacı, Kanunun gerekçesinde de ifade edildiği üzere, işyerinde çalışmaya başlayanların, bir an önce kuruma bildirilmesini, Kurumun bunları öğrenmesini ve sigorta sicil numarası vererek tescil etmesini ve bu sigortalı için özel bir dosya oluşturmasını ve böylece, sigorta hak ve yükümlülüklerinin kolayca yerine getirilmesini sağlamaktan ibarettir.
Sigortalı için, ilk işyerinde çalışmaya başladığında, süresinde işe giriş bildirgesi verilmekle, sigortalı Kurumaca tescil edilmiş, sigorta sicil numarası verilmiş, özel dosyası oluşturulmuş ve ikinci işyerinden verilen aylık ve 3 aylık prim bildirgeleriyle de, orada çalıştığı kuruma duyurulmuş ve sigorta sicil numarası, bu bildirgelerde gösterilerek bağlantı kurulmuş, primleri de eksiksiz ödenmiş olmasına nazaran, yukarıda açıklanan amaç gerçekleşmiş ve ikinci işyerinden ayrıca işe giriş bildirgesi verilmemiş olmasında, bir sakınca doğmamıştır. Öte yandan, kurumun bir bütün olduğunu, şubeleri arasında bağlantı kurması gerektiğini de kabul etmek zorunludur. Bu durum karşısında, ikinci işyerinden, ayrıca bir işe giriş bildirgesi düzenlenmemesi halinde, işvereni 506 sayılı kanunun 10. Maddesinde öngörülen tazminat yükümlülüğü ile karşı karşıya bırakmak, adalet ve nasafet ilkeleriyle de bağdaşmamaktadır. Bu nedenlerle, ilk işyerindeki çalışması, 506 sayılı kanunun 9. maddesine uygun şekilde işe giriş bilmdirgesi verilerek Kuruma duyurulmuş sigortalıların iş bağıtı sona ermeden, aynı işverenin ikinci işyerinde çalışmaya başlaması halinde, bu işyerinden ikinci bir işe giriş bildirgesi verilmesine gerek olmadığı ve bu bildirgenin verilmemiş olmasının, anılan kanunun 10. maddesi uyarınca işverenin sorumluluğunu gerektirmeyeceği sonucuna varılmalıdır. O halde, davalılardan (T.) Ticaret hakkındaki davanın reddine dair karar yukarıdaki gerekçelerle onanmalıdır.
SONUÇ : Davacı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 2.5.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini