 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1982/4360
K: 1983/221
T: 26.01.1983
DAVA : 6136 sayılı Kanuna aykırılıktan sanıklar Hüseyin, Hasan ve Mevlüt'ün yapılan yargılanmaları sonunda; 6136 sayılı Kanunun 12/1; 2305 sayılı Kanunun 2; TCK.nun 80, 81/1 - 3. maddeleri uyarınca sanık Hüseyin'in 8 yıl 9 ay 2 gün ağır hapis, 26.531 lira ağır para, sanık Hasan'ın 8 yıl 9 ay ağır hapis, 26.250 lira ağır para ve diğer sanık Mevlüt'ün 5 yıl ağır hapis, 15.000 lira ağır para cezalarıyla hükümlülüklerine ve zoralımına dair (Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 14.9.1982 gün ve 19 esas, 56 karar sayılı hükmün süresi içinde duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar vekilleri tarafından istenilmiş ve şartı depo paraları ile yerine getirilmiş, sanıklar Hüseyin ve Hasan vekilleri duruşma dahi talep ettikleri dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile 17.11.1982 günü daireye gönderilmekle sanıklar Hüseyin, Hasan haklarında duruşmalı sanık Mevlüt hakkında duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda;
KARAR : 1 - Sanık Mevlüt 16.9.1982 günlü dilekçesiyle temyizden feragat ettiğini bildirmiş olmakla bu sanık yönünden dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine,
2 - Sanıklar Hüseyin ve Hasan hakkındaki hükme ilişkin incelemede :
Gerekçeli karar başlığında sanık Hasan'ın tutuklama tarihinin yazılmamış olması mahallinde tamamlanabileceğinden;
Sanıklardan Hüseyin'in satmak amacıyla sağladığı tabanca ve mermilerin sanık Hasan tarafından gizlendiği bir kısmının nakledilip satıldığı anlaşılması karşısında sanıkların eylemine uygun 6136 sayılı Yasanın 12/2. madde fıkrası yerine, 12/1. maddesine göre cezalandırılmaları,
Sanık Hüseyin'e verilen temel ağır hapis cezasının tekerrür nedeniyle eksik artırılması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine. Ancak :
2305 sayılı Yasa temel cezayı belirleyen herhangi bir hükmü taymayıp uzatma kararı ile birlikte öngörülen süre içerisinde teslimden kaçınanların asıl eylemleri için özel yasa ile saptanan cezanın artırılmasını öngören ve sınırlı bir uygulama alanı çizen kendi koşullarına özgü bir yaptırım yasasıdır. Bu tanımlamaya göre sözü edilen yasanın 6136 sayılı Yasaya aykırılık eylemlerinde hukuksal bir kesinti olmadıkça TCK.nun 80. maddesindeki zincirleme suç biçiminde değerlendirilmesine olanak yoktur. Bu yaklaşımla ve TCK.nun 80. maddesindeki (suç işlemek kararı) kavramından yola çıkıldığında ve 2305 sayılı yasaya aykırı olarak tesbitten kaçınmanın bağımsız bir suç sayılmadığı gerçeği karşısında, TCK.nun 80. maddesi hükmünün temel ceza üzerinden uygulanmasıyla ortaya çıkan sonuç cezanın, 2305 sayılı Yasa uyarınca artırılması yukarıda açıklanan duruma aykırı olarak sanığa hakettiğinden fazla ceza verilmesi gibi hukuk mantığına ters düşen bir sonuç doğuracaktır. Bu nedenle 2305 sayılı Yasa ile yapılacak artırmanın da genel temel cezaya dönülerek hesaplanmak gerekir. Örneğin 6136 sayılı Yasanın 12/1. maddesi ile takdir olunan ceza 6 yıl ise :
TCK.nun 80. maddesi ile
6 yılın 1/6'sı 1 yıl
2305 sayılı Yasa ile 6 yılın 1/2'si 3 yıl ve sonuçta 0
6 yıl + 1 yıl + 3 yıl = 10 yıl olarak hesaplanması gerek TCK.nun 29. maddesine uygunluk ve gerekse suç - ceza dengesini sağlaması açısından yerinde olacaktır.
Bu nedenlerle yazılı şekilde sanıklara fazla ceza tayini,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş sanıklar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, depo paralarının geri verilmesine 26.1.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.