 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1982/4236
K: 1982/5434
T: 04.06.1982
DAVA : Davacı, kıdem, kötüniyet ve temsilcilik tazminatıyla yıllık ücretli izin parası ve ikramiye farkı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delilerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeblere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir .
2 - Dosyadaki yazılar ve toplanan delillerden işyerinde bazı nakiller nedeniyle greve gidildiği davacının da bu greve katıldığı, neticede işverenin başvurusu üzerine grevin iştirak işverene iş aktini haklı nedenle
bozma hakkı verir. Diğer taraftan yasa dışı durumu devam ederken İş Kanununun 18. maddesinde öngörülen 6 iş günlük süre de işlemez.
O halde ihbar ve kıdem tazminat isteklerinin reddi gerekirken aksine düşünce ve değerlendirme ile bu isteklerin hüküm altına alınmış olması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda gösterilen sebepten davalı yararına BOZULMASINA, 4.6.1982 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacının mensup olduğu sendika yasal prosedürü ikmal ederek grev kararı almış ve bunu uygulamaya koymuştur. Davalı işveren bu grevin kanunsuzluğunu ileri sürerek dava açmış ve yargılama sonunda grevin kanunsuzluğuna karar verilmiştir. Davacı, yerel mahkemenin bu kararın öğrenir öğrenmez henüz bu karar daha kesinleşmeden grevden vazgeçip işe başlamak istemişse de işveren akdi feshettiğinden bahisle başlatmamıştır.
Davacı, grevin başında kanunun kendisine tanıdığı bir hakkı kullanma inancı içinde bulunmuş olduğuna göre kusurlu sayılıp ihbar ve kıdem tazminatından mahrum kalmaması icabeder. Kanunsuz olduğunu bilerek katılan hali kusurlu olma ve böyle bir halde tazminatsız fesih hakkının doğduğu kabul edilmelidir. Kusur aşikar da değildir.
Bu nedenlerle çoğunluğun aksi görüşünü benimseyen bozma sebebi kabul edilmemiştir.