 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1982/114
K: 1982/171
T: 26.04.1982
DAVA : Hırsızlıktan sanık Engin ve iki arkadaşının hükümlülüklerine dair (Fatih 2. Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 5.11.1981 gün ve 206/119 sayılı hüküm C. Savcısı ve sanıkların temyizleri üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nce incelenerek 20.1.1982 gün ve 164/361 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
C. Başsavcılığının CMUK.nun 322. maddesi uyarınca özel dairenin bozma kararına itiraz etmesi, bozma kararının kaldırılması ve hükmün tebliğname uyarınca bozulması istemini bildiren 26.2.1982 gün ve 42 sayılı itiraznamesiyle dosyanın 1. Başkanlığa gönderilmesi üzerine; Ceza Genel kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Hırsızlık suçundan sanıklar, Yavuz ve Muhammet'in, TCK.nun 493/1, 59, 525; Engin'in ise TCK.nun 493/1, 65/3, 55/3, 59. maddeleriyle tecziyelerine ilişkin hüküm; özel dairece: (... Sanıklardan Engin'in katılması olmadan suçun işlenmesine imkan bulunmadığından tebliğnamenin bir numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmediği... belirterek... çalınan eşyaların değeri olan 65.650 lira paranın suç tarihindeki satın alma gücü ve genel ekonomik duruma göre pek fahiş yerine normal kabul edilmesi...) isabetsizliğinden bozulmuştur.
C. Başsavcılığı itirazında: Sanık Engin'in hırsızlık fiiline asli fail olarak katıldığı oluştan ve dosya muhtevasından anlaşılmakta ve yüksek dairenin ilamında da bu husus doğrulanmaktadır. Nitekim, yüksek daire ilamında: (... Sanık Engin'in katılması olmadan suçun işlenmesine imkan bulunmadığı...) denilmek suretiyle aynı kanıya ve sonuca ulaşmış bulunmaktadır. Tebliğnamenin ve kabulün bu yolda olmasına rağmen, tebliğnamenin 1. maddedeki bozma istemine iştirak edilmeyişi çelişki yaratmakta ve sonuçta sanık için TCK.nun 65/3. maddesinin uygulanması suretiyle oluşa da, yüksek dairenin kabulüne de aykırı düşülmektedir. Özel daire ilamının bu yönden kaldırılması ve yerel mahkeme hükmünün tebliğname uyarınca bozulması talep edilmiştir.
Dosyaya, oluşa ve delillere göre: Olay günü her üç sanığın Yavuz'un ailesine ait apartman dairesinde buluşup bu katın altındaki dairede oturan mağdur Yüksel'in evinden hırsızlık yapmayı kararlaştırdıkları, bu kararlarını icraya başlayarak önce alt kata inip mağdurun daire kapısını açmak için zorladıkları, bunu başaramayınca tekrar üst kata çıkarak bu sefer başka bir yoldan mağdurun dairesine girmeye karar verdikleri, sanıklardan Yavuz ve Muhammet'in apartman hava boşluğunda alt kattaki mağdurun banyo penceresi yanına geldikleri, Yavuz'un tornavide ile banyo penceresini açıp içeri girdikleri, mağdura ait 85.650 lira değerindeki eşyaları alıp bir çantaya doldurarak yukarı katta pencere yanında kendilerini bekleyen sanık Engin'in sarkıttığı bir ipe çantayı bağladıkları, sanık Engin'in de çalıntı eşya ile dolu olan bu çantayı bu suretle yukarı çektiği, sanıklar Yavuz ve Muhammet'in yine aynı yoldan yukarı çıktıkları ve hırsızlık fiilini böylece müştereken gerçekleştirdikleri anlaşılmaktadır.
Herne kadar yerel mahkemece sanık Engin'in iştiraki inzimam etmeksizin diğer iki sanık tarafından fiilin gerçekleştirilebileceği, bu nedenle sanık Engin'in fiilinin fer'i iştirak olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilerek bu yolda uygulama yapılmışsa da, olayın yukarıda açıklanan oluş biçiminden de anlaşılacağı üzere sanık Engin'in fiilini fer'i iştirak olarak kabul etme olanağı yoktur. Gerçekten sanıklar anlaşarak birlikte fiili icraya başlamışlar ve birlikte gerçekleştirmişlerdir. Özel daire kararında da değinildiği gibi, bu oluş biçiminde, sanıklardan Engin'in katılması olmadan suçun işlenmesine imkan bulunmamaktadır. O halde sanık Engin'in eylemi fer'i iştirak değil, TCK.nun 64. maddesine uyan asli iştirak oluşturur. Aksine uygulama usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle, C. Başsavcılığı itirazının kabulü ile, özel daire ilamının sanık Engin'in suç vasfına yönelik bölümünün kaldırılmasına ve C. Savcısının adı geçen sanığa ilişkin suç vasfına yönelik temyiz itirazının kabulü ile yerel mahkeme hükmünün, özel daire ilamındaki TCK.nun 522. madde uygulaması ile ilgili bozma sebebine ilaveten, açıklanan nedenle de bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle, C. Başsavcılığı itirazının kabulü ile Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin 20.1.1982 gün ve 164/361 sayılı bozma ilamının sanık Engin'in suç vasfına yönelik bölümünün kaldırılmasına, tebliğnamedeki isteme uygun olarak yerel mahkeme hükmünün, özel daire ilamındaki bozma sebebine ilaveten, açıklanan sebepten de BOZULMASINA, 26.4.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.