 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1982/10815
K: 1983/540
T: 01.02.1983
DAVA : Davacı sendika vekili, işyerinde yetkili olan sendikanın müvekkili sendika olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. mahkeme, isteği aynen hüküm altına almıştır.
KARAR : Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Önceki ve sonraki dava dosyalarının muhtevasına celp ve ibraz edilen ve toplanan belge ve delillere göre taraf sendikalar arasında işyeri Toplu İş Sözleşmesi yapma yetkisi yönünden uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda karşı sendikanın yetkisinin iptal edilmiş olması davacı sendikanın yetkili kılınması için yeterli değildir.
Çağrı tarihi itibariyle, davacı sendikanın gerekli ve yeterli yasal çoğunluğa sahip olması ve mahkemenin bu yönü de araştırıp sonucuna göre karar vermesi icbeder. O halde hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 1.2.1983 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI :
27.12.1980 tarihinde yürürlüğe giren 2364 sayılı Kanununun 1. maddesiyle işçi veya işveren mesleki teşekkülerinin faaliyetlerinin durdurulduğu veya grev ve lokavt yetkilerinin ertelendiği veya askıya alındığı hal ve yerlerde; yürürlük süresi sona ermiş bulunan işkolu veya işyeri toplu iş sözleşmelerini, Yüksek Hakem Kurulunun, gerekli gördüğü değişiklikleri yapmak suretiyle yeniden yürürlüğe koyacağı, 2. maddesinin son fıkrası ile bu kanunun yürürlüğü süresince toplu görüşme çağrısının yapılamıyıcağı ve yetki isteminde bulunulmıyacağı ve yetki isteminde bulunulamayacağı, 8. maddesiyle de 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev Ve Lokavt Kanunu ile diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümlerinin bu kanunun yürürlüğü süresince uygulanmayacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Böylece, sendikaların toplu iş sözleşmesi yapma hakları durdurulmuş veya askıya alnmış olup, sadece yürürlük süresi sona ermiş bulunan toplu iş sözleşmelerinin Yüksek Hakem Kurulu'nun gerekli gördüğü değişiklikleri yapmak suretiyle yeniden yürürlüğe koyacağı esası getirilmiştir.
Yetkinin, toplu iş sözleşmesi yapmak için istenebileceğine, sendikalarnın toplu iş sözleşmesi yapma hakları ise durdurulmuş veya askıya alınmış bulunduğuna göre, artık yetki istenmesi de sözkonusu olamaz ve 2364 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte devam etmekte olan uyuşmazlıklar da o noktada durur, işlemez. Bunun aksi kabul edildiği takdirde, karar vermek ve 2364 sayılı Kanun döneminden 275 sayılı Kanunun tatbik edilmesi gibi bir durum hasıl olurki, buna imkan tanınamaz.
Anılan Kanunun 3. maddesindeki husus ise, sadece bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce yetkisi kesinleşmiş sendikalar için olmak gerekir. Bu hükmün, yetkileri sonradan kesinleşen sendikalar için de uygulanacağını düşünmek, toplu iş sözleşmesi yapma dışında başka bir sebeple yetki isteme durumunu yaratır ki, böyle bir yetki prosedürü ne 275 sayılı Kanunda, ne de 2364 sayılı Kanunda yer almıştır.
O halde istem ve itiraz bu sebeple reddedilmek üzere mahkeme kararı bozulmalıdır.
Bu nedenle çoğunluk görüşünden ayrılıyoruz.