 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1982/988
K: 1982/1018
T: 01.03.1982
DAVA : 506 sayılı kanuna muhalefet etmekten sanık N.,Y.'ın anılan kanunun 140/B, 2248 sayılı kanunun 23/2, TCK.nun 72. maddeleri uyarınca neticeten ve içtimaen 34.000.- lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, C. Savcılığı tarafından sanığa tebligat usulüne uygun olarak yapılmadığından tayin edilen cezanın 2370 sayılı kanunun 1. maddesi geeğince arttırılmasına yer olmadığına dair Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesince ittihaz olunan 2.12.1981 gün ve 1981/801-751 sayılı karara vaki itiraz üzerine, merci sıfatiyle Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesince ittihaz olunan ve dava açılmazdan önce C. Savcılığınca tesbit edilen parayı ödemesi için sanığa yapılan tebligatın usulüne uygun olmaması nedeniyle sanık hakkında tayin olunan cezanın 2370 sayılı kanunla değişik TCK.nun 119. maddesi uyarınca arttırmaya tabi tutulamadığından ve usulüne uygun olarak tebligat yapılmadan sanık hakkında dava açılmaması gerekirken dava açıldığından ve mahkemece verilen kararın bu sebeple usul ve yasaya aykırı bulunduğundan bahisle Sulh Ceza Mahkemesince ittihaz olunan kararın kaldırılmasına ve sanığa her suçunu belirten para cezasını ödemesi için tebligat yapıldıktan sonra dava açılıp açılmamasının takdir ve ifası için dosyanın C. Savcılığına tevdiine müteadir 24.12.1981 gün ve 1981/119 müt. sayılı kararın CMUK.nun 343. maddesi gereğince bozulması lüzumu yüksek Adalet Bakanlığının 22.2.1982 gün ve 010535 sayılı yazılı emrine atfen C. Başsavcılığının 24.2.1982 gün ve Y.E. 227 sayılı tebliğnamesiyle daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla incelendi.
KARAR : Sanığa isnat edilen eylemlerin ayrı ayrı mütala edilmesi gerekeceğine görev uygulanacak maddelerle gösterilen para cezaları aşağı hadlerini ödemesi için yapılacak tebilgatla da her fiili için uygulanması gereken kanun maddesinde yazılı para cezaları aşağı haddini tetkik etme imkamının, sanığa verilmesi icap eder.
Bu sebeplerle, yasal unsurları tümü ile kapsamayan C. Savcılığı tebligatının geçerli kabulüne imkan yoktur. 10 OCAK 1981 günlü resmi gazetede neşredilerek, aynı gün yürürlüğe giren 2370 sayılı kanunun 1. maddesi ile değiştirilen TCK.nun 119. maddesinde ise sanığın C. Başsavcılığınca yapılacak tebligattan itibaren 10 günlük süre içinde eylemine uyan yasa maddesinde gösterilen para cezası aşağı haddini merciine ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmayacağı belirtilmiş bulunmaktadır.
SONUÇ : Dava şartı olarak binemsenen ön ödeme tebligatı usulüne göre yapılmadığından ve şart tahakkuk etmeden kamu davası açıldığından Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.12.1981 gün ve müteferrik 1981/119 sayılı Sulh Ceza Mahkemesi kararının kaldırılmasına mütedair kararında yasaya aykırı bir husus bulunmadığından yazılı emre dayanan 24.2.1982 tarih ve 227 sayılı tebliğnamedeki bozma isteminin REDDİNE, gereği yapılmak üzere dosyanın C. Başsavcılığına iadesine 1.3.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.