 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1982/266
K: 1984/502
T: 02.05.1984
DAVA : Taraflar arasındaki "menfi tesbit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 6. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 22/9/1980 gün ve 1979/694 E., 1980/510 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 25/5/1981 gün ve 1981/3257-3965 sayılı ilamı: (..Dava hukuksal nitelikçe, İİK. md. 72 anlamında, borçlu olmadığının saptanması ile geri verme istemine ilişkindir. Yanlar arasında kira sözleşme ilişkisi bulunduğunda, mahkemece çözümü gereken bir uyuşmazlık yoktur. Davalı kiraya veren niteliği ile iki dosya üzerinde aylık kiranın 8.000 lira bulunduğuna dayanarak 10 ay için toplam 76.000 lira kira alacağı nedeniyle davacılar hakkında icra kovuşturmasına girişmiş ve kovuşturmanın kesinleştiği ve davacıların ayda 1.500 lira üzerinden 15.0000 lirayı yatırdıkları anlaşılmıştır. Şu var ki, davalının icra kovuşturmasında, bir belgeye, ya da ilama dayanmadığı saptanmıştır. Öyleyse, alacaklı niteliği ile aylık kiranın 8.000 lira olduğunu genel kural (MK.md. 6) uyarınca (ispat) yükünü davalı taşır ve tutara göre de yazılı kanıt gerekir (HUMK.nun 288). Oysa, aylık kiranın 8.000 lira olduğunu davalı kiraya veren yazılı kanıtla kanıtlamış değildir. Şu durum karşısında, davacıların benimsedikleri 15.000 lirayı ödediklerini yazılı kanıtla (HUMK. nun md. 288) kanıtlamamışlardır.
Öyleyse 15.000 liranın geri verilmesine ilişkin istem reddedilmeli, yalnızca davacıların 61.000 lira borçlu olmadıklarının saptanmasına karar verilmelidir. Öte yandan, davalının kötüniyetle icra kovuşturması yaptığı kanıtlanmadığı için davacılar yararına % 15'den aşağı olmamak üzere tazminat takdir edilemez. Bu duruma göre, davacıların karar düzeltme istemi, yalnızca 61.000 lira borçlu olmadıklarının saptanması yönünden kabul edilmeli ve böylece hüküm bozulmalıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 2.5.1984
(BOZULMASINA), oyçokluğuyla karar verildi.