 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1982/143
K: 1982/323
T: 05.07.1982
DAVA : Ceza Genel Kurulunca duruşmalı inceleme yapılacağına dair kanunda bir hüküm bulunmadığından, sanık ekilinin buna dair isteğinin reddine oybirliği ile karar verilip, dosya üzerinde yapılan incelemede, dosyaya, oluşa ve delillere göre;
Sanığın, maktul Özten Kizir ile çocukluk arkadaşı olup ailece samimi görüştükleri, bazı müşterek işler yaptıkları, son olarak Kocasinan Gençlik Kulübü Lokalini birlikte işlettikleri, buradaki işin başında maktulün bulunduğu, sanığın ayrıca ailevi sorunları nedeniyle, maktulün olaydan önce sanığın işlettiği kebapçı dükkanına gelerek "lokali bana devret, lokalde hesabın kalmadı, yarın Yavuz Selim'deki Notere gel ve lokali bana devret" diyerek ısmarladığı köfteleri yemeden üzerine sigarasını da söndürüp çıkıp gittiği, ertesi gün akşam üzeri tekrar sanığın kebapçı dükkanına gelerek "beni niye noterde beklettin, gelmedin?" dediğinde sanığın da kulüp yönetim kurulundan izin ve karar almadan devir yapmanın mümkün olamayacağını ifade etmesi üzerine sanığa "gel, seninle konuşmak istiyorum, dışarı çıkalım" dediği, sanığın "burada konuşalım" tarzındaki sözüne "burada olmaz, kendi aramızda tenha yerde konuşalım" dediği, sanığın yeğenine ait orada duran otomobiline binmesinden sonra maktulün "Belgrad Ormanlarına çek" dediği, birlikte bahsedilen yere giderek asfalttan ayrılıp 600-700 metre gittikten sonra maktulün "dur ulan" demesiyle sanığın aracı durdurduğu, önce maktulün otomobilden inerek arka tarafa dolandığı, bilahare sanığın da arabadan inerek yanına geldiğinde, maktulün ani bir hareketle belinden tabancasını çekerek doğrulttuğunda, sanığın atik davranarak tekme atıp tabancasını düşürdüğü ve düşen tabancayı sanığın kaptığı, aralarında mücadele başladığı, bu arada sanığın eline geçirdiği otomatik olan tabancayı ateşlediği, vurulan maktulün yere düştüğü, sanığın aramasına binerek olay yerinden ayrılıp tabanca ile birlikte emniyete giderek teslim olduğu, maktul ile aralarında fazla yaş farkı bulunmamasına rağmen, sanığın maktulü kardeşi gibi gözetip, maddi yardımlarda bulunarak ona iş imkanları yarattığı, boşta kalmaması için ortak iş imkanları sağladığı, olayın maktulün ailesinde beklenmedik şok etkisi yaptığı, iş tutamayan ve ailevi geçimsizliği olan maktulün olaydan önceki günlerde çevresinde de iyi davranmadığı anlaşılmaktadır.
Aralarında ortak iş sorunundan kaynaklanan uyuşmazlığı normal yollardan halletmek varken bu işi silahla halletmeye kararlı olduğu tutum ve davranışları ile anlaşılan maktulün, sanığın Belgrad Ormanları gibi tenha bir yere gitmeye adete zorladığı ve orada hakaret ederek ve cevap vermeye zaman bırakmadan birden belinden çektiği tabancasını sanığa doğrultması ile atik davranan sanığın tekme atarak yere düşürdüğü tabancayı kaptığında aralarında başlayan mücadelede, birçok iyilik yapıp kardeşi gibi sevip gözettiği, maddi ve manevi yardımlarda bulunduğu kişiden yönelen ve gittikçe ağırlaşan söz ve davranışların meydana getirdiği haksız ağır ve şiddetli tahrik sonucu tabancayı ateşleyerek maktulü vurduğu, açıklanan durum karşısında maktulden gelen söz ve davranışların adi tahrik sınırlarını aştığı düşünülmeyerek, oluşa ve yasaya uymaz gerekçelerle önceki kararda direnilmesi usulsüzdür. Bu durumda sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile tebliğnameye uygun olarak direnme kararının BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine, 5.7.1982 tarihinde oybirliği ile karar verildi.