Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1982/5
K: 1982/63
T: 22.02.1982
DAVA : 6085 sayılı yasaya muhalefetten sanık C.A.'un makumiyetine dair Özalp Sulh Ceza Mahkemesinden verilen ve temyiz edilmeyerek kesinleşen 7.9.1981 tarihli hükmün bozulması için Adalet Bakanlığı tarafından yazılı emir yoluna başvurulması üzerine ilgili dosya 7. Ceza Diresince incelenmiş ve 16.12.1981 günlü kararla hükmün bozulmasına ve cezanın çektirilmesine karar verilmiştir.
C. Başsavcılığının CMUK.nun 322 nci maddesi uyarınca Özel Daire bozma kararına itiraz etmesi ve bozma ile cezanın tamamının çektirilmemesi hakkındaki kararın kaldırılmasını ve yazılı emirde belirtilen bozma isteğinin reddi istemini bildiren 4.1.1982 gün ve 103 sayılı itiraznamesiyle dosyanın 1. Başkanlığa gönderilmesi Yüksek Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 6085 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na muhalefetten sanık C.A.'un sözü edilen yasanın 58/B ve 2370 sayılı yasa ile değişik TCK.nun 119. maddeleri uyarınca 750 lira hafif para cezası ile hükümlülüğüne ilişkin Özalp Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 7.9.1981 gün ve 50/54 sayılı kararın, Yüksek Adalet Bakanlığının "2370 sayılı yasa ile değişik TCK.nun 119. maddesi uyarınca sanığa yapılan tebligatın tesbit edilecek miktardaki parayı süresinde ödemesi halinde kamu davasının ortadan kaldırılacağı ödememesi halinde ise suçu sabit görüldüğü takdirde mahkemece tayin edilecek cezanın yarı nispetinde artırılarak hükmolunacağı hususlarını da ihtiva etmesi gerekirken, 29.7.1981 günlü oturumda, (2370 sayılı yasayla değişik TCK.nun 119/6 maddesi gereğince sanığa takdiren 500 lira hafif para cezasını 10 günlük içinde 500 lira hafif para cezasının Maliye'ye yatırıp makbuzunu dosyaya ibraz edeceğim, dedi.) suretindeki kanuni unsurları ihtiva etmeyen tebligata istinaden verilen süreye rağmen sanığın ödemede bulunmadığından bahisle tayin edilen cezada artırma da yapılmak suretiyle yazılı şeklide mahkumiyet kararı ittihazında isabet görülemediğinden CMUK.nun 343. maddesi uyarınca yazılı emir yoluna gidilmesi gerekmektedir..." biçimindeki yazıları uyarınca bozulması, C. Başsavcılığınca ihbar edilmesi üzerine dosyayı inceleyen 7. Ceza Dairesi, yazılı emre ilişkin C. Başsavcılığı ihbarnamesi içeriğine yerinde bularak Özalp Sulh Ceza Mahkemesinin, sözü edilen 7.9.1981 gün ve 50/54 sayılı hükümlülükkararının, CMUK.nun 343. maddesi gereğince bozulmasına ve cezanın çektirilmesine karar vermiştir.
Bozma kararına karşı itiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığı; özetle, sanığa yapılan tebligatın yasaya uygun bulunduğunu ileri sürerek, Özel Dairenin bozmaya ve cezanın tamamen çektirilmemesine dair kararın kaldırılmasına ve yazılı emirde belirtilen bozma isteminin reddine karar verilmesini istemiştir.
Dosyanın incelenmesinde;
Özalp Trafik Şube Müdürlüğünün, sanık hakkında Devlet Karayolunda ehliyetsiz otomobil kullandığı iddiasıyla ve 6085 sayılı Yasanın 58/B maddesi uyarınca cezalandırılması istemi ile düzenlendiği 29.7.1981 gün ve 83 sayılı kabul etmesinden sonra, 2370 sayılı Yasa ile değişik TCK.nun 119/6 maddesi gereğince takdiren 500 lira para cezasının 10 günlük süre içinde ödeyip ödemeyeceğinin sorulduğu ve sanığın verilen 10 günlük süre içinde 500 lira hafif para cezasının Maliye'ye yatırıp makbuzunu dosyaya ibraz edeceğini beyan etmesi üzerine, kendisine 10 günlük süre verildiği, sanığın verilen bu 10 günlük süre içinde 500 lira hafif para cezasını Maliye'ye yatırmaması nedeniyle, eylemine uyan 6085 sayılı Yasanın 58/B maddesi uyarınca 500 lira hafif para cezası ile tecziyesine ve verilen sürede tayin edilen para cezasını ödemediği gerekçesiyle ve 2370 sayılı yasa ile değişik TCK.nun 115/5. maddesi uyarınca cezası yarı oranında artırılarak sonuç olarak 750 lira hafif para cezası ile hükümlülüğüne karar verildiği görülmüştür.
Bu uygulama, 2370 sayılı Yasa ile değiştirilen TCk.nun 119. maddesine aykırıdır.
Şöyle ki:
2370 sayılı Yasa ile değiştirilen TCK.nun 119. maddesinin tebligat ile ilgili 4. Fıkrası ile "Cumhuriyet Savcılığına yapılacak tebligatta, ödenecek miktar, ödeme süresi ve belli edilen miktarın bu süre içinde ödenmesi halinde kamu davasının açılmayacağı ve ödenmemesi halinde ise, açılacak kamu davası üzerine suçu sabit görüldüğü taktirde Mahkemece tayin edilecek cezanın yarı nisbetinde artırılarak hükmolunacağı sanığa bildirilir." 5. fıkrası ile "yukarıdaki fıkra uyarınca yapılan tebligata rağmen belli edilen miktarın süresinde ödenmemesi halinde kamu davası açılır ve suç sabit olduğu takdirde tayin edilecek ceza aşağı ve yukarı haddi gösterilen hallerde yukarı haddi geçmemek üzere yarı nisbetinde artırılarak hükmolunur." 6. fıkrası ile de, "Özel Kanun hükümleri gereğince işin doğrudan doğruya Mahkemeye intikal etmiş olması halinde sanık sorgusundan önce hakim tarafından verilecek 10 günlük mehil içinde bu madde hükümlerine göre tesbit edilecek miktardaki parayı yargılama giderleriyle birlikte merciine ödediği takdirde kamu davası ortadan kaldırılır. Verilen mehil içerisinde belirlenen paranın ödenmemesi halinde yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanır" hükmü getirilmiş bulunmaktadır.
Görülüyor ki, TCK.nun 119. maddesinin değişik 4. fıkrası, tereddüte yer verilmeyecek biçimde Cumhuriyet Savcılığınca yapılacak tebligatta, "Ödenecek miktar, ödeme süresi ve belli edilen miktarın, bu süre içinde ödenmesi halinde kamu davasının açılmayacağı ve ödemediği takdirde açılacak kamu davası üzerine suçu sabit görüldüğü takdirde Mahkemece tayin edilecek cezanın yarı nisbetinde artırılarak hükmolunacağı..." hususlarının sanığa açıkca bildirilmesini öngörmektedir. Bu maddenin devamı olan 5. fıkrası ile de 4. fıkra hükmünü yerine getirmiyen sanıkların cezalarının yarı oranda artırılarak hükmolunacağı kuralı ve 6. fıkrası ile duruşmada takip edilecek prosedür belirlendikten sonra tebligata rağmen gereğini yapmayan sanıklar hakkında yukarıdaki fıkra hükümlerinin uygulanacağı esası getirilmiş bulunmaktadır.
Madde fıkralarını birbirlerinden ayırmak ve müstakil fıkralar gibi mütalaa etmek mümkün değildir.
Zira; 4. fıkra ile tebilgatın biçimi belirlenmiştir. 5. fıkranın (yukarıdaki fıkra uyarınca yapılan tebligata rağmen...) ibaresini kapsayan ilk satırı ile bu fıkra 4. fıkraya bağlanmıştır. 6. fıkrasında yer alan (... yukarıdaki fıkra uygulanır...) cümlesiyle, 4 ve 5. fıklarala atıf yapılmış ve böylece üç fıkra birbirlerine bağlanmıştır.
O halde özel kanun hükümleri gereğince doğrudan doğruya Mahkemeye açılan davalarda da, tebligatın 4. fıkradaki biçime uygun olarak yapılması gerekir. Bu itibarla yazılı emir yazısında ileri sürülen gerekçe yerindedir.
Öte yandan mahkumiyet hükmünün CMUK.nun 343. maddesi uyarınca bozulmuş olması ve TCK.nun anılan 119. maddesinde 2370 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğin basit nitelikli sayılabilecek suçlardan dolayı sanıklar hakkında mutlaka kamu davası açılmasını ve yasalar önünde sabıkalı duruma düşmelerini önlemek amacına yönelik bulunması ve yasanın öngürdüğü biçimde ve usulünce tebligat yapılmadığı halde sanığın sabıkalı duruma düşürülmesinin yasanın amacına ters düşüceği gözönüne alınarak cezanın çektirilmemesine dair verilen kararda da bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Şu hale ve sanığa 2370 sayılı Yasa ile değiştirilen TCK.nun 119. maddesinin 4. fıkrasına uygun biçimde tebligat yapılmamış bulunmasına göre itirazın reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle C. Başsavcılığının 4.1.1982 gün ve 103 sayılı itirazının reddine 22.2.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini