 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1982/177
K: 1982/300
T: 28.06.1982
DAVA : 6136 Sayılı Kanun'a muhalefetten sanık Erdal'ın hükümlülüğüne ve zoralıma dair Kırşehir Asliye Ceza Mahkemesi'nden verilen 3.5.1981 gün ve 480/216 sayılı hüküm, sanığın temyizi üzerine; Yargıtay 8.Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 31.12.1981 gün ve 529/622 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş koşuluda yerine getirilmiş olduğundan dosya C.Başsavcılığı'nın hükmün onanması istemini bildiren 30.3.1982 gün ve 8/588 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 6136 Sayılı Yasa muhalefet suçundan sanık Erdal'ın 10 ay hapis ve 2.500 lira ağır para cezasıyla tecziyesine, ehliyetnamesinin mahkum olduğu süre gözönünde tutularak 10 ay süreyle geri alınmasına ilişkin hükmü özel daire : Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak : Taksi şoförlüğü yapan sanığın işlediği şekli suçtan dolayı belli bir nedene dayanmadan, kendisiyle birlikte bakmakla yükümlü olduğu kişileri de mağdur edecek şekilde ceza süresi kadar "on ay" ehliyetinin geri alınmasına karar verilmesi isabetsizliğinden bozmuş; Yerel Mahkeme : Sanık, evli bir kadın olan Emine ile münasebet kurmuştur. Olay günü de geceleyin bu kadının kapısı önüne giderek tabancayla ateş etmesi eylemi şekli bir suç olarak düşünülemez. Çeşitli Yargıtay kararlarında belirtildiği gibi ehliyetnamenin alınması bir ceza değil tedbir niteliğindedir. Genel prensip cezanın asgari ve azami hadlerinin ilgili yasa maddelerinde gösterilmesidir. Halbuki 6085 Sayılı Kanunu 60/E maddesinde ehliyatnamenin geri alınması süresinin asgari ve azami hadleri gösterilmemiş bu husus bütünü ile hakimin takdirine bırakılmıştır. Mahkememiz aşağı ve yukarı haddi gösterilmeyen bir tedbirin kullanılmasında adil, sıhhatli, inandırıcı bir ölçü olarak sanığın mahkum olduğu süreyi takdiren kabul etmiştir. Böyle bir ölçünün kabulü farklı uygulamaları önleyecek mahkeme kararları arasında uyum sağlayacaktır. Bekar olan sanığın bakmakla yükümlü olduğu kimselerden de bahsedilmeyeceği cihetle ve esasen TCK.nun 59. maddesinin de kısmen bu açıdan sanık hakkında tatbik edilmiş olması muvacehesinde mahkememiz kararında ısrar edilmesi uygun görülmüştür. Gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Dosyaya oluşa ve mevcut delillere göre :
Taksi ile dolmuş şoförlüğü yapan, Emine adlı evli bir kadının devamlı peşinde dolaşması ve dedikodulara sebep olması nedeniyle bir süre önce Emine'nin kocası tarafından değnekle kovalanan ve bekar bir kişi olan sanığın başka mahalleye taşınmalarına rağmen olay gecesi saat 24 sıralarında Emine'nin evi yakınında havaya 7 el ateş ederek taksisine binip olay yerinden uzaklaştığı anlaşılmaktadır.
6085 Sayılı Yasa'nın 60/E maddesinde : (şoför veya sürücülerin bu kanunun 25. maddesinin "G" bendinde yazılı olan TCK.nun maddelerinden biri ile mahkumiyetleri halinde daimi olarak diğer cürümlerden mahkumiyetleri halinde ise geçici veya daimi olarak ehliyetnamelerinin geri alınmasına da karar verileceği hükmüne yer verilmiştir.
Hakimler anılan yasa hükmünü uygularken özellikle sanığın cezalandırılmasına karar verdikleri eyleminin mahiyetini gözönüne tutmak zorundadırlar.
Sanık hakkında şekli bir suç olan 6136 Sayılı Yasa'ya muhalefet suçundan kamu davası açılmıştır. Bu suça ilişkin olarak sanığa 6085 Sayılı Yasa'nın 60/E maddesi uygulanırken özellikle gözönünde tutulması gereken hususlar : Suç konusu silah ve mermilerin adedi, cinsi ve yaratabileceği vahamet ölçüsüdür. Sanık, bu suçu ile birlikte örneğin "Zina kız kaçırma silahla tehdit gasp, kaçakçılık, adam öldürme vs." başka bir suç işlemişse o suçlara ilişkin olarak sanığın ehliyetnamesinin geri alınmasına karar verilirken elbetteki sanığın ahlaki redaeti, suçun işlenmesindeki sair özelliklere gözönünde tutulacaktır. Ancak; şekli bir suça ilişkin olarak hüküm kurulurken kamu davasına konu olmayan diğer olay ve suçlar uygulamaya esas tutulamaz.
Sanığın mesleğiyle ilişkisi olmayan, ruhsatsız tabanca taşımaktan ibaret eylemine ilişkin olarak 10 ay süre ile hapis yatmasından sonra 10 ay gibi uzun bir süre ehliyetnamesinin yoksun kalması nedeniyle mesleği olan şoförlüğünü yapamaması: Borçlarını ve vergilerini ödeyememek, geçimini temin ettiği arabasını elden çıkarmak zorunda kalmak gibi hak ve nasafet duygularını incitici sonuçlarında doğmasına neden olabileceğinden sanık vekilinin temyiz itirazlarını bu nedenle kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki isteme aykırı şekilde Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, depo parasının sanığa geri verilmesi 31.5.1982 ve 14.6.1982 günlerinde, yapılan 1. ve 2. müzakerelerde yasal çoğunluk sağlanamadığından 28.6.1982 günü yapılan 3. müzakerede salt çoğunlukla karar verildi.