 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1982/2921
K: 1982/2954
T: 07.10.1982
DAVA : 506 sayılı kanuna muhalefetten sanık Rahime'nin yapılan yargılaması sonunda; Kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına dair Ayvacık Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 30.3.1982 gün 1982/31 esas, 1982/81 karar sayılı hükmün müdahale talebinde bulunan Sosyal Sigortalar Kurumu vekili tarafından yasal süre içersinde şartı yerine getirilerek temyizi üzerine yapılan incelemeyi müteakip temyiz dilekçesinin reddine dair aynı mahkemeden verilen 29.4.1982 gün ve 1982/5 müteferrik sayılı kararın süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi kurum vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü :
KARAR : CMUK.nun 365. maddesi, suçtan zarar gören her şahsın tahkikatın her halinde müdahale yoluyla kamu davasına iltihak edebileceğini hükme bağlanmış 366. maddesi ise müdahale usulünü göstermiştir.
CMUK.nun sözü edilen maddeleri içeren 5. Kitap 2. Faslında müdahale talebinin kabulünü talepte bulunan duruşmaya gelme şartına bağlayan bir hüküm mevcut değildir.
Usulün müdahaleye ilişkin hükümleri ve Yargıtay'ın bu konudaki kökleşen içtihatları karşısında, suçtan zarar gören her şahsın kamu davasının açılmasından sonra usulüne uygun müdahale talebinde bulunması halinde duruşmaya gelsin veya gelmesin bu talebinin kabulü icabeder.
Usulün müdahaleye ilişkin hükümleri ve Yargıtay'ın bu konudaki kökleşen içtihatları karşısında suçtan zarar gören her şahsın kamu davasının açılmasından sonra usulüne uygun müdahale talebinde bulunması halinde duruşmaya gelsin veya gelmesin bu talebin kabulü icabeder.
Olayımızda sanık hakkında 506.sayılı kanuna muhalefetten dolayı kamu davası açılmış bulunmaktadır. Anılan suçtan Sosyal Sigortalar Kurumunun zarargöreceği izahtan varestedir.
Hal böyle iken; SSK.nun kamu davasının açılmasından sonra vekili marifetiyle mahkemeye gönderdiği müdahale talebini kapsayan dilekçesi hakkında bir karar verilmediği gibi hüküm kurulduktan sonra yasal süre içersinde şartı da yerine getirmek suretiyle verdiği temyiz dilekçesinin ilgili temsilci veya vekilin duruşmaya gelmediğinden bahisle reddedildiği görülmüştür.
Bu hal usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve kurum vekilinin sözü edilen hususlara değinen itirazları yerinde görülmüştür.
SONUÇ : Müdahil kurum adına vekili tarafından verilen temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 29.4.1982 gün 5 sayılı mahalli mahkeme kararının kaldırılarak;
Suçtan zarar gören kurum adına kamu davasının açılmasından sonra usulüne uygun tarzda kurum adına kamu davasının açılmasından sonra usulüne uygun tarzda vaki müdahale talebi hakkında bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı görüldüğünden esas hükmün sair cihetleri incelenmeksizin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, kuruma ait depo parasının geri verilmesine 7.10.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.