 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1982/112
K: 1982/170
T: 26.04.1982
DAVA : Hırsızlıktan sanık Fikret ve üç arkadaşının yapılan yargılanmaları sonunda; sanık Osman'ın beraatine diğerlerinin hükümlülüklerine dair (Bulanca Asliye Ceza Mahkemesi)nen verilen 10.17-11-1980 gün ve 1981/207-231, 1980/365-242 sayılı hüküm sanıklar vekili ve üst C. Savcısının temyizi üzerine, Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 21.10.1981 gün ve 131/284 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi üst C. Savcısı tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 14.1.1982 gün ve 6/29 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Hırsızlık suçundan sanıklar: Fikret, Talat ve Fahri'nin tecziyelerine ilişkin hüküm, özel dairece: (1 - Bitişikteki söğüt ağacından yararlanılarak üç metreden fazla yüksekliği bulunan binanın çatısına çıkılmak ve buradan saç sökülüp depoya girilmek suretiyle fındık çalınmış olmasına göre, sanıkların vücut yapıları nazara alınmadan objektif ölçülerle şahsi çevikliği gerektirip gerektirmediği hususu da yeterince araştırılmadan yazılı maddeyle hüküm kurulması, 2 - Müştereken suç işleyen sanıkların her defasında çaldıkları fındığın değeri 50.000 liradan fazla olduğu oluş ve kabulden anlaşılmasına göre haklarında TCK.nun 522. maddesinin ağırlaştırıcı hükümlerinin uygulanması gerekirken değerin sanık adedine bölünerek normal kabul edilmesi...) isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel mahkeme ise: TCK.nun 522. madde uygulanmasında tüm meblağın değil,her bir sanığın payına düşen meblağın nazara alınması gerektiği sanıkların bir seferinde 80-100 bin lira civarında, diğerlerinde 30-40 bin lira civarında bir değerde fındık almalarına ve herbirinin eline en büyük partide en fazla 30 bin lira civarında bir para geçmesine ve olay tarihindeki ekonomik koşullara göre bu meblağın fahiş olarak kabulünün mümkün olmadığını, vesaire belirterek (1) nolu bozma nedenine uymuş, (2) nolu bozma nedenine karşı direnmeye karar vermiştir.
Dosyaya, oluşa ve delillere göre; sanıkların 1980 yılı içerisinde müdahil Fındık Tarım Satış Kooperatifi deposundan fındık çalıp satmaya karar vererek birer ay ara ile fındık deposundan üç ayrı partide toplam 9.618 kg. miktarında ve toplam 493.203,53 lira değerinde fındık çalıp kamyona yükleyip götürerek tüccara sattıkları anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi, TCK.nun 522. maddesinin uygulanmasında cezanın artırılması yada azaltılmasının tek nedeni, cürmün konusu olan malın veya ika edilen zararın, cürmün işlendiği zamandaki miktar ve değeridir. Yoksa, failin elde ettiği menfaat değildir. Hal böyle, iken, yerel mahkemece, çalınan fındığın değeri veya ika olunan zarar yerine sanıkların elde ettikleri menfaati gözönüne alındığı ve suçun müştereken işlendiği dikkate alınmadan değerin sanık adedine bölünerek normal kabul edildiği görülmektedir. Böyle bir uygulama usul ve yasaya ve Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadına aykırıdır. Yukarıda belirtildiği üzere, sanıklar müştereken toplam 9.618 kilo miktarında ve 500.000 liraya yakın değerdeki fındığı üç partide çalıp götürmüşlerdir. Her bir partide götürdükleri fındığın değeri 100 bin liranın üzerindedir. Suç müştereken işlendiğine göre TCK.nun 522. maddesinin uygulanmasında tüm değerin gözönünde tutulması gereklidir. Olay tarihindeki ekonomik koşullara göre 100.000 liranın üzerindeki bir değerin pek fahiş olarak kabulü zorunludur.
Bu nedenle, özel daire bozma ilamı yerinde olup uyulmak gerekirken yazılı biçimde önceki hükümde direnilmesi usul ve yasaya uygun görülmediğinden üst C. Savcısının temyiz itirazının kabulü ile hükmün direnmeye ilişkin bölümünün bozulmasına, uyulan bölümün incelenmesi için dosyanın özel daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklandığı üzere, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, hükmün direnmeye ilişkin bölümünün BOZULMASINA, bozmaya uyularak verilen bölümün incelenmesi için dosyanın Yargıtay 6. Ceza Dairesi'ne gönderilmek üzere C. Başsavcılığı'na tevdiine, 26.4.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.