 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1982/565
K: 1983/77
T: 21.02.1983
DAVA : Türk Parasını yırtmaktan sanık Ahmet'in hükümlülüğüne dair (İskenderun 2. Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 30.6.1982 gün ve 164 - 226 sayılı hüküm, sanık vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nce incelenerek 10.11.1982 gün ve 5856 - 6667 sayılı ilam ile bozulmasına karar verilmiştir.
C. Başsavcılığı'nın, CMUK.nun 322. maddesi uyarınca özel dairenin bozma kararına itiraz etmesi, bozma kararının kaldırılması ve hükmün onanması istemini bildiren 29.12.1982 gün ve 205 sayılı itiraznamesiyle, dosyanın 1. Başkanlığa gönderilmesi üzerine; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Sanık Abdullah'ın, Türk Devleti'nin bağımsızlığının bir sonucu olarak tedavüle çıkarttığı Türk Paralarını yırtıp ayrıca çiğnediğini kabul eden mahkemenin adı geçen sanığın TCK.nun 145/1. maddesi gereğince bir yıl hapis cezası ile tecziyesine ilişkin hükmü özel daire :
(1 - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nca bastırılıp tedavüle çıkarılan paranın TCK.nun 145. maddesinde yazılı Devletin hakimiyet alametlerinden sayılamayacağı gözetilmeden, sanığın sözü edilen madde ile hükümlülüğü yoluna gidilmesi,
2 - Kabule göre, sanığın geçmişteki hali ile ahlaki temayüllerinden söz edilmeksizin yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile erteleme isteğinin reddine karar verilmesi) isabetsizliğinden bozmuştur.
1. bozma sebebinden dolayı bu karara karşı itiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığı'nca : (Yabancı uyruklu olup Türkçe bilmeyen sanık, olay günü gittiği genelevde sermaye kadınlardan Nuran ile yaptığı münakaşa esnasında sinirlenerek elinde tomar halinde bulunan 100 liralık, 50 liralık Türk parasını yırtıp yere attıktan sonra ayağı ile de çiğnemek ve ezmek sureti ile Devletin hakimiyet alametlerinden sayılan paraya hakarette bulunmuştur. TCK.nun 145. maddesinde; TÜrk Bayrağı'nın hakimiyet alameti, olduğu açıkça yazılmıştır. Devletin diğer hakimiyet alametlerinin neler oluduğu açıklanmamıştır. Kanaatimizce Türk Parasının da Devletin diğer hakimiyet alametlerinde biri olarak kabul edilmesi gerekli bulunmaktadır. İstiklalini kazanan bir devlet hakimiyet alameti olarak para bastırır ve eski Türk - İslam Hukukuna göre camilerde hutbe okutturur. Hazine bankası olan T.C. Merkez Bankası, bu ameliyeyi yani parayı bastırıp tedavüle çıkarma işini tamamen Devlet adına yapmaktadır. Bu nedenle Türk Parası; senet, tahvil gibi menkul kıymetlerden tamamen farklı bulunmaktadır. Bu fark nedeni iledir ki, sanığın hareketini görenlerin milli duyguları zedelenmiş ve hemen zabıtaya ihbarda bulunulmuştur. Bu nedenlerle özel dairenin bir numaralı bozma kararının kaldırılması) talep olunmuştur.
Görülüyor ki, milli duygularımızdan ayrı olarak halledilmesi ve itiraz konusu mesele Türk Parasının da sözü edilen kanun maddesinde ifadesini bulan Devletin diğer bir hakimiyet alametinden sayılıp sayılmayacağıdır.
TCK.nun 145. maddesinin 1. fıkrasında Türk Bayrağı'nın veya Devletin diğer bir hakimiyet alametini tahkir maksadıyla bulunduğu yerden söküp kaldıran veya yırtan, bozan, yahut diğer herhangi bir suretle tezlil eden kimseye ... ceza öngörülmüş bulunmaktadır. İtiraznamede de değinildiği gibi maddenin bu fıkrasında söz konusu edilen - diğer bir hakimiyet - alametinden maksadın ne olduğu açıklanmamış ve bu hususta kesin bir kıstas konulması mümkün değilse de kuşkusuz Türk Bayrağı hakimiyet alameti olarak kabul edilmiş ve hemen onun arkasından sözü edilen diğer bir hakimiyet alametinin de maddi olmaktan ziyade bayrak gibi paha biçilmez manevi varlığına sahip olunması öngörülmüştür. Nitekim, maddeni 3. fıkrası, bayraktan başka herhangi bir şey üzerinde bulunan milli renkleri tahkir edenlerin de bayrağı ve Devletin hakimiyet alametini tahkir ve tezlil edenlere verilen ceza ile cezalandırılacakları amir bulunmaktadır.
Ceza Kanunumuzun mehazı bulunan İtalyan Ceza Kanununun bizim 145. maddemizin karşılığı olan 115. maddede de "Umumi veya umuma açık yerde bir kimse tahkir maksadiyle Devletin sancağını veya sair alametini kaldırır, yırtar veya imha ederse..." denilmekte ve Majno Şerhi'ndeki bu maddeye ait açıklamalarda da suçun hangi hallerde oluşacağı üzerinde durularak Sancak'tan başka sair alametlere örnek olarak "Arma" gösterilmiş, başka bir alametten ve bu arada paranın hakimiyet alameti sayılacağından söz edilmemiştir. TCK.nun 145. maddesine ait gerekçede bayrak ve milli renklerden başka diğer hakimiyet alametlerinin niteliğine ve bundan maksadın ne olabileceğine ilişkin bir açıklamaya yer verilmiştir. Bu hususta yapılan araştırmalar sırasında başvurulan Dr. Jur. Abdullah Pulat Gözübüyük'ün Türk Ceza Kanunu Açıklaması eserinin 2. cildinin 646 - 650. sahifelerinde 145. maddedeki suçun unsurlarının ve niteliğinin neden ibaret bulunduğu üzerinde durularak bu arada Devletin diğer egemenlik alametleri mefhumuna Silahlı Kuvvetler veya Resmi daireler veya Kuruluşlar tarafından daimi nitelikte kullanılan alametler, Sancaklar, Ayyıldız, Türkiye Cumhuriyeti T.C. İşareti, Milli Marş ve benzeri şeylerin dahil olabileceği belirtilmiş, Türk Parasının bu mefhuma girebileceği üzerinde durulmamıştır. İncelediğimiz Türk Bayrağı, Okul Sancağı ve Ayyıldız işaretlerine taalluk eden Yargıtay İçtihatlarından başka Türk Parasının Devletin hakimiyet alameti sayılacağını belirten bir içtihada, karara rastlanılamamıştır.
itiraznamede ileri sürüldüğü gibi bağımsızlığına kavuşan ve bu nedenle para bastıran ve eski Türk - İslam Hukukuna göre Hutbe okutturan bir Devlette paranın hakimiyet alameti sayılıp sayılmadığı bir tarafa çok eski devirlerde kalan para yerine geçen sikke bastırmak ve hutbe okutmak gibi işlem ve adetlerin, sosyal ekonomik ve teknolojik sistemlere göre kurulan bugünkü Devletin Hakimiyet Alametine örnek olarak gösterilmesi mümkün bulunmamaktadır. Filhakika günümüzde kurulan bağımsız bir Devlet elbetteki memleketin ekonomik düzeninin sağlanması bakımından birçok tedbirler alır ve bu arada mal ve hizmet alışverişlerinde kullanılmak üzere para bastırır. Gerek memleketimizde ve gerekse birçok ülkelerde kağıt paralar Merkez veya Devlet Bankalarınca verilen yetkiye binaen kasalarındaki altın karşılığı basılarak tedavüle çıkarılmaktadır. Bu suretle tedavüle çıkarılan ve yıllarca elden ele dolaşan ve para yerine geçtiği için çok önceleri kaime olarak da adlandırılan, kullanılış biçimlerinden etkilenerek kirlenen, yırtılan ve bozulan banknotların yani kağıt paraların Devletin hakimiyet alameti olarak kabulüne imkan görülmemektedir.
Sonuç olarak, gerek TCK.nun 145. maddesinin tedvin tarzından ve gerekçesinden, gerek mehaz kanun ve buna ait açıklamalardan ve gerekse öğreti ve içtihatlardan edilen kanaate göre ülkenin ekonomik durumuna bağlı olarak değeri bazan azalan ve bazan da çoğalan paranın 145. maddede sözü edilen hakimiyet alameti sayılamayacağı, bu maddedeki hakimiyet alametinin ancak bayrak gibi milli renkler Sancak ve İstiklal Marşı gibi değeri ölçülemeyen manevi mefhum olarak mütalaasının uygun olacağı kanısına varılmıştır.
Bu durum karşısında, yerine bulunmayan C. Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, C. Başsavcılığı'nın itirazının REDDİNE, 21.2.1983 gününde oybirliği ile karar verildi.