 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1982/140
K: 1982/255
T: 31.05.1982
DAVA : Sanık S.G. 'nun, çeşitli mahkemelerce verilip kesinleşen mahkumiyet kararlarının içtima ettirilerek neticeden "yirmi dokuz sene, onsekiz ay, yirmi gün ağır hapis, sekiz ay yirmi gün hapis ve 1277 lira 20 kuruş ağır para cezası ve fer'i cezalarla tecziyesine" ilişkin Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.8.1981 gün ve 297/321 müteferrik sayılı kararının yazılı emir yoluyla bozulması talebiyle Adalet Bakanlığından C. Başsavcılığı kanalıyla gönderilen dosya, Yargıtay 1. Ceza Dairesince incelenerek, 3.2.1982 gün ve 168/362 sayı ile "Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına ve otuz seneyi tecavüz eden hapis ve ağır hapis cezalarının kaldırılmasına" karar verilmiştir.
C. Başsavcılığının, CMUK.'nun 322. maddesi uyarınca "Özel Daire bozma kararının kaldırılması ve Yerel Mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi" istemini bildiren 10.3.1982 gün ve 48 sayılı itiraznamesiyle 1. Başkanlığa gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunda okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Hükümlü sanık, S.G.'nun :
1 - Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 8.10.1976 gün ve 128/229 sayılı kesinleşmiş ilamiyle, TCK.nun 495, 497/1, 55/3, 59, 448, 62, 55/3, 59, 6136 sayılı kanunun 13 ve TCK.'nun 55/3, 59. maddeleri gereğince 16 sene 14 ay 20 gün ağır hapis, 6 ay 20 gün hapis ve 227 lira 70 kuruş ağır para cezasıyla,
2 - Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin 4.3.1981 gün ve 292/52 sayılı kesinleşmiş ilamiyle TCK.nun 448, 62, 59. maddeleri uyarınca 13 sene 4 ay ağır hapis cezasıyla,
3 - Çanakkale Asliye Ceza Mahkemesinin 6.5.1981 gün ve 226/92 sayılı kesinleşmiş ilamı ile de TCK.'nun 266/1. maddesi gereğince 2 ay hapis ve 1000 lira ağır para cezasıyla mahkumiyetine karar verilmiş ve Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 21.8.1981 gün ve 297/321 müteferrik sayılı kararı ile adı geçen sanık hakkındaki söz konusu mahkumiyetleri içtima ettirilerek, sonuç olarak" sanığın 29 sene 18 ay 20 gün ağır hapis, 8 ay 20 gün hapis ve 1277 lira 20 kuruş ağır para cezasıyla cezalandırılmasına TCK.nun 31. maddesi gereğince sürekli olarak kamu görevlerinden yasaklanmasına, TCK.'nun 33. maddesi gereğince ağır hapis cezası süresi içinde kanuni kısıtlılık altında bulundurulmasına" karar vermiştir.
CMUK.nun 405. maddesi gereğince acele itiraza tabi olan bu karar, aleyhine süresi içinde itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşmiştir. Adalet Bakanlığının 13.1.1982 gün ve 1856 sayı ile yazılı emir yoluna başvurması üzerine C.Başsavcılığınca düzenlenen 15.1.1982 gün ve Y.E. 20 sayılı ihbarnamede : (Başka neviden hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların memcmuu 30 seneyi geçmeyeceğine dair TCK.'nun 77/2. maddesi hükmü gözetilmeden sanık hakkında hükmolunmuş cezaların yazılı şekilde içtima ettirilerek infazına karar ittihaz edilmiş bulunmasında isabet görülmemiştir) gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
Bu şekilde gelen dosyayı inceleyen Özel Daire : (TCK?'nun 77/2. maddesi muvacehesinde yazılı emre dayanan tebliğname münderecatı yerinde görüldüğünden CMUK.'nun 343/1. maddesi gereğince hükmün bozulmasına, aynı Kanunun 5. fıkrası uyarınca 30 seneyi tecavüz eden hapis ve ağır hapis cezalarının kaldırılmasına) karar verilmiştir.
Bu karara karşı itiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığınca : TCK'nun 71. maddesi içtimada toplama sistemi, TCK.'nun 77. maddesi içtima kaidelerinin tatbiki suretiyle elde edilecek cezaların genel bir yukarı sınırı aşmaması esas ve prensibini kabul etmiş olmasına göre, muvakkat ağır hapis cezalarının birleştirilmesinde toplam ceza TCK.'nun 77/2. maddesi gereğince 30 yılı geçemiyecektir.
Ayrı neviden birden ziyade şahsi hürriyeti bağlayıcı cezaların içtimaında, evvela TCK.nun 77/1. maddesi hükmü uyarınca aynı neviden olanlar içtima ettirilerek, daha sonra TCK.'nun 77/2. maddesi hükmü nazara alınarak ayrı neviden olan cezaların içtima yapılacaktır.
Yasanın kabul ettiği bu esas ve pernsibe göre hükümlüye çeşitli mahkemelerce verilen ağır hapis cezalarının toplamı 29 yıl 18 ay 20 gün olup, 36 yıllık azami hadden aşağı bulunduğundan aynen içtima ve infaz olunacaktır. Yüksek 1. Ceza Dairesi muhtelif kararlarında bu yolda içtihatta bulunmuş iken anılan kararıyla da değişik bir görüş ortaya koymuştur. Yüksek Dairenin kabulü istikametindeki bir uygulama, yasanın lafzına uygun olmakla beraber maksadına ve ruhuna aykırı olacak, uygulamada görüldüğü üzere ceza miktarı 30 yıl ağır hapis cezasına indirdiğinden bu ahval suçluları daima ayrı neviden üçüncü bir suç işlemeye sevkedecektir. Bu uygulama suçlunun lehine sonuç verdiğinden toplum düzenini bozacak, kanun koyucunun gayesine aykırı düşecektir.
Açıklanan nedenlerle, ağır hapis cezasının TCK.'nun 77/1. maddesi uyarınca 29 yıl 18 ay 20 gün ağır hapis cezası, ağır para cezasının TCK.'nun 72. maddesi uyarınca 1227 lira olarak içtimaı ve infazı, TCK.'nun 77/2. maddesi gereğince 8 ay 20 gün hapis cezasının ve 2248 sayılı Yasa gereğince de para cesasındaki lira küsurunun kaldırılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle Özel Daire kararının kaldırılmasına, 8 ay 20 gün hapis ve para cezasındaki lira küsuru kaldırılmak suretiyle Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi) talep olunmuştur.
"Suç ve Cezaların İçtimaı"na ait kurallara TCK.'nun 68, 80. maddelerinde yer verilmiştir. İçtima kurallarının uygulanmasında bu maddelerden birine veya konu ile ilgili görülen fıkrasına dayanarak hüküm kurmak, bazı hallerde hak ve adalet duygularına, özellikle kanun koyucunun amacına ters düşen sonuçlar doğmasına yolaçabilir. Bu nedenle, konu ile ilgili tüm maddeler gözönünde tutularak hüküm kurulmalıdır.
Kanunumuzun kabul ettiği sistemde içtima kurallarına egemen olan prenpsipleri şu şekilde özetlemek mümkündür.: Kanunumuz toplama prensibini benimsediğine göre, başta gelen prensip cezalarının mümkün oldukça toplanmasından ibarettir.
ikinci prensip, bazı cezalarda toplama sisteminin imkansız olması veya daha ağır neticeler doğurması halinde nev'ilerinin değiştirilmesinden ibarettir ve Kanunumuz bu çevirme prensibini 24 yıldan aşağı olmayan iki ağır hapis cezasının içtimaında ve iki müebbet ağır hapis cezasının içtima ettirilmesinde kabul etmiştir.
Nihayet üçüncü prensip, içtima kurallarının uygulanması suretiyle elde edilecek cezaların belirlenen bir yukarı sınırı aşmamasını sağlamaktan ibarettir.
İçtima eden hürriyeti bağlayıcı cezalar müebbet ağır hapis cezaları oludğu takdirde, çevirme prensibi gereğince faile ölüm cezası verileceğinden, yukarı sınırı söz konusu olamaz. Müebbet ağır hapis cezası ile muvakkat bir hürriyeti bağlayıcı ceza içtima ettiktçe, geceli gündüzlü hücrede kalma süresinin yukarı sınrıı üç yıldır (M.73). Keza içtima eden muvakkat ağır hapis cezalarından herbiri yirmi dört yıldan aşağı olmadığı takdirde, çevrilmek prensibi uyarınca, faile müebbed ağır hapis cesası verileceğinden (M.71/2) yine yukarı bir sınrı bulunamaz.
Bunların dışında, içtima eden birden fazla hürriyeti bağlayıcı ceza aynı nev'iden ise, "tatbik edilecek ceza ağır hapiste 36, hapiste 25, hafif hapiste 10 seneyi geçemez" (M.77/1.) Binaenaleyh, hakim her bir ceza nev'i için gösterilen bu yukarı sınırlara varıncaya kadar toplama sistemini uygulayacak fakat aynı sınırları aşamayacak, geri kalan cezalara hükmedemeyecektir. (DÖNMEZER - ERMAN, Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, Genel Kısım, Cilt : 3, 8. Bası, Sahife 137 ve devamı)
Olayımızda olduğu gibi otuz yılı aşan ağır hapis cezasıyla hapis ve para cezalarının içtimaında gözönünde tutulması gereken yasa hükümleri özellikle TCKnun 74/1, 75/2, 77/1-2. maddeleridir.
TCK.'nun 74/1. maddesinde: (Başka nev'den hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezalara mahkumiyet halinde bu cezaların hepsi ayrı ayrı ve tamamen tatbik olunur), 75/2. maddesinde : (para cezaları sair cezalarla birleştiği takdirde hepsi ayrı ayrı ve tamamen tatbik olunur), 77/1. maddesinde : (Ayın nev'inden şahsi hürriyeti bağlayıcı cezaların birleştirilmesi halinde tatbik edilecek ceza ağır hapiste 36.hapiste 25, hafif hapiste, 10 seneyi geçemez), 77/2. maddesinde : (Başka nev'inden şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların mecmuu otuz seneyi geçemez. Bu haddi aşan ceza miktarı sırası ile hafif hapis, hapis ve ağır hapisten tenzil edilir) hükümlerine yer verilmiştir.
Anılan Kanun hükümleri birlikte değerlendirilip C. Başsavcılığı itirasında ileri sürülen hususlar, yukarıda açıklanan kanunumuzun kabul ettiği sistemde içtima kurallarına egemen olan prensipler ve yasa koyucunun amacı gözönünde tutulduğunda: Otuz yılı aşan ağır hapis cezası, başka nev'i cezalarla içtima etse dahi TCK.'nun 77/1. maddesindeki sınırı aşmamak şartıyla hükmolunan para cezaları ile birlikte ağır hapis cezasının tatamının tatbik ve infaz olunması; ancak otuz yılı aşan ağır hapisle içtimai gereken başka nev'inden hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların, TCK.'nun 77/2. maddesi hükmüne göre, ağır hapis cezasından tenzili gerekir. "Başka nev'inden şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların mecmuunun otuz yılı geçemeyeceği" yolundaki TCK.'nun 77/2. maddesi hükmünün, ancak ağır hapis cezaları toplamının otuz yılı geçmediği hallerde uygulanması söz konusu olabilir.
Bu itibarla C. Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan üyeler : (TCK.'nun 77/2. maddesinin sarahati karşısında başka nev'iden şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların içtimaı halinde, otuz yılı aşan ceza miktarının sırası ile hafif hapis, hapis ve ağır hapisten tenzili gerekeceğini; TCK.'nun başka bazı maddelerinin uygulanması sırasında da çelişkili ve yasa koyucunun amacına uygun görülmeyen sonuçlar doğduğunu; böyle çelişkili yasa hükümlerinin, yine yasa koyucu tarafından düzeltilmesi gerektiğini; Hakimlerin yasaları uygulamakla mükellef olduklarını, yorum yoluyla sanık aleyhine sonuç doğuracak bir uygulamaya gidelmemesi gerektiğini) ileri sürerek itirazın reddi gerektiği yolunda oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, C. Başsavcılığı itirazının kabulü ile 1. Ceza Dairesinin 3.2.1982 gün ve 168/362 sayılı kararının kaldırılmasına, "Sekiz ay yirmi gün hapis cezasının tenzil edilmesi ve "para cezasındaki lira küsurunun kaldırılmasından sonra, "SONUÇ OLARAK SANIK (S.G.)'NUN YİRMİDOKUZ SENE ONSEKİZ AY YİRMİ GÜN AĞIR HAPİS VE BİN İKİYÜZ YETMİŞYEDİ LİRA AĞIR PARA CEZASIYLA TECZİYESİNE VE HAKKINDA T.C.K.'NUN 31 VE 33. ÜNCÜ MADDELERİNİN UYULANMASINA," karar verilmek suretiyle, Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.8.1981 gü ve 297/321 sayılı kararının C.M.U.K. 'nun 322. maddesi gereğince DÜZELTİLİREK ONANMASINA, 31.5.1982 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.