Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1982/118
K: 1984/493
T: 02.05.1984
DAVA : Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kurtalan Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 24.11.1980 gün ve 1979/118 E. 1980/144 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 13.5.1981 gün ve 1981/5260-5555 sayılı ilamıyla; (...Dava 1617 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Ön Tedbirler Kanununun yürürlüğü sırasında açılmıştır. Tescil istem ve kararı, 766 sayılı Topulama Kanunun 33. maddesinin ilk fıkrasına dayanmaktadır. Anılan maddenin 1617 sayılı Kanunla değişik 4. fıkrası hükmüne göre, bir tapulama bölgesinde aynı maddenin 1,2 ve 3. fıkraları uyarınca bir kişilin zilyedlikle iktisap edebileceği taşınmazların toplam büyüklüğü 50 dönümü ve herbir parçanın yüzölçümü 20 dönümü geçemez. Bu itibarla bu yönler gözönünde tutulmak suretiyle keyfiyet gereği gibi araştırılıp tesbit olunmak ve sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken bunlardan zuhul ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı hazine Temsilcisi Malmüdürü (N.N.)
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı, 15.5.1979 tarihli dava dilekçesinde, (..Kurtalan ilçesinin Sümer mahallesindeki arsası üzerine bir bina inşa ettiğini, 30 seneden fazla bir zamandan beri malik sıfatıyla zilyedi bulunduğu taşınmazın, tapuda kayıtlı olmadığını..) ileri sürerek, MK.nun 639/1 maddesi hükmü gereğince adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, istek doğrultusunda, davanın kabulüne karar vermiş; bu karar, davalı Hazinenin temyizi üzerine, Özel Dairenin metni yukarıya aynen alınan ilamıyle bozulmuştur.
Ancak, mahkeme; (..Dava konusu taşınmazın Belediye sınırları içinde bulunduğu, 766 sayılı Tapulama Kanununun 1617 sayılı Kanunla değişik 33. maddesi hükmünün Belediye sınırları içindeki taşınmazlar hakkında uygulanamayacağı..) gerekçesiyle eski kararında direnmiştir.
Görülüyor ki mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, "Tapulama Kanununun 1617 sayılı Kanunla değişik 33. maddesi hükmünün, Belediye sınırları içinde kalan taşınmazlar hakkında açılan tescil davalarında da uygulanması gerekip gerekmediği" noktasında toplanmaktadır.
Davanın, MK.nun 639/1. maddesi hükmünden kaynaklanan bir tescil davası olduğu ve taşınmazın Belediye sınırları içinde bulunduğu konuları ise tartışmasızdır.
Bilindiği gibi, Medeni Kanunun 639/1. maddesi, tapusuz taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinilmesi koşullarını düzenlemiş bulunmaktadır. Ne var ki, bugün artık bu tür davaların sadece M.K.nun 639 maddesi hükmü ile çözümlenmesine de olanak yoktur. Gerçekten, sonradan yürürlüğe girmiş bulunan 766 sayılı Tapulama Kanununun 33. maddesi, kazandırıcı zamanaşımı ile mülk edinme konusunda yeni bazı koşullar getirmiştir. Bu hüküm, daha sonra 1617 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Ön Tedbirler Kanununun 20. maddesi ile değiştirilmiş ve yeni bazı sınırlamalar getirilmiştir.
Sözü edilen maddenin 1. fıkrasında, yüzölçümü 20 dönüme kadar olan taşınmazlar için zilyetliğin ispatı, bilirkişi mütalaası ve şahadete bağlanmış; 5. fıkrasında yüzölçümü 20 dönümü geçen taşınmazların iktisabı için, zilyetliğin belgelerle ispatı zorunlu kılınmıştır. Bundan başka, yine 33. maddenin 4. fıkrası ile yeni bir hüküm getirilmiş ve bir kimsenin aynı tapulama bölgesinde münhasıran zilyetlikle iktisap edebileceği taşınmazların toplam miktarının 50 dönümü geçemeyeceği kabul edilmiştir.
Öte yandan, Tapulama Kanununun 33. maddesi hükmü, aynı Kanunun 97. maddesindeki gönderme nedeniyle, genel hüküm niteliğini kazanmıştır. Gerçekten bu yön, T.K.nun 97. maddesinde aynen; "Bu Kanunun 1. maddesinde yazılı yerler dışında bulunan gayrimenkuller hakkında umumi hükümlere göre açılmış ve açılacak davalarda da bu Kanunun 33. ve 42. maddeleri uygulanır.." denilmek suretiyle pek açık bir şekilde dile getirilmiştir. Bu hükümde sözü edilen (ve Kanunun uygulama alanını belirleyen), Tapulama Kanununun 1. maddesinde yazılı yerler dışında kalan taşınmazların ise, il ve ilçelerin merkez belediye sınırları içindeki taşınmazlar olduğunda, hiçbir duraksama yoktur (TK. m. 1).
O halde, Tapulama Kanunun 33. maddesi hükmü, il ve ilçelerin merkez belediye sınırları içinde kalan taşınmazlar hakkında, genel hükümler uyarınca açılan "tescil davalarında" da uygulanacaktır.
bu durumda mahkemenin Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma ilamı doğrultusunda bir araştırma ve inceleme yapması gerekirken, "..Tapulama Kanununun 33. maddesi hükmünün, Belediye sınırları içindeki taşınmaz hakkında açılmış bulunan bu tescil davasında uygulanamayacağından.." söz ederek, eski kararında direnmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 2.5.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini