 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1982/1037
K: 1982/2931
T: 22.03.1982
DAVA : Taraflar arasındaki ihbar ve kıdem tazminatıyla ücret alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.3.1982 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukatı ile karşı taraf davacı geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, başka bir şehirdeki işyerine atanmasını takiben verdiği muhtelif dilekçelerde yeni işyerine gitmeyeceğini bildirmiştir. İşveren ise, bu işlemi geri almamıştır. Olayın akışı itibariyle hizmet sözleşmesi davacının isteği ile sona ermiştir. Davacı yeni işyerine gitmemekte, iş şartlarında aleyhte değişiklik nedeniyle haklıdır. Bu durum karşısında davacı kıdem tazminatı istemekte haklıdır. Ancak sözleşme haklı nedenle de olsa davacının arzusu ile sona erdiğinden ihbar tazminatı isteyemez. Karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle sadece ihbar tazminatı ve ücret yönünden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 5000 TL. duruşma avukatlık parası ile aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine 22.3.1982 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı, Gaziantep İrtibat Bürosu Müdürlüğüne tayin edilmesi üzerine verdiği 11.7.1980 tarihli dilekçesinde ailevi sebeplerle bu göreve gidemeyeceğini ve eski statüsü ile Ankara'daki görevinde kalmasına, olmadığı takdirde eski görevindeki müktesep hakları ile görevden ayrılmasına müsaade edilmesini ve sonuçtan bilgi verilmesini istemiştir. Davacının bu talebinin kabul edilmediği kendisine 14.10.1980 tarihinde bildirilmiştir. Bunun üzerine verdiği aynı tarihli dilekçesinde de 18 günlük bakiye iznini kullanmasına izninin bitiminde görevden ayrılmasına müsaade edilmesini istemiştir. İşe devam etmekte bulunduğu sırada 5.12.1980 tarihinde İrtibat Bürosun'a çağrılarak 10.11.1980'de görevden ayrıldığı şifahi olarak bildirilmiştir. Davacının en son verdiği 14.10.1980 tarihli dilekçesi istifa niteliğinde değildir. Bu dilekçe birinci dilekçenin kabul edilmesi üzerine kalan iznini kullanma isteğini ve ilk dilekçesindeki müktesep hakları ile ayrılmasına müsade isteğini belirten bir talep niteliğindedir. Bu dilekçe üzerine isteği hakkında bir cevap verilmemiş olmasına ve ilk dilekçedeki ayrılma isteğinin sarahaten kabul edilmemiş bulunmasına ve son dilekçesi tarihinden 46 gün sonra tanıkların beyan ettikleri şekilde dairede çalışmakta olduğu sırada herhangi bir tebligat yapılmaksızın 10.11.1980 tarihinde işten ayrılmış bulunduğu şifahen bildirilmiştir. Davacının 14.10.1980 tarihli dilekçesinin hiçbir işleme tabi tutulmamış ve talebi hakkında hiçbir şey denilmemiş olduğu halde eski tarihle işine son verildiğinin bildirilmesi kendisinin o tarihte ayrılma isteğinin gerçekleştiğini gösteremez. Davacı son dilekçesinde izin kullanma ve sonra ayrılmasına müsaade olunması hususunda talepte bulunmaktadır. Bu taleplerine olumlu olumsuz bir cevap verilmemiş olması nedeniyle işine ihbarsız son verilmiş olan davacının ihbar tazminatı istemeye hakkı vardır. Bu sebeplerle kararın ONANMASI oyundayız.