 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1982/85
K: 1982/241
T: 25.05.1982
DAVA : Adam öldürmeğe tam derecede teşebbüsten sanık Bekir'in hükümlülüğüne dair (İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 6.7.1981 gün ve 50/158 sayılı hüküm sanık vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nce incelenerek 23.12.1981 gün ve 5156/5067 sayılı ilam ile bozulmasına karar verilmiştir.
C. Başsavcılığı'nın CMUK.nun 322. maddesi uyarınca özel dairenin bozma kararına itiraz etmesi, bozma kararının kaldırılmasını ve hükmün onanması istemini bildiren 12.2.1982 gün ve 27 sayılı itiraznamesiyle dosyanın 1. Başkanlığa gönderilmesi üzerine Ceza Genel Kurulun'ca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Adam öldürmeğe teşebbüs suçundan sanık 18.10.1964 doğumlu Bekir'in tecziyesine ilişkin, bozmaya uyularak verilen hüküm, özel dairece: (30.3.1981 günlü duruşmada sanığa ait rapor örnekleri Adli Tıp Meclisi'ne gönderilerek sanığın suç tarihi olan 14.8.1979 tarihinde bıçakla yaralamak veya öldürmeğe teşebbüs suçlarının farik ve mümeyyizi olup olmadığı bakımından Adli Tıp Meclisi mütalaasının alınmasına karar verilip, karar dairesinde müzakerede yazıldığı halde, Adli Tıp Meclisi'nin 1.5.1981 günlü mütalaasında sadece bıçakla yaralama suçundan bahsedilmek, öldürmeye teşebbüs suçundan farik ve mümeyyizlik hususunda hiçbir görüş ileri sürülmemek suretiyle karar ve müzakere gereğinin yerine getirilmediği gözönünde tutulmadan ve sanığın öldürmeğe teşebbüs suçunun farik ve mümeyyizi olup olmadığı fennen tesbit edilmeden sanık hakkında öldürmeğe tam teşebbüs suçundan mahkumiyet hüküm kurulması isabetsizliğinden bozulmuştur.
C. Başsavcılıı itirazında ise: "TCK.nun eşhasa karşı cürümler başlığını taşıyan 9. babın 1. ve 2. fasıllarında yazılı suçlardan bıçakla yaralamanın faik ve mümeyyizi olduğu saptanan ve duruşma sırasında okunan raporu kabul eden sanığın bundan daha vahim olan öldürmeye teşebbüs suçunun da faik ve mümeyyizi bulunmasının doğal olup bunun ayrıca raporla teyidine lüzum görmeden sanığı öldürmeye teşebbüs suçunun faik ve mümeyyizi sayan mahkemenin kabulünde yasaya aykırı bir yön bulunmadığından özel daire bozma kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün onanması" talep edilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere burada çözümlenecek sorun, yaralama suçunun faik ve mümeyyizi olduğu tıbbi raporla da saptanan sanığın öldürmeğe teşebbüs suçunun da faik ve mümeyyizi olarak kabul edilip edilemiyeceğine ilişkin bulunmaktadır.
Bilindiği gibi,suç hukuka aykırı bir fiildir. Fiil iki safha arzeder. Birincisi bir insan haraketi, eylem; ikincisi bu eylemin hukuka aykırı olmasıdır. Fail, fiilinin sonucu ne ise ondan sorumlu tutulacaktır. Olayımızda sanığın eyleminin sonucu öldürmeye tam teşebbüs niteliğinde kabul edildiğine göre işlediği bu suçun faik ve mümeyyizi olup olmadığının saptanması gereklidir. Sanığın, yaralama suçunun faik ve mümeyyizi olması o'nun öldürmeye tam teşebbüs suçunun da faik ve mümeyyizi olduğunu kabul için yeterli neden değildir. Şu halde özel daire kararında gösterilen araştırmanın yapılması zorunludur.
Bu nedenle, C. Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk kararına katılmayan bir üye: İtirazdaki görüşü benimseyerek itirazın kabulü gerektiği yolunda oy kullanmıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle, C. Başsavcılığı itirazının REDDİNE, 25.5.1982 gününde üçte ikiyi geçen oyçokluğu ile karar verildi.