Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1982/308
K: 1982/347
T: 04.10.1982
DAVA : Kasten orman yakmaktan sanık Mevlüt'ün hükümlülüğüne dair (Vezirköprü Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 17.4.1981 gün ve 19-38 sayılı hüküm sanığın temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 5.3.1982 gün ve 10-27 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş ve koşulu da yerine getirilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün onanması istemini bildiren 8.6.1982 gün ve 8/1470 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Kasten orman yakmaktan sanık Mevlüt'ün TCK.nun 370, 55/3, 59. maddeleri gereğince iki sene, dokuz ay, on gün ağır hapsine, yanmadan dolayı 210 liralık idare zararının sanıktan tahsiliyle Orman İdaresine verilmesine, balta ve kazmanın zoralımına ilişkin hükmü özel daire:
(Yangın nedeniyle 210 liralık az bir zarar meydana gelmiş olmasına göre, sanık hakkında TCK.nun 371. maddesinin tatbiki gerekirken aynı Yasanın 370. maddesinin tatbik edilmesi isabetsizliğinden oybirliğiyle bozmuş), yerel mahkeme ise, yakılan dava konusu ormandır. TCK.nun 371. maddesinin hangi hallerde uygulanabileceği madde kapsamında açıkça belirtilmiştir. Yakılan bina ve mahsulat olmalıdır. Yasa koyucu yakılanın kıymetini az olduğu hallerde nelerin yakılmasından dolayı TCk.nun 371. maddesinin uygulanacağını madde şumulü içinde tahdidi olarak saymıştır. Bunlar maddede açıkça yazılı bulunan bina ve mahsulattır. TCK.nun anladığı anlamda hususi bina her türlü yapıdır, mahsul ise topraktan alınan her türlü zirai üründür. TCK.nun anladığı anlamda orman ise tabii olarak yetişmiş ve yetiştirilmiş ağaç ve ağaçcıklar topluluğudur (A. Pulat Gözübüyük TCK.nun Açıklaması, cilt 3, sahife 7-15).
Bu açıklamalara göre dava konumuz olan orman kavramını TCK.nun 371. maddede sayılan hususi bina ve mahsulat kavramının içine sokulamayacağı tabiidir. Bu nedenlerle TCK.nun 371. maddesinin davamızda uygulanması söz konusu olamaz. Çünkü sanık baştan beri tüm savunmalarında kasden ormanı yaktığını tevil yollu olarak tarlasına katmak amacı ile yaktığını bildirmektedir.
Zaten Yargıtay CGK.nun 18.1.1954 tarih, 132/10-8 ve yine CGK.nun 17.2.1953 tarih 192/10-8 sayılı kararları ile ormanın TCK.nun 371. maddede sayılan bina ve mahsulat tabiri içine giremeyeceği bu nedenle orman yakmaktan sanıklar hakkında anılan maddenin uygulanamayacağını söylemektedir (Muhtar Çağlayan TCK.nun Açıklaması Cilt 2, sahife 1264, A. P. Gözübüyük Cilt 4, sahife 19, Şemsettin Şanal TCK. sahife 420).
Ayrıca Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2.4.1963 gün ve 2187/3250 sayılı ilamı ile kasten orman yakılması halinde TCK.nun 371. maddesi uygulama olanağı bulunmadığını, anılan kararında açıklamıştır (Şemsettin Şanal - Selçut Aydınöz TCK.nun Notlu ve İçtihatlı Açıklaması sahife 4198).
Bu içtihatlarla kasten orman yakılması suçlarında TCK.nun 371. maddesinin uygulama olanağı olmadığı müstekarlaşmış bulunmaktadır. Zaten sanık herne kadar 210 liralık bir zarar meydana getirmiş ise de sanığın ikrarlarında yaktığı ormanı tarlasına dahil etmek istediği ortaya çıkmıştır. Bu amaçla ormanı yakmıştır. Ancak orman muhafaza memurunun olay yerine gelmesiyle ateş söndürülmüş ve sanık esas amacını gerçekleştirememiştir, yani meydana gelen 210 liralık zarar herne kadar az ise de sanığın tarlasına ne kadar bir kısım katmak istediği ve lehinde olmayan nedenlerle bu amacına ulaşamadığından yakmak istediği miktarın değerini tesbit mümkün değildir. Sanık gerçek amacını gerçekleştirebilse idi zararın bu kadar olmayacağı daha fazla olacağı tabiidir. Zaten Yargıtay bir kararında sanığın yaktığı değil yakmak istediği kısmın değerinin ne olduğunun düşünülmesi gerektiğini bildirmiştir (Yg. 1. CD. 11.4.1963 tarih, 224/892). Bu içtihat karşısında sanığın bir an 371. maddeden istifade edebildiğini düşünsek bile yakmak istediği ormanın değeri 210 liradan daha fazla olacağını yine bu madde ile değil, TCK.nun 370. maddesiyle cezalandırılması gerekecektir. Zaten Yukarıda sözü edilen içtihatlar karşısında sanığın 371. maddeden yararlamayacağı açık seçik bellidir. Bu nedenlerle eski hükmümüz usul ve yasaya uygun bulunduğundan eski hükümde direnmeye karar vermiştir.
Yargıtay Ceza Kurulu'nun 17.2.1952 gün ve 10/8 sayılı ve keza 18.1.1954 gün ve 8 sayılı kararlarındaki "369 ve 370. maddelerde tadat edilen hallerde ancak yakılan şeyin hususi bina veya mahsulat olduğu ve kıymetçe az bulunduğu takdirde tatbik mümkün olacağı ve dava mevzuu ise kasten orman yakma olması hesabıyla ormanın 371. maddenin tadat ve takyit ettiği hususi bina ve mahsulat tabirleri şumulüne girmeyeceği cihetle hususi dairece 371. maddenin tatbik edilmemiş olmasından dolayı hükmün bozulmasında isabet bulunmadığına matuf itirazname ve münderecatı varit bulunmuştur" yolundaki açıklamalara göre direnme hükmü usul ve yasaya uygun bulunmaktadır.
Bu itibarla sanığın temyiz itirazlarının reddiyle direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme hükmünün tebliğnamedeki istek gibi ONANMASINA, 4.10.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini