Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1982/206
K: 1982/258
T: 31.05.1982
DAVA : 6136 sayılı Kanuna muhalefetten sanık Hayati'nin hükümlülüğüne dair (Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 18.12.1981 gün ve 289/355 sayılı hüküm, sanığın temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce incelenerek 5.3.1982 gün ve 1156/974 sayılı ilam ile bozulmasına karar verilmiştir.
C. Başsavcılığı'nın CMUK.nun 322. maddesi uyarınca özel dairenin bozm kararına itiraz etmesi, bozma kararının kaldırılmasını ve hükmün onanması istemini bildiren 13.4.1982 gün ve 76 sayılı itiraznamesiyle dosyanın 1. Başkanlığa gönderilmesi üzerine, Ceza Genel Kurulu'na okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan sanık Hayati'nin anılan Yasanın 12/1, TCK.nun 59, 31, 36. maddeleri gereğince sonuç olarak dört sene iki ay ağır hapis ve 12500 lira ağır para cezası ve fer'i ceza ile tecziyesine, suç konusu tabancanın zoralımına ilişkin hükmü, özel daire: (Sanık, aşamalarda değişmiyen savunmalarında; amcası diğer sanık Osman'a 7500 lira borçlandığını, bu borcuna karşılık ona ruhsatsız tabancasını verdiğini anlatmaktdır. Kanıtlar ve gerçek de bu anlatımlar doğrultusundadır.
Böyle bir kişisel ilişkiye dayalı bireysel el değiştirmede 636 sayılı Yasanın 12/1. maddesinde yazılı ve tehlikeli madde sayılan bir adet tabanca için silahları yayma, tehlikeyi genişleterek çoğaltma amacı sözkonusu olamaz. Bu olaya özgü sınırlı eylemdeki el değiştirme ile; yurda kaçak silah sokanlar, silah imal edenler, silahları bir yöreden diğer bir yöreye naklederek yayanların yarattıkları vahamet ölçüsü arasında bir benzerlik ve yakınlık ilgisi görülemez. Bu sayılan ve tehlikeyi çoğaltan eylemlerde silahların birçok kişilerce edinilebilmesi amacı güdülmektedir. Bu eylemlerin sanıkları için "sadece bir eyleme özgü" sınırlı ve bireysel sonuç değil, geniş-yaygın sonuç ve çıkar sağlama uğraşı vardır.
Yasa koyucu bu boyutlarda gelişecek bir satışı caydırmak istemiş ve önlem olarak maddeye ağır yaptırım getirmişse, bu ölçüdeki bir yaptırım dava konusu olan bu olaya kapsam ve adalet açısından yabancı kalmaktadır.
Dairemizde giderek gelişen ve değişen bir çoğunluk görüşü yukarıda açıklanan dava konusu olaya özgü ve benzerlerinde, 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesinin uygulanmasını haklı adalet gereğine düşünmüş ve böyle bir uygulamayla sadece yasanın biçimsel sözcüğne değil, tehlikedeki önem sıralamasıyla uyumlu bir çözüme gitmeyi öngörmüştür.
Bu nedenlerle, sanığın 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yerine, 12/1. maddesiyle cezalandırılması isabetsizliğinden bozmuştur.
Bu karara karşı itiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığı'nca: (Sanık Hayati, savunmasını sonradan değiştirmiş olsa bile dosyadaki kanıtlara uygun olarak olayın 7500 lira karşılığında bir tbanca satışından ibaret bulunduğu konusunda yerel mahkeme ile özel dairenin kabulleri arasında farkllık bulunmamakta, görüş ayrılığı suçun tavsifinden kaynaklanmaktadır. Anılan dairenin suçu tvsif şekli yasaya uygun görülmediğinden bozmaya ilişkin ilamına itiraz zorunluluğu hasıl olmuştur. Nitekim yasa koyucu 2249 sayılı Yasa ile silah ve mermilerin hangi düzeyde olursa olsun yayılmasını önlemek amacıyla silah ve mermi satma eylemini 6136 sayılı Yasanın 1308 sayılı Yasa ile değişik 13. maddesi kapsamından çıkararak 12. madde kapsamına almıştır.
6136 sayılı Yasanın 2249 sayılı Yasa ile değişik 12. maddesinin 1. fıkrasında, ateşli silahlarla mermileri satanlar cezalandırılırken satışın yaygınlığı ve bu satıştan sağlanacak çıkarın derecesi konularında herhangi bir ayırım getirilmemiştir. Diğer bir deyişle tek bir tabancanın satışı ile birçok tabancanın satışı arasında tavsif yönünden bir farkllık bulunmamaktadır. Mahkemeler, sayısal yönden farklılık gösteren silah satışlarında özel dairenin bozmaya ilişkin ilamlarında bozma gerekçesi olarak değinilen adalet ilkesini, maddedeki cezanın asgari ve azami hadleri arasında yapacakları uygulamalarla gerçekleştirebilirler.
Yine bozma ilamında değinilen tehlikedeki "vehametteki" önem sıralamasıyla uyumlu bir çözüme gitme şeklinde ki gerekçeye, tehlike sıralamasının yasanın tümü açısından değil, çeşitli eylem ve cezaları kapsayan her madde yönünden kendi içinde değerlendirilmesi zorunluluğu karşısında katılmamaktadır. Şöyle ki; 6136 sayılı Yasanın 12. maddesinin 1. fıkrası silah ve mermilerin izinsiz yurda sokulması, yurt içinde imal ve satışını, naklini cezalandırırken diğer fıkraları tehlikedeki önem sıralmasına uygun olarak dha ağır cezaları kapsamına almıştır.
Kaldı ki, karşı düşüncelerde de belirtildiği gibi, özel dairenin süreklilik gösteren uygulamaları da bu yoldadır.
Bu itibarla, özel daire bozma ilamının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
Dosyaya, oluşa ve mevcut delillere göre:
Sanık, karısının amcası Osman'dan 7500 lira borç pra almış, bu borcunu ödeyemeyince, borcuna karşılık ruhsatsız tabancasını adı geçen şahsa vermiş; Osman'ın evinde yapılan aramada suç konusu tabanca ele geçmiştir.
Yasa hükümlerine aykırı olarak "ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satanlar, satmağa tavassut edenler.."in eylemleri, 6136 sayılı Ysanın 13. maddesinde müeyyideye bağlanmış iken 2249 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle anılan madde kapsamı daraltılmış "bu Kanun kapsamına giren ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satanlar veya satmaya aracılık edenler veya bu amaçla yanında bulunduranların" eylemleri 12. madde kapsamına alınmıştır.
Konu ile ilgili olarak hazırlanan 28.6.1978 tarihli İçişleri Komisyonu Raporunda: (tasarının 7. maddesiyle değiştirilmekte olan 6136 sayılı Yasanın 1308 sayılı Kanunla değişik 12. maddesine, yaygın bir şekilde devam eden silah ticaretinin önlenebilmesi amacıyla, silah satan, satmağa aracılık eden veya bu amaçla bulunduran kişiler için daha ağır bir cezanın uygulanması esası getirilmiş ve madde bu değişik şekli ile kabul edilmiştir denilmektedir.
Görülüyor ki, yapılan bu değişikliğin asıl nedeni: özellikle silah kaçakçılarının getirdikleri silah ve mermileri onlar adına gizleyip, bulunduranlarla; silahları yayma amacıyla eylemde bulunanların veya ticari amaçla silah ve mermi satanlarla, bu amaçla evinde veya başka bir yerde bulunduranların eylemini daha ağır bir müeyyideye bağlamaktır.
Bir adet tabancanın kişisel ilişkiye dyalı bireysel el değiştirmesinde veya satışında, silahları yayma, tehlikeyi genişleterek çoğaltma amacı sözkonusu olamaz.
Dava konusu olaydaki eylem ile; yurda kaçak silah sokanlar, silah imal edenler, silahları bir yöreden diğer bir yöreye naklederek yayanların yaratdıkları vehamet ölçüsü arasında bir benzerlik ve yakınlık bulunmamakadır. Bu sayılan ve tehlikeyi çoğaltan eylemlerde silahların birçok kişilerce edinilebilmesi daha ağır bir müeyyide ile önlenmek istenmiştir.
Bireysel satış veya elden çıkarmada, sanığın amacı silah ticaretine veya yaymaya yönelik bulunmadıkça, suça konu olaya 6136 sayılı Yasanın 12/1. maddesinin değil, 13. maddesinin uygulanması yasa koyucunun amacına, adalete ve 6136 sayılı Yasada yazılı biçimsel eylemlerin önem sıralamasına daha uygun bulunduğundan C. Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, C. Başsavcılığı itirazının (REDDİNE), 31.5.1982 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Çoğunluk görüşüne katılmıyan üyeler: (2249 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sırasında Kanunun kapsamına giren ateşli silah ve mermilerin yayılmasını engellemek ve elden ele geçmesini önlemek düşüncesiyle, ticari amaç ve kişisel gereksinim için satmada ayırım gözetilmeksizin, 6136 sayılı Yasanın 13. maddesindeki "satma" eylemini, aynı Yasanın 12. maddesine alarak daha ağır bir yaptırım öngörmüştür. Yürürlükte bulunan bir kanun hükmüne bilerek muhalefete bulunulmuştur. Kanunun açık hükmü yorum yoluyla değiştirilemez) şeklinde görüşler ileri sürerek, itirazın kabulü gerekdiği yolunda oy kullanmışlardır.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini